İyi okumalar ❤️
° §§§ °
Sabah uyandığım zaman Ali Galip hala uyuyordu, saatin erken olduğunu fark etsem de geri uyumak istemedim yataktan kalkarak elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Geçen gün çok güzel bir kek yapmıştım ve Ali Galip'e de yapmak istiyordum.Bir dizi karakteri vardı sosyal medyada hep görüyordum cheesecake yapıyordu ben de onun gibi sürekli kek yapmaya başlardım artık. Kendi kendime güldüm.
Yumurtayı kırıp şekerle çırptım sonra buzluktan vişneyi çıkarttım tezgaha geri dönüp biraz daha çırptıktan sonra süt ve yağ koydum. Çırpmaya devam edip vişneleri, kabartma tozunu ve vanilyayı koyduktan sonra biraz daha çırpıp un ilave ettim geçen günkü kıvama yakın hissettiğim kıvamda durup yağladığım kek kalıbına harcı dökerek yarım saate ayarladığım fırına sürüp çalıştırdım.
Odama geri dönüp üzerimdeki pijamaları çıkartıp siyah kumaş, straight bir pantolon ile siyah crop bir body giydim. Sarı saçlarım dalgalanmış dökülüyordu, boynumdaki morluk daha da belli olmuştu. Makyaj masama oturdum, vişne çürüğü bir far sürüp kuyruklu eyeliner çektikten sonra rimelimi sürdüm, ten makyajı yapmak istemediğim için masadan kalktım.
Yatağa tek dizimi koyarak ellerimi Ali Galip'in başının yanlarına koyup dudağına bir öpücük bıraktım. Mırıldanıp uyanmayınca bir tane daha bıraktım, gözlerini açınca gülümsedim. Elinin biri belimden geçirip beni yanına çektiğinde dizim çekişine dayanamayınca düştüm.
"Günaydın" derken ellerini açık karnıma sarmıştı.
"Günaydın" dedim. "Bugün tarih almamız gerekiyor"
"Alırız" deyip boynuma sert öpücükler bıraktı. Elinin biri pantolonumun düğmesine uzanırken elini çektim.
"Hadi kalk işlerimiz erken bitsin"
"Tamam güzelim" deyip beni serbest bırakınca yataktan kalktım aynadan saçlarımı düzeltip çıktım, alarm çalmıştı koşarak mutfağa gidip fırını kapattım. Kenara çekilip kapağı açtım, kokusu bile çok güzeldi. Makineye kahve ve su koyup çalıştırdım, kahvaltılıkları çıkardım. Ali Galip mutfağa gelince ona baktım, siyah bir takım elbise giymişti. "Hayırdır dersem alınırsın diye korkuyorum" deyip fırına baktı.
Gözlerimi devirdim. "Yakmadım canım. Sana bir şeyler yapmaya çalışan bende kabahat, bu alınganlık değil"
"Yorulmamanı konuştuk ya güzelim"
"Yorulmamak değildi o beceriksizliğimdi"
"Enfes kokuyor" deyip başını boynuma gömdü. "Sen de"
"Kek yaptım sana" dedim. Kollarından çıktım. "Otur hadi keseyim, beğenmezsen bile yemek zorundasın"
"Senin yaptığın bir şeyi beğenmemek diye bir şey yok"
"Yalana bak lazanyayı neden yemedin?"
"Güzelim lazanya olduğunu anlayacak kadar bile kalmamıştı ki" deyince güldüm. Haklıydı ne diyebilirdim ki. Kestiğim dilimleri masaya koyarak demlenen kahveleri fincanlara koyup masaya ben de oturdum. Ali Galip'e baktım, keki ısırdı ve beğendiğini anladım çünkü biraz şeydir, beğenip beğenmediğini yüzünden anlarsınız. "Enfes olmuş" derken bir dilim daha aldı.
"Afiyet olsun aşkım" dedim. Zil çalınca kalkıp kapıya baktım, Kerem gelmişti.
"Günaydın yenge"
"Günaydın" dedim. Birlikte mutfağa geçtik, Kerem her zamanki gibi yanıma oturdu.
"Günaydın ağabey"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...