İyi okumalar ❤️
° §§§ °
Hastaneden dikişlerim alınmış olarak çıktığımız için biraz daha rahat hareket ediyordum, canım hala acıyordu ama bu acı artık benim için katlanılmayacak gibi değildi.Ali Galip ile el ele yeni arabasına yürüdükten sonra arabası yerden yüksek olduğu için beni arabasına bindirip kendisi de sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdı.
"Beraberiz bundan sonra" deyip ona baktım. Annemler iyi olduğumu gördüğü ve dikişlerim alınacağı için kendi evlerine geçmişlerdi. "Üstelik dikişlerim de alındı"
"Yani?" deyip güldü. Anlamazlığa vurduğu için koluna vurdum.
"Yok yanisi" dedim. "Sen benim yanıma gelirsen ben de sana yani derim"
"Düzgünce iyileş" deyip kaşlarını çattı. Ben de ona sinirle ceketime sarındım, adamı özledik ama hala bir karşılığını alamıyorduk.
Eve varınca arabadan inip yavaşça yürüdüm, kapı komşumuz asansör bekliyordu ve onunla hiç uğraşmak istemiyordum. "Aa Ahu geçmiş olsun, size de"
"Sağ ol" dedim. Ali Galip başını salladı.
"Geçmiş olsuna da geldim ama sen uyuyormuşsun, nasılsın?"
Geldiğinden haberim yoktu, hiçbiri de söylememişti. "İyiyim"
Asansör gelince hep birlikte bindik. Katımıza gelince de yine beraber inerek ilerledik. "Yapabileceğim bir şey olursa söyleyin bana" deyince teşekkür edip el salladım. Ali Galip kapıyı açınca girdik, ayakkabılarımı çıkardı ben de terliklerimi giyip salondaki koltuğa attım kendimi.
"Of çok yoruldum" dedim. O da yanıma oturup beni yavaşça göğsüne çekti, tek elimle göğsüne tutunurken yavaştan öpücükler bıraktım. Televizyonu açtı, kanalları zapladı bir şey bulamayınca televizyonu kapattı. Ben onu öpmeyi bırakmadım ama gömleğinin üstünden öpmek canımı sıkmıştı. Pembe ablaya bakındım ama yoktu ben de doğrulup gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım, sakince beni izledi, çözdükçe açığa çıkan çıplak göğsüne yavaşça öpücük kondurdum. Çenemi tutup yüzlerimizi hizaladı, dudaklarımızı birleştirdi. Oldukça uzun bir öpüşmeden sonra nefes alma ihtiyacı ile ayrılıp, derin bir nefes aldım.
"Doğruyu söyle canın acıyor mu?" Saçlarımı tutup geriye attı, boynum açıkta kalınca boynuma yöneldi.
"Acımıyor" diye fısıldadım. "Acırsa dururuz bu kadar basit"
"Hiç acımama gibi bir seçenek varken acıdığında durmak gerekli bir seçenek değil"
"Lütfen" dedim. Kucağına çıkarak ona sürtündüm. Kalçalarımdan tutunca kalkıp odamıza geçtik. Yavaşça beni indirdi ben de düğmelerini zaten çözdüğüm gömleği üzerinden sıyırdım. Ali Galip eğilip pantolonumu ve külotumu üzerimden sıyırdı, ona tutunarak çıkarmasına yardımcı oldum. Farkında mıydı bilmiyorum ama evli ilk seksimiz olacaktı, güldüm.
-
"Neye gülüyorsun?" deyip işaret ve orta parmaklarını kadınlığıma değdirerek sürtünce irkildim.
"İlk seksimiz sayılır" Ali Galip de halime güldükten sonra dudaklarını vajinama bastırdı. Ayakta olmak anın etkisiyle yormuştu çünkü bacaklarım titriyordu, sıkı sıkı Ali Galip'in omuzlarına tutundum, o da beni bacaklarımdan kavramıştı. Dilini iyice itince inleyip omuzlarındaki elimi saçlarına getirip bastırdım. Bacağımdaki elinin birini de vajinama getirip içime itti, klitorisimi okşadı. "Ali Galip" diye mırıldandım. Ayağa kalkıp beni yavaşça yatağa yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
Tiểu Thuyết ChungBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...