İyi okumalar ❤️
🎵 Bölüm şarkısı:Teoman-Bazı Yalanlar
Mabel Matiz-Ahu° §§§ °
Üç gün. Üç gündür Pınar'ın evindeyim, üç gün boyunca ne kadar beklesem de Cihan beni aramadı. Belki Pınar'ın evinde değildim, belki başıma bir iş gelmişti. Hiç mi merak etmiyordu, sevmese bile ben onun karısı sıfatındaydım. Her gün Pınar'ı sıkıştırdım, onunla olduğumu söyledi mi diye ama söylememişti. Kaç defa sorsam da sonuç değişmiyordu. Pınar söylememiş, Cihan da aramıyordu."Bu gidişle benim de avukatım olacaksın" deyip güldüm. Pınar gülmedi ama koluma bir öpücük kondurdu.
Akşam ikimiz de koltuklara oturmuş televizyon izliyorduk. Ben Cihan'ı düşünüyordum. Geleceğimi mi düşünüyordu? O yüzden mi önemsemedi beni? Gidersem gerçekten giderim Cihan, lütfen gitmek zorunda kalmayayım.
"Ben uyuyorum" deyip kalkan Pınar'a öpücük attım, televizyonu kapattım. Zaten izlemiyordum. Uykum yoktu ama yorgundum o yüzden uyusam iyi olurdu.
Zil çalınca kalbim hızlandı. Cihan gelmişti, biliyorum. Pınar baktığını söylerken ben saçımı başımı düzelttim. Üzerimde gül kurusu dantelli bluz şort takımı vardı. İyi görünüyordum.
"İyi ki doğdun Ahu, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun Ahu" diye içeri giren Kaan ve Pınar'ı görünce suratım düştü. Hızla kendimi toparladım ve gülümsedim.
"Doğum günümü unutmuşum inanmıyorum kendime" deyip alnıma vurdum.
"Hadi dilek tut" deyip pastayı önüme getiren Kaan'a gülümsedim.
'Sevdiklerimle sağlıklı ve huzurlu bir yaş diliyorum' diye dilek dileyip mumları üfleyip söndürdüm.
Pınar çılgınca alkışlarken kalkıp sarıldım. Sonra pastayı masaya bırakan Kaan'a sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim çocuklar" dedim.
Pınar bize pastayı dilimlerken biz de oturuyorduk. Zil tekrar çaldı. Cihan olmasını ümit ettim ama bu sefer umutlanmadım. Pınar bakacağını söyledi, kapı açıldı kapandı.
Kapıdan Cihan gözüktü. Kaan yanımdan kalkarken o yaklaştı. Kaan çıkıp salonun kapısını kapattı. Elinde en sevdiğim çiçek olan şakayık buketi vardı, çiçeği bana uzattı, alıp kokladıktan sonra masaya koydum o da yanıma oturdu. Bana adım atmasını bekledim çünkü bu zamana kadar hep ben adım atmıştım.
"Doğum günün kutlu olsun" deyip beni kucağına çekti. "İyi ki doğmuşsun" Kucağına biraz daha rahat oturmamı sağladı. Bir şey demedim, sıkıca sarıldım. Elleri belimi okşadı, benim ellerim onun ensesindeydi.
"Gelmedin" dedim. Ne kadar üzgün de olsam sesimi ifadesiz tuttum.
"Sakinleş diye bekledim"
"Onu seviyor musun?" diye sordum bir cesaretle. Lütfen sevmesindi. Keşke doğum günü dileğimi buna kullansaydım diye düşünüp pişman oldum.
"Hala onu sevseydim seninle evlenmezdim" deyip köprücük kemiğime bir öpücük kondurdu.
"Beni de sevmiyorsun ama evlisin" dedim bir de komik bir şey söylüyormuşum gibi güldüm.
"Ahu" diye mırıldandı. İçim kaynadı. Beni ters getirip sırtımı koltuğa yasladı, üstüme çıktı.
"Cihan" diye fısıldadım.
"Seni seviyorum" Gözlerim şokla açıldı. Bu benim hayatım boyunca aldığım en iyi doğum günü hediyesiydi. Dudaklarını öptüm, karşılığı gecikmedi. Cümle alem duysun ne olur, Cihan beni seviyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
Aktuelle LiteraturBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...