İyi okumalar ❤️
° §§§ °
3 yıl sonra
Elimdeki kamera ile bahçeye çıkarken tekrar bahçemizi beğenmişlikle gülümsedim. Ali Galip'in yanına gidip omzuna dokundum, arkası döndü, beni görüp gülümsedi ama elimdeki kameraya anlam verememiş gibi baktı."Oğlumuzu üç yaşına kadar anlat bakalım" dedim. O sırada annemlerin kucağındaki oğlumuza göz attım, keyfi yerindeydi.
"Nasıl anlatabilirim ki" deyip beni çekip öpünce elimdeki kamera bir an kaydı ama tekrar tuttum. Kısa bir an öpüştük.
"Ya hadi anlat" deyip kamerayı öne döndürerek kadraja ikimizi soktum.
"Bunu izleteceksin sonra babam bir şey dememiş hala diye depresyona sokacaksın çocuğu"
"Babanın annenden başkasını gözü görmüyor evladım ne yapalım derim" deyip güldüm. Ali Galip de bana güldü.
"Oğlum, Bora, sana sahip olduğumuz için çok şanslı ve mutluyuz. Üçüncü yaşına giriyorsun, umarım sevdiklerinle, sağlıkla daha çok doğum günü kutlarsın, biz de hep senin yanında olur her anına eşlik ederiz. İyi ki doğmuşsun oğlum, seni çok seviyorum" Gülümseyip yanağını öptüm, duygulanmıştı.
Ali Galip'in yanından ayrılıp oğlu Mete ile ilgilenen Pınar'ın yanına gittim, bu sırada kamerayı tekrar döndürmüş etrafı çekmiştim. "Evet, burada da en yakın arkadaşın Mete ile teyzen Pınar var, neler söylemek istersiniz?"
Mete pek anlamadığım şeyler söyleyip gülerken çenesini tutup yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Canım Bora'm iyi ki doğmuşsun teyzeciğim, Mete'ye arkadaş olmuşsun, biz annenle nasıl seneleri devirdiysek umarım siz de öyle olur, birbirinize sıkıca kenetlenirsiniz. Doğum günün kutlu olsun nice bizli senelere" deyip öpücük attı.
"Ahu?" diye seslenen babama döndüm. "Kızım Bora altına yaptı" Bora'ya tuvalet eğitimi vermiştik ama bazen çok kalabalık ortamda ben veya babası yoksa söylemek istemiyordu, ya da tamamen keyfine bağlıydı.
"Geldim" deyip kamerayı kapatıp babamın kucağındaki oğlumu aldım. Bana kollarını doladı, ben de onu sarıp öpücüğe boğdum. "Ali Galip gelir misin?" diye seslendim, ona söylemek istediğim bir şey vardı.
Evin içine girip merdivenlerden yukarı çıkınca yatak odamızın yanındaki Bora'nın odasına girdim. Üzerindeki kıyafetleri çıkardım.
"Bir şey mi oldu, iyi misiniz?" Evet, pimpirik konusunda üç yılda oldukça gelişmişti ve ben şimdi onun pimpirikliğini on katına çıkaracak bir şey söyleyecektim.
"İyiyiz aşkım sanki hiç sana seslenmiyormuşum gibi davranma"
"Kıyafet değiştirecektin o yüzden panik oldum" Dudaklarına bir öpücük kondurdum. Aslında Bora'yı yıkamam gerekiyordu ama doğum gününü kutladığımız için bahçedeydik ve hasta olma ihtimali yüksekti, o yüzden ıslak mendille iyice silip krem sürüp pudraladıktan sonra temiz kıyafetler giydirdim. Onu oyun havuzunun içine bırakıp yatakta oturan Ali Galip'in kucağına oturdum.
Açık mavi elbisemin göğüs dekoltesinden gözüken göğüslerime öpücük bıraktı, memelerim büyüdüğü için emzirme döneminden sonra Ali Galip tekrar kavuştuğu için memnundu. Elim yumuşak saçlarını okşadı, ensesine hafif bir öpücük bıraktım. "Sana bir şey söyleyeceğim"
"Dinliyorum" dedi ama eli elbisemden içeri sızmış bacaklarımın üzerinden ilerliyordu. Bacaklarımın arasındaki elini sıkıştırdım, elimle de çenesini kaldırıp yüzlerimizi hizaladım.
"Dikkatini ver"
"Tamam güzelim"
"Bağırıp kimseyi başımıza toplama" dedim. Başını salladı. "İki gün önce doktora gittim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
Genel KurguBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...