İyi okumalar ❤️
🎵 Bölüm şarkısı:Sertap Erener-İnceliklerKüçük bir hatırlatma yapmam gerekirse hiçbir karakterimi mükemmel olarak yansıtmadım, hatalar yapıyorlar ve bu hataların çerçevesinde hayatları değişiyor. Size yanlış gelen şeyler elbette olabilir, anlayışla karşılıyorum. Yolculuğumuz nerede biterse bitsin teşekkür ederim ❤️
° §§§ °
Salonumdaki gri üçlü koltuğa attım kendimi. Bir haftalık alışverişten sonra üç gündür de evimi yerleştirmeye çalışıyordum. Gerçekten çok yorulmuştum. Sıfırdan hayata başlamak bu kadar zor olmamalı diye düşündüm, buna cesaret bile yetmeliydi. Ama yetmiyordu.Pembe abla ile konuşmuştum, bana iki günde bir gelecekti zaten Cihan ile çalışmadığını söylemişti. Aslında her gün gelmesini isteyebilirdim ama zaten ne yemek yiyordum ne de ev kirlenirdi. İlk üç gün demiştim ama sonra vazgeçip ikide karar kıldım.
Evimin her köşesine eşyaları özenle seçtim, her şey beni yansıttı. Evimde televizyon yoktu çünkü ben televizyon izlemezdim. Yatak odama barkovizyon kurmuştuk çünkü akşam yatakta yatarken film izlemeyi seviyordum. Salonum ise beyaza boyalıydı, iki tane gri üçlü koltukla iki tane gri berjer vardı. Halım yoktu, halı yerine ev ayakkabısı ya da terlik giymek daha iyi geliyordu. Full camın olduğu kısma salon bitkileri alıp koymuştum. Perde takmıştık ama görebilecek bir ev olmadığı için kapatmıyordum. Koltukların arka kısmına uzun, dikdörtgen, cevizden yapılmış on iki kişilik yemek masası yerleştirip özenle sandalyeleri koymuştuk. Her şeyiyle benim zevkimdi, bendim. Bu evden öyle bir koliyle çıkıp gitmeyecektim.
Kapı çalınca gözlerimi gezdirdiğim salondan alıp kalkarak kapıya yürüdüm. Bu saatte habersiz gelecek tek kişi Ali Galip'ti, bir hafta içinde zırt pırt gelip durmuştu. Kapıyı açınca tahmin ettiğim gibi Ali Galip'i gördüm. "Merhaba" diyerek eve girdi.
"Merhaba, tabi geçebilirsin içeriye"
"Bildiğim için sormadım" derken o çoktan salona geçmişti ben de kapıyı kapatıp geçtim. "Yerleşmişsin"
"Evet" derken onun oturduğu üçlü koltuğun yanındaki üçlü koltuğa oturdum.
"Sevdin mi evi"
"Şimdilik evet"
"Sonra niye sevmeyesin?" derken kaşları çatıldı.
"Komşumun rahatsız edip etmemesine göre kararımı değiştireceğim" deyip güldüm. O da güldü.
"Rahatsız edecek"
"Ne istiyorsun benden?" diye açıkça sordum. Cihan'dan intikamını almıştı bana kalırsa, benimle uğraşmasına gerek yoktu.
"Şu an bir şey istemiyorum, dinlen" dedi.
"Ne zaman, ne isteyeceksin?"
"Zamanı gelince konuşuruz"
"Sen mi karar vereceksin zamana" dedim.
Başını olumsuzca salladı. "Aksine sen" deyip bana baktı. "Kendini ne hızlı kadar toparlarsan o kadar hızlı"
"Anlayacak mısın kendimi toparladığımı" deyip güldüm. Kendim bile anlamayabilirdim.
"Sen anlamazsın ama ben anlayacağım. Ben o acı çeken kadını gördüm" Beni inceledi. "İyileştiğini de göreceğim"
"Belki" dedim.
"Misafire bir şey ikram etmez misin sen?"
"Ben mi çağırdım seni kendin geldin, misafir sayılmazsın" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
BeletrieBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...