2.5

12.6K 373 84
                                    

İyi okumalar ❤️

                           ° §§§ °
Gözlerimi açtığım zaman bana sarılan bir beden ile karşılaştım. Yavaşça yana kaydım, onu uyandırmak istemiyordum. Nazik bir şekilde üzerimdeki kollarını kaldırıp yataktan kalktım. Üzerimde onun tişörtü vardı, sütyenimi bulup taktıktan sonra elbisemi giydim. Çıkardığım tişörtü odada bulunan yeşil berjerin üstüne katlayıp koydum. Pantolonu da çıkardığı yerdeydi onu da alıp katlayarak berjere bıraktım.

Hayatımda ilk defa yabancı bir erkeğin evinde uyanıyordum, ne yapacağımı kestiremedim ama çok susamıştım. O yüzden odadan çıkıp mutfağa gittim. Neyse ki mutfağı bulmak kolaydı. Kendime bir bardak su doldurup mutfaktaki masanın sandalyesine oturdum. Ben de mutfağa ufak bir masa ve sandalye almalıydım, yemekleri salonda yiyemezdim.

"Günaydın" Sese döndüm, uykulu gözleri ile bana gelen Efkan'a baktım.

"Günaydın" dedim. Saçıma bir öpücük bıraktı.

"Seni göremeyince korktum"

Güldüm. "Buradayım"

"Kahvaltı yapmak ister misin?" deyip buzdolabını açtı. Büyük ihtimalle evinde bir şey yoktu.

"Hayır, pek kahvaltı yapmam"

"Ben de, sevindim buna, o zaman kahve" deyip filtre kahve makinesini çalıştırarak yanıma oturdu. Beni kucağına çekti, zorluk çıkarmadan oturdum.

"İyisin değil mi?"

"Evet" deyip ona baktım. Beni inceledi. Dövmelerine indirdim gözlerimi. Bir tarih, bir kadın bir de çiçek dövmesi vardı, büyük olduğu için vücudunu kaplıyor gibi duruyorlardı.

"Annem, en sevdiği çiçekler ve ölüm tarihi"

"Özür dilerim" dedim. "Başın sağ olsun"

Bana gülümsedi. Kahvenin hazır olduğunun sesi gelince beni kucağından indirip kahveyi demledi.
Bir fincan bana verirken bir fincan da kendine almıştı.

"Bugün yemek yemek ister misin?"

"Dışarıda mı?"

"Hayır, sana kendim yapacağım"

"Sen mi?" deyip alayla güldüm.

"Bu sözlere pişman olacaksın"

"Görelim o zaman" deyip bir yudum aldım. Hala çok sıcaktı.

"Akşam 7 uygun mu?" Düşündüm, zaten yapacak bir şeyim yoktu. Başımı olumlu anlamda salladım. Biraz daha öylesine konuştuktan sonra o da üstünü değiştirip gelince evden ayrıldık. O kulübe geçerken ben de eve geçtim.

Eve geçince üstümü başımı çıkarıp kendimi duşa attım. Kısa süreli durduğum duştan çıkınca vücudumu kremleyip lacivert iç çamaşırı takımı giydim. Jean giyip üstüme ince, uzun kollu bir kazak giydim. Eylülün ortalarındaydık havaya belli olmuyordu. Aslında kısa kollu giyip ceket giymek de mantıklıydı ama dışarı çıkacağım için elimde ceket taşımak istemedim.

Çalışma odama girip fotoğraf makinemi aldım, şarjının olup olmadığını kontrol ettim. İlk önce Anıl'ın yanına gitmeye karar verdim o yüzden onu aradım. Kısa bir çalıştan sonra açtı.

"Selam" dedim.

"Selam naber"

"İyiyim sen nasılsın" dedim. Bu sırada da çantalarımla evden çıktım.

"İyiyim"

"Neredesin, yanına geleceğim"

"Karaköydeyim ne zaman geleceksin, Beyoğlu'na geçeceğim"

MAHUR BESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin