İyi okumalar ❤️
° §§§ °
Ali Galip'in seslenmesiyle gözlerimi aralayarak uyandım. "Kahvaltıyı hazırladım" deyip omzumu öperek tek dizini koyduğu yataktan kalktı. Hastalandığımdan beri her gün beraber kahvaltı yapıyorduk, yapmadan işe gitmiyordu.Hasta olduğum günün üzerinden geçen dört günün sonunda biraz daha iyiydim, yataktan kalkabiliyordum en azından. Kendimi psikolojik olarak pek iyi hissetmiyordum, yaşadıklarım artık canımı çok yakıyordu, neyin bedelini ödediğimi merak ediyordum.
Yataktan kalkıp terliklerimi giyerek ayağımı sürüye sürüye mutfağa gittim. Ali Galip telefonuna bakıyordu, sessizce oturdum.
"Günaydın güzelim" Cevap vermedim, onunla çok konuşmamaya çalışıyordum, konuşursam yelkenleri suya indirecektim ve indirmek istemiyordum.
Ali Galip'e bir şekilde annesi ile görüştüğümü söylemeliydim ama yapasım yoktu, aralarının benim sebebiyet olduğum bir şeyden açılmasını istemiyordum, bana kalırsa kendisi anlamalıydı.
Sessizce kahvaltımızı yaptıktan sonra beni öperek evden çıktı, masayı genelde Pembe abla topluyordu o yüzden yine ayağımı sürüyerek odama gidip yatağıma yattım.
Telefonu elime aldığı sırada Kerem'in aradığını gördüm, günlük rutinim böyle olmuştu. Ali Galip ile kahvaltı, yatağa kendini atış, Kerem ile konuşma, annem ile konuşma, babam ile konuşma, Pınar'dan azar, Kaan ile konuşma, uyuyuş.
"Selam" diyerek telefonu açtım.
"Selam yengelerin bir tanesi"
"Bir tane yengen var" dedim.
"İşte olsa da olmasa da bir tanesin" deyip güldü. Karşımda olsa göz kırpardı.
"İyiyim Kerem artık her gün arama" dedim.
"Valla yengemizi de arayamayacaksak"
"Ay iyi ara"
"Arayacağım zaten yani"
"Ali Galip'in doğum günü için ne düşündün?" dedim. Ben bir şeyler düşünüyordum ama hep daha iyisi olabilir diye o düşünceyi bırakıveriyordum.
"Klasik aile içi kutlama, aşırıdan hoşlanmıyor"
Mırıldandım. Zaten aşırı bir şeyden hoşlansa şaşardım. "Senin doğum günün ne zaman?"
"Haziran 10"
"Ay benim de 25 Mayıs" dedim. "Doğum günlerimi paylaşmam uzak dur ama"
"Benim bir tanecik doğum günüm var seninle mi kutlayacağım"
"Kutlamaz mısın?"
"Kutlarım yenge" deyince gülüştük. Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattık.
Başka kimseyle konuşmak istemediğim için telefonumu kapatıp yattım. Zaten acil bir durumda ulaşmak isteyen Pembe ablaya ulaşırdı o da bana söylerdi.
Akşam üzeri uyandığımda Ali Galip'i üstünü değiştirirken yakaladım, tekrar gözlerimi kapatıp yatmaya devam ettim.
Yatağın ona ait kısmı çöktü, yanıma yattı. Boynuma ufak bir öpücük bırakıp, nefesini soludu, huylandığım için güldüm. "Yapma"
"Acıkmadın mı?" Uyandığımı gördüğünü düşündüm yoksa beni asla rahatsız etmez, sessizce odadan çıkardı.
"Hayır"
"En son sabah benimle yemişsin"
"Evet" dedim.
"Güzelim niye böyle yapıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
General FictionBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...