İyi okumalar ❤️
° §§§ °
Bir sese gözlerimi açtım, elimle yanımı kontrol edince Ali Galip'i hissettim. "Telefonun mu çalıyor?" diye sordum. Cevap gelmeyince ona sarılıp yattım, aynı sesi tekrar duyunca dikkat kesildim, zil çalıyordu. Komodinimdeki telefonumun saatine baktım, saat daha 6 olmamıştı.Ali Galip'i sarstım, mırıldandı. "Uyan" diye seslendim, tekrar zil çaldı.
"Ne oluyor" diye gözlerini açınca korkmasın diye gülümsedim.
"Zil çalıyor"
"Saat kaç?"
"6 bile olmamış" dedim.
"Kim bu ya?" diyerek yataktan kalktı. Onu durdurdum, altında sadece baksırı vardı, üzerini gösterdim. Bir eşofman altı ile tişört giydi, hala zil çalıyordu. Ben de geceliğimin üzerine uzun sabahlığımı giyip yatak odasından çıktım.
Kapıyı açtığı an karşımda Kerem'i görmeyi beklemiyordum. "Ne oluyor oğlum, annemlere mi bir şey oldu?"
"Yok, yengem resim yaparız dedi ya"
"Saatten haberin var mı senin?"
"Jetlagım ya ben daha uyuyamıyorum, geldim işte" Gelip bana sarıldı, ben de ona sarıldım. Bu saatte geleceğini asla düşünmemiştim.
"Ama biz daha uyuyoruz"
"Ne tantana yaptın be ağabey, git uyu sen hadi"
"Sana ballı süt yapayım mı, uyursun" dedim. Esneme tuttuğu için de ağzımı kapatıp esnedim.
"Yenge ballı sütle kim uyuyor ya" deyip güldü.
"Bekle sen" deyip mutfağa gittim, süt kaynattım, bardağa bolca bal koydum, kaynayan sütü de ilave ettikten sonra karıştırdım. İçeride oturan ki bir başka oturan da ayakta uyuyan Ali Galip'ti, Kerem'e seslendim. "Hadi gel" Sesime Ali Galip de ayaklandı.
"Nereye?"
"Misafir odasına" Misafir odasına gelince örtüyü kaldırıp Kerem'i yatırdıktan sonra bardağı eline tutuşturdum. İçince örtüyü başına kadar örtüp odadan çıktım. Sessizce dediklerimi yapması komiğime gitmişti, bardağı mutfağa bırakıp yatak odasına geri döndüm.
"Kapıyı kilitle güzelim" Kapıyı kilitleyip tekrar Ali Galip'in kolları arasına uzanıp yarım kalan uykuma devam etmek için gözlerimi kapadım.
Kapıya vurulmasıyla tekrar gözlerimi açtığım zaman Kerem olduğunu düşündüm, uzanarak saatime baktım, neyse ki saat öğlen olmuştu. Yanımda Ali Galip'in olmamasını yadırgamadım.
"Uyandım" diye seslendim.
"Yenge kahvaltı hazırladım hadi" Yıldırım erkeklerini sevdiğimi düşünürken kendi kendime güldüm, her gün sayelerinde kahvaltı yapıyordum. Üzerimdeki geceliğimi çıkarıp siyah bir tayt ile uzun kollu gri bir crop giydim. Saçlarım kabardığı için at kuyruğu yapıp odadan çıktım.
Salonda oturan Kerem'e gülümsedim. "Günaydın"
"Günaydın yenge hadi kahvaltı edelim çok acıktım ya"
"Hadi" deyip mutfağa ilerledim o da peşimden kalkıp geldi. "Uyuyabildin mi?"
"İnanılmaz ama ballı süt beni uyuttu"
Güldüm. "İyi bari"
Bana bir şeyler anlattığı kahvaltımızı bitirdik, gerçekten konuşmayı çok seviyordu. Bir an İngiltere'den bahsediyordu sonra birden canının hiç şirkette çalışmak istemediğini söylüyordu oradan da İngiltere üzerinden yaptığı gezilere geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...