İyi okumalar ❤️
° §§§ °
6 ay önce
Cihan üzerimden çekildiği gibi giyinip babamın yanına gitti. İçtiğim tüm içkiler bedenimden uçup gitmişti. Üstümü düzelttim, annem babamı yerde görünce çığlık attı. Ama Cihan'ı görünce daha da şaşırdı.Hızlıca ambulansı aradım, bir yandan da ağlıyordum. Babamı çok seviyordum, yaşım kaç olursa olsun babam benden gitsin istemiyordum.
Ambulans geldiğinde Cihan, annem ve beni arabasına bindirip ambulansın peşine takıldı. Hastaneye vardığımızda dahi ağlıyor sürekli dua ediyordum.
Doktorlar babamı müdahale odasına aldıklarında annem hala şaşkındı, ne oldu diye sorup duruyordu. O da benim gibi ağlıyordu. Onlar birbirine çok aşıktı, ne şanslılardı ki karşılıklıydı bu sevgi.
Doktor içeriden çıkınca hızla ayağa kalktım. "Merhaba ben kardiyolog uzman doktor Ali Şekerci" diye kendini tanıtan doktora başımızı salladık. "Beyefendi kalp krizi geçirmiş, şu an hayati tehlikesi yok ama kontrol amaçlı anjiyo yapacağız" dediğinde derin bir nefes aldım. Babama benim yüzümden bir şey olsaydı nefes alamazdım. "Şimdi izninizle" deyip geri dönen doktorun ardından biz de annem ile oturduk.
"Cihan çocuğum sen de git sağ ol" diyen annemin ardından Cihan'a bakmamak için uğraştım ve ellerime baktım. Kırmızı ojeli parmaklarım Cihan'a dönmemi söylese de dönmedim, Cihan da gitmedi.
Sabah babamı anjiyoya aldılar, damarlarında da kalbinde de sorun yoktu. Sorun kızıydı, onun imkansız aşkıydı. Babama üzüldüm. Kendinden bile çok sevdiği kızı onu üzüp hastanelik etmişti. Kendime ne diyeceğimi bilemedim. Babam bacağında ağırlık ile odaya geldiğinde utancımdan ne yapacağımı şaşırdım. Annem hızla babamın yanına gitti, konuştular, iyi olduğunu söyledi. Ben kapının yanında kalmıştım. Cihan da kapının dışında bekliyordu.
"Ahu ile bizi yalnız bırakır mısın hayatım?" diyen babama döndüm. Annem şaşırsa da bir şey demeden çıktı ben de babama yanaştım.
"Babacığım" dedi. Duran ağlamam yeniden başladı hızla babama sarıldım. Babam da bir kolunu bana sardı, saçlarımı okşadı. "Kızım biz seni sevdiğimizi gösteremedik mi?" dedi. Sesi öyle hüzünlüydü ki.
"Gösterdiniz baba" dedim. "Beni hep çok sevdiğinizi gösterdiniz teşekkür ederim ben de sizi çok seviyorum"
"Olması gereken bu kızım" dedi babam. "Biz bizi sevenleri sevmeliyiz yoksa hiç oluruz" Babam açıkça demese de Cihan'dan uzak durmam gerektiğini söylüyordu, bir şey demedim.
Kapı tıklatıldı, başımı çevirdim, Cihan girdi. Babamın bana şefkatle bakan yüzü sinirden kızardı.
"Geçmiş olsun Hikmet amca" dedi. "Seni böyle bir durumla karşı karşıya bıraktığımız için özür dilerim. Size daha önce söylemeliydik, ben Ahu ile sizin de izniniz olursa evlenmek istiyorum"
Duyduklarım ile şok oldum, ne demek benimle evlenmek istiyordu?
° §§§ °
Gözlerim yeni güne açılırken yanım boş değildi, sevindim. Cihan'a iyice sokuldum. Nefes alış verişlerimizin doldurduğu odamız bana huzurlu geldi. Her günü yaşamak istediğim insandı, her günü onunla sonlandırmak istiyordum.Cihan'ın telefon melodisi odayı doldurduğunda gözlerimi açmadım, Cihan uyanıp beni kendiyle nazikçe kaldırıp yanındaki komodinde duran telefonunu alıp açtı.
"Efendim anne" Sesi büyük ihtimalle ben uyanmayayım diye kısıktı. Uyuma numarasını çok iyi yapıyordum.
"Ahu uyuyor" Annesi neden kısık sesle konuştuğunu sormuştu büyük ihtimalle.
"Bilmiyorum, yoktur herhalde işimiz, Ahu'ya sorup sana dönerim olur mu?" deyince mırıldanıp ondan uzaklaştım. Yatağın ondan uzak kısmına geçtim. Annesigile mi gidecektik? Onları sevmiyor değildim aksine çok iyi anlaşırdım ama benim aileme neden gitmiyorduk? Üzüldüm. Ama ona bir şey diyemedim.
"Tamam görüşürüz" deyip telefonu kapattı ve telefonu komodine koyduğunun sesini duydum. Yatmaya devam etti. Ben de daha fazla yatmanın ihtiyacını hissetmediğim için uyanıyor numarası yapıp uyandım.
Cihan'ı bana bakarken buldum. Gülümsedim. "Günaydın" deyip omzunu öptüm.
"Günaydın" dedi. "Annem aradı" deyip bekledi. Tepkimi ölçtüğünü biliyordum o yüzden ifadesiz kaldım. "Akşam annenlerle birlikte yemeğe gelmek istiyorlarmış müsaitsen haber vereceğim" dedi. Bize mi geleceklerdi? Şaşırdım.
"Olur" dedim. Cihan da başını sallayıp telefonuna ulaşıp annesini aradı ve akşam onları beklediğimizi söyledi. Annemlerin dün onlara geldiğimi söylememesi lazımdı ama nasıl söyleyeceğimi bilemedim. Acaba Cihan'ın ailesine bir şey demişler miydi? Ofladım.
"Ne oldu?"
"Ne ne oldu?" dedim.
"Ofladın" deyince sesli ofladığımı anladım. İçimden ofladığımı düşünüyordum.
"Yok bir şey hadi kahvaltı yapalım sonra markete gitmemiz gerekiyor gelirsin değil mi benimle" deyip banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım. Cihan ile konuşma taktiğim buydu, ondan bir şey istiyorsam cevabını beklemezdim. O da peşimden gelip elini yüzünü yıkadıktan sonra aşağıya indik.
Çalan zile gidiyordum ki Cihan durdurdu."Üzerinde geceliğin var" deyip üzerimi gösterdi. Cihan sen beni seviyorsun... Kendisi kapıyı açmaya gitti. Geri döndüğünde elinde bir kutu vardı. "Sana" deyip kutuyu bana verdiği zaman salondaki gri koltuklara geçtim. Ne geldiğini merak etmiştim çünkü bir kargo beklemiyordum.
Hızlıca poşeti yırtıp kutuyu açtım, polaroid fotoğraflardan oluşan bir kutuydu. Fotoğrafa baktım. Cihan ve yanında bir kadın vardı. Kameraya gülümsemişlerdi. İyice baktım fotoğrafa yeni mi eski mi anlardım. Ama anlayamadım. Ben Cihan'ı çocukluğundan beri tanıyordum keşke bebekliğinden beri tanısaydım dedim, o zaman anlardım. Ama bu kadını hiç görmemiştim. Diğer fotoğraflara baktım, bazılarında ikisi, bazılarında Cihan, bazılarında ise sadece kadın vardı. Bunu bana neden yollamıştı? Sinirlendim.
Mutfağa Cihan'ın yanına adımladım. Cihan'ı kendimden daha çok seviyordum, o beni sevmese bile yanımda olmasını kabullenmiştim ama aldatmayı asla kabullenmezdim. Kahrolurdum, bir daha normal olamazdım belki ama aldatamazdı. Hele daha dün bana dokunurken başka bir kadın olamazdı.
Kutuyu Cihan'a fırlattım. "Bana değil sana gelmiş" deyip mutfaktan çıktım. Biliyorum hesap sormalıydım, kim bu kadın demeliydim. Senin onunla neden fotoğrafın var? Ama diyemedim. Alacağım cevaptan mı korktum bilmiyorum ama soramadım.
Odaya geldiğim zaman jean giyip ince beyaz bir gömlek geçirdim üzerime, hızlı davranıyordum ve hemen evden çıkmak istiyordum. Aşağıya indim hızla Cihan mutfak kapısının önünde elleri cebinde beni bekliyordu. Bir şey diyecek gibi oldu, elimle durdurdum.
"Niye evlendin benimle?" diye bağırdım. "Babam beni affederdi, ben de uzaktan seni sevmeye devam ederdim, biterdi ya da bitmezdi beni ilgilendirirdi şimdi seni de ilgilendirecek. Niye evlendin benimle?"
Bir şey demedi ben de arkamı dönüp çantamı aldığım gibi evden çıkıp arabaya bindim. Pınar'a gidip hüngür hüngür ağlamak istiyordum.
Burada konuşalım❤️
Görüşesiye kadar kendinize iyi bakın ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
Genel KurguBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...