73- Benimsin

773 59 57
                                    

İçinde ki öfke patlamasını nereden çıkaracağını bilmiyordu. Buğra ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra içinde bu zamana kadar saklı kalmış tüm duygular ayyuka çıkmıştı. Tanıyamıyordu artık kendisini.

Elinde bulundurduğu arabasının anahtarını konsola fırlattı. Omzunda ki çantayı masanın üzerine atarak salonda ki koltuğun üzerine bıraktı bedenini bir un çuvalı gibi.

Gözlerini kapattı zihnine dolan hatıralar canını yakıyordu.Geçmişe gömdüğü hatıralar gün yüzüne çıkarken kendi için hayatını feda eden dostunu bu şekilde hatırlamak vicdanen daha da çökertiyordu benliğini. Buğra'nın Feyza'nın dudaklarına yapıştığı an geldi zihnine seyirci olarak izlerken sevdiği erkeği Feyza'ya olan tutkusu ve yalın hislerini gözlerinde görmüştü. Kendisine yakalandığı an utanan erkeğin bakışlarını yine Feyza'ya dikmesi geldikçe aklına çıldıracak gibi oluyordu. Kıskançlık tüm bedenini kaplamıştı. Buğra'nın başka bir kadına gösterdiği en ufak sevgi hareketi içinde ki yaraları kanatıyordu.

Zihni bambaşka bir pencere açarak Sedef'i getirdi görüş alanına. Bembeyaz tenine zıt simsiyah gözleriyle güzellik algısını tamamen değiştirecek bir kadındı. Bedeninin kıvrımları ben burdayım diyen dik gögüsleri,dolgun kalçalarıyla her erkeği çıldırtabilecek bir kadındı. Böyle bir kadını, Buğra'nın hergün görmesi işkence gibiydi. Aralarında anlamadığı bir bağ vardı. Koşulsuzca güvendiğini söylemişti kendisine, gözlerinin içine bakıp. Güven sorunu yaşayan sevdiği adam bu kadına ilk gördüğü andan itibaren güvenmişti. Tıbkı bir zamanlar ilk gördüğü an bağlandığı dostu gibi...

Zil sesiyle düşüncelerinden sıyrılarak ayağa kalktı. Kimseyi beklemiyordu halbuki. Gelenin Buğra olduğunu düşündü kısa bir an. Lakin onun şuan Sedef'in yanında olduğu düşüncesi tüm düşüncelerini tarumar ediyordu.

Kapıyı araladığında Buğra'yı görmek süpriz olmuştu. Kapıyı aralayıp içeri davet ederken " Erken bitmiş Sedef 'le sohbetiniz."

"Sevgilim, ne olduğunu cidden anlamıyorum. Seni kıracak yanlış bir kelimemi kullandım. Telefon konuşmamızda da bir anda anlamadığım tepkiler verdin." Diyerek Gizem'i kolları arasına aldı.

Gizem kolları arasından kurtulmaya çalışarak " Hiç bir şey yapmadın Buğra, sen hiç bir şey yapmadın lanet olasıca kalbim engel olamıyor sadece."

"Neye engel olamıyor açık konuşur musun benimle meleğim" diyerek başını avuçlarının arasına aldığı kadının gözlerine baktı. Ses tonu dingin çıkan erkeğin tek istediği kolları arasında ki kadını sakinleştirmekti.

"Neden?" diyebildi içindeki duygu selinin içinde. Neden arama gereği duymuştu ki Sedef'i kendisine telefonda arayıp haber verirken görmek istemezken, görmek istediği kadın neden Sedef idi.

"Bitanem lütfen bana yardımcı ol cidden anlamaya çalışıyorum ama inan anlamıyorum. Seni üzen neden ne?" yalvarır gibi çıkmıştı ses tonu.

" Neden Sedef'i arayıp görmek istedin ki. O durum da beni telefonda bilgilendirirken" –yutkundu. Ağlayıp çaresizliğini göstermek istemiyordu gözlerinin içine bakan adama.

" Balım, DNA testi için Sedef'ten başka kimi arayabilirdim ki. Sonuçta mektup da Sedef'in kardeşim olduğu yazıyor. Mektubu okumak onun da hakkı diye düşündüm. Özür dilerim bunun seni kıracağını düşünmemiştim." Derken açıklama yaptığı kadının yüzünde parmaklarını gezdirirken bakışlarında gördüğü hüzünü silmek istiyordu.

" Nasıl yani Sedef senin kardeşin mi?" duydukları ile göz bebekleri büyümüştü. Şaşkınlığı tüm hücrelerinde hissediyordu.

" Mektup da öyle yazıyor. Sedef emin olmak için DNA testi yapmamızı istedi. Hastaneye gittik. Sonucun yarın çıkması için Sedef tüm imkanlarını kullandı. Çok bilmişin baya statüsü varmış onu da bugün öğrendim" derken gülümsedi.

" Sen?" – yutkundu- " Sonucu onun kadar merak etmiyor gibisin?" ne diyeceğini bilemiyordu. Düşünceleri o kadar birbirine girmişti ki düşünemiyordu.

" Ben eminim sevgilim.O kız benim kardeşim ilk gördüğüm anda hissettiğim o garip anlamlandıramadığım bağın sebebi bu olabilir sadece. Eskiden haber peşinde koştuğum zamanlarda bir çok vatandaştan duymuştum kan çekmişti ben onun benim kanımdan olduğunu hissetmiştim cümlesini. Demek ki doğruymuş meleğim cidden kan çekiyormuş." Derken yüzünde ki gülümseme genişledi.

" Özür dilerim." Diyebildi sadece. Buğra'nın aldığı mektuptan sonra dağıldığı dönem de kendisini aramasına karşılık yersiz tepkileriyle üzmüş olmalıydı.

" Özür dilemeni gerektirecek bir durum yok bi'tanem. Sadece beni affettiğini söyleyerek öp yeter" derken göz kırptı. Çapkın bakışlarına maruz kaldığı erkeğin yanağına uzanırken Buğra'nın dudaklarına asılmasıyla sersemlemişti. Dudaklarını dudaklarına hapsederek tutkunun en yalın haliyle dudaklarında var olan erkeğe teslim olmuştu.

Dudakların, dudaklarından çekilmesiyle yarı da kalmışlığın verdiği hazla gözlerini araladı.

Gözleri tutkudan kararmış erkeğin " Ben kadınımı çok özledim. Benim ol yeniden lütfen yeniden kadınım ol" derken boynuna bıraktığı nefesle kendinden geçmişti.

" Ben her zaman sadece senindim. Ve bu hiç değişmeyecek" diyebildi tukunun esaretindeyken dudaklarından kelimeler güçlükle çıkmıştı. Boynunda gezinen nefese küçük öpücükler ekleninde dudaklarının arasından kaçan inlemeye engel olamamıştı.

"Tüm geceye ne dersin kadınım" derken kendinden geçmek üzere olan kadını kucağına aldı. Yatak odasına doğru ilerlerken dudaklarını dudaklara götürdü. Gözleri zevkten kapanmak üzere olan kadına " Benimsin" diyebilmişti.

Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim

Bir de ufacık bir yorum *-*

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin