İyi okumalar ❤️
🎵Bölüm şarkısı: Özdemir Erdoğan - Seni ilk gördüğümde
° §§§ °
Gözlerim yeni güne açılırken perdeleri açık pencereden giren güneş de tenimi ısıtıyordu. Çift kişilik yatağın sağ tarafını tercih eden Cihan için solda yatıyordum ve yattığım yerde de uyanmıştım. Ah Cihan... Keşke senin için yapabileceklerimin bir sınırı olsaydı, insanlar arkamdan 'yazık kız da çok aşık' demeseydi...
Derin bir nefes alarak doğruldum yatakta ve kendime ayılmam için bir süre tanıdım. Her sabah burada neden varım diye düşünüp her gece de burada olmamayı düşünemiyorum diyerek yattığım yataktan kalktım.
Aşağı kata vardığım zaman ev beklediğim gibi sessizdi. Cihan çoktan çıkmış olmalıydı çünkü beni görmek istemez benimle pek konuşmazdı. Adımlarımı mutfağa döndürüp bir bardak su doldurarak içtim.
"Günaydın Ahu kızım" diye gelen Pembe ablaya döndüm, evimizin yardımcısıydı.
"Günaydın Pembe abla" deyip gülümsedim.
"Cihan oğlum çıktı sabah, kahvaltı hazırlayayım mı sana"
"Yok canım istemiyor abla sağ ol" Sözlerimi bitirince gülümseyip mutfaktan çıktım.
Sabah kalkınca hemen kahvaltı edememe huyum birden kahvaltı edememeye dönmüştü, midem hiçbir şeyi kabul etmiyordu.
Kendimi çalışma odama attığım zaman içeriyi kokladım, tiner kokusunu alınca başımı sola çevirdim, tahmin ettiğim gibi kapağını açık unutmuştum. Ağzını kapatıp tuvalime baktım. Yakında bir sergi açmayı planlıyordum ve sergimin özel resmi olarak onu çiziyordum, kocamı.
20 yıl önce
Yeşil gözlerimi etrafta pür dikkat gezdiriyordum. Ağaçların yeşil rengi, gökyüzünün mavi rengi beni mest etmişti. Hele sıra sıra dizilmiş beyaz evlerden saçılan mor çiçekler ne kadar güzeldi. Nereye gelmiştik biz böyle? Bayılmıştım! Merakla babama döndüm."Baba biz neredeyiz şimdi?"
Kucağında oturduğum babam bana dönerek gülümsedi. "Sevdin değil mi burayı? Bodrum burası, evimizden çok uzak bir yerdeyiz"
"Evimizden çok mu uzağız, kaybolmayız değil mi baba?"
Babam gülümseyip saçlarımın üstüne bir öpücük kondurdu. "Kaybolmayız kızım merak etme"
O sırada annem de elindeki dergiyi sallıyordu. "Nerede kaldı bunlar ya?"
"Gelirler şimdi" diyen babam gözünü uzaklara dikti. "Hah geliyorlar işte"
Annemden bir şükür nidası gelirken ben de gözlerimi babamın baktığı yere çevirdim. Bir baba, bir anne ve bir oğlan bizim olduğumuz yere geliyordu.
"Hikmet" diye seslenip babama kollarına açan adam ile babam beni kucağından indirdi. Adamın yanındaki kadın da anneme sarıldığı için ben de oğlana sarılmalıyım diye düşünerek oğlana sarıldım.
"Ne yapıyorsun be" diyerek beni iten oğlan yüzünden yere düşmüştüm.
"Beni neden ittin" diye sordum.
"Bana bir daha sarılma"
"Cihan oğlum yaptığın ne ayıp" diye annesi oğlanı yanına çekerken babam da beni kaldırmıştı, beni dikkatlice incelemişti ama iyiydim. Sadece Cihan denen çocuğun yaptığı davranışa sinir olmuştum.
Cihan... Bu yaptığın davranış çok kabaydı, benden özür dileyesiye kadar seni hiç unutmayacağım.
Burada konuşalım❤️
Görüşesiye kadar kendinize iyi bakın ❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHUR BESTE
Fiction généraleBirini ilk gördüğünüz andan itibaren kaç yıl sevdiniz? Birini ilk gördüğünüz an onunla evleneceğiniz hissetmiş miydiniz? Nazım Hikmet demiş ki "sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Ahu da birini sevdi diye o da onu sevecek...