İyi okumalar ❤️
Ailesel sağlık problemleri nedeniyle bölüm atamayabilirim, daha sonra telafi edeceğimi umuyorum. Burada olduğunuz için teşekkür ederim, sağlıcakla kalın ❤️Hayat gerçekten çok garip ve ne olacağı belirsiz. Yukarıda notu yazdığım zaman saat gece yarısını çoktan geçmiş, bildirimi açık olan insanlar olabilir diye sabah atmayı uygun görerek yazmıştım. Sabahına babamın vefat ettiği haberini almak beklenmedikti. Böyle şeyleri yazmayı düşünmüyordum ama belki bir fatiha okuyan olabilir diyerek yazmak istedim. Ne bileyim.
Kitabın bölümleri hazırdı ama ben sizin yorumlarınıza göre bazen revize ediyordum şimdi bunu yapacak gücüm yok, okuyan hiçbir insanı da yarı yolda bırakmak istemiyorum. Bundan sonraki bölümleri düzenleyemeden atıyorum böylece Mahur Beste'yi bitiriyorum. Bu yolculukta benimle olan herkese teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.° §§§ °
Sabah uyanınca Ali Galip üzerimi değiştirip beni tekrar salona taşıdı. Bir süre sonra da elinde tepsi ile gelip bana kahvaltımı yaptırdıktan sonra sabah ilaçlarımı içirdi."Günaydın" diyerek salona giren anne ve babama gülümsedim.
"Günaydın"
"Sana kahvaltı hazırlayayım çocuğum"
"Ali Galip hazırladı" dedim. "Ben yaptım. Sizin için Pembe abla mutfağa kahvaltı hazırladı"
"Nasıl uyuduk anlamadım" diyen anneme anlayışla başımı salladım, o da mutfağa geçti. Neden bu kadar çok uyudukları belliydi, bir haftaya yakın yoğunbakımda yatıp yine bir haftaya yakın da normal odada yatmıştım ve bir an bile biri yanımdan ayrılmamış, kıyıda köşede bir şekilde uyumaya çalışmışlardı.
"Evet anlıyorum ben dosyaları kontrol eder cevabımı Kerem ile iletirim" diyerek salona giren Ali Galip bilgisayarı ile yemek masasına geçip kuruldu. "Güzelim bir şey ister misin?"
"Hayır hayatım" dedim. Bir süre evde çalışmaya karar vermişti, onun yokluğunda babası şirkete geri dönmüştü bir de Kerem sorumluluk alarak ilgileniyordu. Kerem de etrafımda dört dönüyordu, ona artık soğuk davranmak istemediğimi fark ettim, ikinci bir şans verecektim yine bana öyle davrandığı zaman onunla konuşmayacaktım gerçi Aysun Hanım da bana iyi davranmaya başlamıştı. Annem ise bunu ben hastanede olduğum süre boyunca Ali Galip'in ruh gibi olmasına ve Aysun Hanım'ın oğluna çok düşkün olmasına yoruyordu. Bana iyi davrandığı sürece nedenleri beni ilgilendirmiyordu, ben ona bin kat daha iyi davranırdım.
Annemler salona gelince tekli koltuğa oturdular, biraz sonra kahveleri geldi. Pembe ablanın sonra Ali Galip'e filtre kahve götürdüğünü gördüm. Ali Galip arkamda kaldığı için ne yaptığını bilmiyordum.
"İyi misin kızım, bir isteğin var mı?" diyen babama döndüm.
"İyiyim baba yok" deyip "Ali Galip" diye seslendim. Ali Galip hemen yanıma geldi. "Bana telefon alır mısın?"
"Kızım ben alırım" diyerek araya giren babamı durdurdum. Ali Galip zaten başını sallayarak odaya girip üstünü giyerek evden çıkmıştı.
"Sormayayım dedim ama ben kendimi tutamayacağım, sakın kızma Hikmet" deyip bana bakan anneme döndüm. "Siz kavga mı ettiniz de bu kaza oldu evladım?"
Ne diyeceğimi bilemedim, Ali Galip zaten kendini suçluyordu bir de ailemin suçlamasını istemedim ama ben de onlardan hiçbir şey saklamazdım.
"Cihan aradı beni" deyip soluğumu bıraktım. "Biz yola çıktıktan biraz sonra, Ali Galip aldı telefonumu o konuştu ne dedi bilmiyorum ama Ali Galip çok sinirlendi, sen kimsin benim karımı benden alacaksın, dedi. Bir de ilk söylemleri değilmiş sanırım. Cihan kışkırttı işte büyük ihtimalle o da sinirle telefonumu camdan attı"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
פרוזהBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...