67 - Beklenen Yemek

1.4K 79 17
                                    

Pencereden akıp giden görüntüleri izleyerek düşüncelerini dağıtmaya çalışıyordu. Müge'e çevirdi başını kısa bir an. Kendisinden emin araba kullanışına baktı. Hiçbir şey düşünmüyor gibiydi.

Mekana geldiklerinde Müge arabayı durdurdu. Arabadan çıktıklarında kendilerini karşılayan valeye anahtarı verirken Gizem'in bakışları valenin üzerinde toplandı. Uzun zaman önce bu valenin tedirgin gözleri altında Kıvanç'ın arabasına doğru ilerlediğini hatırladığında huzursuz hissetti kendisini.

Gözlerini kaçırarak mekanın içine doğru ilerlerken Müge'nin gelip koluna girmesiyle şaşırdı. Şaşkınlığını yüz ifadelerinden belli etmiş olmalıydı ki " Ne yani sadece bizim patrona mı ait bu kollar" diye gülümsedi.

Gizem'in yüzündeki şaşkınlık ifadesi silinirken yüzünde alaycı bir ifade belirdi. " Kamuya açık istediğin zaman kullanabilirsin canım"

" O kadar da olmasın canım ya Enes Acar gibi kurtlar duyar sonra mazallah" dedi kıkırtıyla.

Enes Acar cümlesi dudaklarına dokunan yabancı dudakları hatırlattı. O günden sonra görmemişti Enes'i ya bilerek karşısına çıkmıyordu yada karşılaşmıyorlardı. Karşılaşmadıklarına sevindi içinde ki yoğun hengameyi Enes'e yansıtmak istemiyordu. Bir zamanlar Kıvanç'ın düştüğü duruma bir başka erkeğin düşmesine asla izin vermemeliydi. Düşüncelerine Müge'nin " Nerelere daldı bu güzel kız acaba" cümlesi ile ara verdi.

" Hiç" dedi omuz silkerek hiçlikte bırakmak istercesine her şeyi.

" Nedense buna hiç inanmadım. Enes Acar dedikten sonra düşüncelere dalmış olman beni ürküttü açıkçası." Derken gözleri ile Gizem'i süzmeyi ihmal etmedi.

" Erkekleri anlamak çok zor Müge. Senin aşık olduğun adam dışında diğerlerinin senden duygu beklemesi bana garip geliyor" derken Enes ile Kıvanç'ı aynı kafeye koymuş olmasını umursamadı.

" Enes de senden sevgi beklemiş olmalı bakışları balo da hayranlık ve bir o kadar arzu doluydu." Balo da incelediği erkek hakkında ki görüşlerini söylemekten çekinmemişti.

" Buğra dışında ki erkekler arasında revaç da olduğumu mu dile getiriyor bu diller" diyerek espiriye vurdu içinde ki durumu.

"Buğra dahil demeliydin. Bak gözleri senin üzerinde" diyerek göz kırptı.

Müge'nin gösterdiği yöne çevirdiğinde bakışlarını Buğra'nın bakışları ile karşılaştı. Karanlığın en koyu halinin içinde ki ışıltı içini ısıtmıştı. Gözlerde görmüş olduğu hayranlığı derinlerde bir yerde hissetmişti. Masaya yaklaşan erkeği karşılamak için ayağa kalktığında Sedef'i ve Alp'i gördü. Zümrüt yeşili abiyenin içinde tüm zerafeti ile kendisine yaklaşan kadının emin adımları büyüleyiciydi. Kuğu gibi süzülerek Alp'in yanından elini uzatışını izlerken bu kadar zarif hareketler için özel bir ders alıp almadığını düşündü. Kusursuz bir kadın görüyordu karşısında elini uzatırken bakışları derin göğüs dekoltesine takıldı. Bakışlarını gözlerine çevirdiği kadının siyah gözlerinde ki ışıltıyı az önce Buğra da gördüğüne yemin edebilirdi.

"Hoş geldiniz" derken avuçlarının arasında ki ele baktı.

" Hoş bulduk seni tekrar görmek güzel Gizem"

"O yengecik sizin selamlaşma bu kadar uzun sürüyorsa yandık valla ben iki gündür hiç bir sey yemedim kurt gibi açım hadi selamlaşma faslını bitirin ya" derken diğer yandan da Gizem'in karşında ki sandalyeye oturmakla meşgüldü.

" Zevzeksin oğlum" derken Buğra Alp'in yanında ki sandalyeyi çekerek " Senin kavelyende iş yok Sedef. Bize düştü yine iş" avuçlarının arasında ki el kaydı sağ gözünü kırptı Sedef karşısında ki Gizem'e " Alp'e kalsak şuan selamlaşma namına bir şey de olmayacak sanırım" diyerek Buğra'nın çektiği sandalyeye oturdu.

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin