İyi okumalar ❤️
🎵 Bölüm şarkısı:Ezginin Günlüğü-Eksik Bir Şey
Göksel-Aşkın Yalanmış
Göksel-Acıyor (@CerenDemirta❤️)Her bölüme şarkı koymuyorum, bölümle birlikte hissedebileceğiniz şarkıları koymaya çalışıyorum. Bölüm şarkısı olan bölümleri onlarla dinlerseniz bence daha güzel olabilir ❤️
° §§§ °
Üzerimde siyah orta boy kalem elbisem ile sergimde insanlarla konuşuyordum. İp askılı elbisemin derin bir göğüs ve hatrı sayılır sırt dekoltesi vardı. Ayağıma da geçen günlerde aldığım Dior ayakkabılarımı giymiştim. Saçımı dağınık topuz yaptırmıştım, yüzümde az ama yeşil gözlerimi açığa çıkaran bir makyajım vardı.Gülümseyerek konuştuğum insanların yanından ayrılıp Cihan'ın yanına yürüdüm, elimi koluna koyarken dönüp bana baktı. Yanağına bir öpücük kondururken o elini belime atarak beni biraz havalandırıp dudağıma bir öpücük bıraktı. Ona kocaman gülümserken tekrar yanağına sert bir öpücük bırakıp yanından ayrılarak katıldığım her sergiye gelen annemin arkadaşı ile konuşmaya gittim.
Konuşurken gözüm Pınar'a çarpınca konuştuğum kişi ile vedalaşıp Pınar'ın yanına gittim. Hala resmine bakıyordu. "Kızım görmemişin resmi olmuş gibisin" deyip güldüm.
"Olmamıştı" dedi. Sesi gerçekten büyülenmiş gibi çıkıyordu, haline güldüm. Geçen hafta aynısını Anıl ile yaşamıştım, babasını gördüğü anda bana sarılmıştı, o gün hep Ahmet amcadan konuşmuştuk. Farkındaydım, onu çok özlüyordu. Gerçi ben de onun eksikliğini hissediyordum, şimdi bu yerde olmamın mimarlarından biriydi.
Etrafıma bakındım, babam resminin yanında duruyor gururla beni anlatıyordu. Annem de resminin önünde arkadaşları ile konuşuyordu.
Gözlerim Cihan'ın resminin olduğu yere çevrildiğinde gördüğüm kişiyle buza girmişim gibi oldum.
"Burada" diye fısıldadım.
"Kim" diye fısıldayan Pınar ile ona baktım. Biraz Pınar'ın gerisinde kalarak gözükmemeye çalıştım. Başımı geri oraya çevirdiğim zaman Cihan kadının yanına gitmişti. Pınar elimi tuttu. Cihan etrafına bakınıp kadının kolunu çekiştirerek ilerletti, ben de onların peşinden soğukkanlılıkla ilerledim.
Onlar galerinin Anıl'ın odasına çıkan kör köşesinde durunca ben de duvara dayalı durdum. Burada bizi kimse göremezdi.
"Ne işin var burada" diye sinirle soran Cihan'a kadın güldü.
"Biricik karının sergisine geldim, gelemez miyim?"
"Hande beni sinirlendirme, işleri zorlaştırıyorsun. Keyfimden yapmıyorum bilmiyor musun?"
"Bıktım anladın mı? Ne oldu hani babası şirketi geçirirdi, sen de alınca boşanırdınız. Kaç ay oldu, yıl olacak" diye bağırdı. Elim ayağım donmuştu. Ne demek babam şirketi benim üzerime geçirince Cihan benden boşanacaktı? Bu kadın ne dediğinin farkında mıydı?
"Bekliyorum görmüyor musun? Sana bunun hemen olacağını söylemedim"
"Onu mu seviyorsun doğru söyle bana" dedi. Kadının burnunu çektiğini duydum. "Biraz gururum kaldı, seviyorsan söyle gideyim"
"Saçmalama hayatım" Bir öpücük sesi işittim. "Ben onu sevecek olsam en başından severdim. Sadece seni seviyorum ve hep seni seveceğim"
Nefesim boğazımda takılı kalırken nefes alamadım, elimdeki bardak kayıp zeminle buluşurken güçlü bir ses çıkardı. Kendime gelerek hızlıca koşup insanların içine karıştım, orada tutulup kalmadığım için şükretmeliydim. Nefesim tükenmiş, etrafım uğulduyordu o yüzden tam nerede olduğumu kestiremedim ama Pınar'ın yanıma geldiğini fark ettim, beni çekiştirdi. Yangın merdivenine çıktığımızı gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...