Yanında oturan kadına baktı kaçamak bir bakışla. Şuan karısı olan yanında oturan kadına karşı neden suçlu hissediyordu kendisini.
Sarhoşken olduğu beraberlik yüzünden mi yoksa zorunlu bir evliliğe sürüklediğinden mi?
"Seni sevebilirim mutlu bir aile yuvası kurabiliriz birlikte" dediği kadına yaptığı haksızlığı düşündü. Sevemeye çalışıyordu elinden geldiğince lakin düşüncelerine inemiyordu. Gizem'e dokunduğu an Feyza'ya ihanet ediyor hissi sarmalıyordu tüm ruhunu. Tüm bu çıkmazdan nasıl kurtulacağını ise bir türlü çözümleyemiyordu.
Gizem'in mavi okyanuslarında gördüğü saf aşk kendisinden daha çok nefret ediyordu. Hak etmiyordu ki sevilmeyi. Kim sevse, kimi sevse bu zamana kadar kaybetmişti. Şuan tek düşündüğü 5 buçuk hafta olan bebeği idi. Acaba ona güzel bir hayat verebilecek miydi?
Bir baba nasıl olunur hakkında hiç bir fikri yoktu. Etrafına baba fiğürü olarak gördüğü kimse de yoktu tüm bunları düşündüğünde acemi olan bir duyguyla nasıl baş edebileceğini bilmiyordu. Korkuyordu açıkcası başarısız olmaktan. Gün ve gün büyüdüğünü takip ettiği bebeği, hayatla buluştuğunda ona neler vaat edebilecekti.
Direksiyonu sola kırarak yeni hayatlarına eşlik edecek evine doğru ilerliyordu. Lokasyonu Müge telefonuna atmıştı o yüzden kendisine de süpriz olan evi merak ediyordu. Bebeğinin gün ve gün büyüyeceği ana eşlik edecek ev büyük önem taşıyordu.
Eski evi canlandı zihninde Feyza'nın dokunuşları ile benimsediği evden uzaklaşmak ağırdı aslında. Bahçeye bakması için geçici bir bahcıvan tutmuştu. Bir zamanlar kimseye dokundurmadığı bahçesinde yabancı bir el vardı. Sevdiği kadının bedenini bahçesinde ki toprağa bırakmıştı. Bir zamanlar aşkları için umut ışığı olan bahçe şuan sevdiği kadının cansız bedenini örtmüştü. Özlemişti kadınını...
Bahçeye gidip sevdiği kadının can suyunu verdiği çiçekleri sulamak sevdiği kadınla konuşmak istiyordu. 1 ay 7 gün olmuştu sevdiği kadından ayrılışı. Bu ayrılık kalbinde derin acılar açıyordu. 2 kez evlenme teklifi ettiği kadını toprağın altındayken şuan yabancı bir kadın karısıydı. Bu tezata uyum sağlayamıyordu. Savaşıyordu içinde ki karmaşık duygularla ama savaşın kazananı olmuyordu düşüncelerinde ki savaşta her daim kaybediyordu. Gerçek hayatta olduğu gibi.
Yanında ki kadın penceye dayadığı başını kaldırmamıştı. Dikkatli baktığında uyuduğunu fark etti. Söylemeli miydi şuan yaşayacakları eve gittiklerini. Uykusundan uyandırmak istemedi biran. En azından içlerinden biri uyuyabiliyordu. Kendisi için uyku problemleri yine gün ışığına çıkmıştı.
Feyza'nın "Gizem reçeteye beni mi yazdı deli"cümlesi geldiğinde dudakları istemsizce kıvrıldı. Aşk tüm hastalıklarından kurtarmıştı. Ve şimdi yine aşk tüm hastalıklarını yeniden ortaya çıkarmıştı. Aşkı yaşarken mutlu kaybedince ise ölüden farksızdı.Bu duyguyu bir tek Feyza hayatına girdiğinde yaşamıştı. Daha önce aşık olduğunu sandığı İnci'yi düşündüğünde o zamanlar da uyku problemleri ve bir çok rahatsızlıkları vardı. İnci'nin ölümü tüm bu hastalıklarını daha ileri safhaya getirmişti sadece. Gerçi İnci değil kim olsa yine aynı duyguları yaşar mıydı bundan emin değildi.
Telefonunu çıkardı cebinden Müge'nin attığı konuma baktığında evin civarlarında olduğunu fark etti. Düşüncelerine ara vererek yeni başlangıçlara şahitlik edecek evi bulmaya odaklandı.
Bakışlarını adreste ki eve çevirdiğinde üç katlı villanın beyaz ve tonları ile boyandığını fark etti. Elindeki anahtarın düğmesine bastığında otomatik kapının açılışına şahitlik ederek ilerledi surlarından içeriye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satır Arası Derin (Kitap Oldu)
RomanceSatır arası Tutku ve Satır arası Aşk adlı hikayenin devamı niteliğindedir. (3) Karşılıksız bir aşkın tutsağında ki bir kadının sevdiği adam tarafından zorunlu da olsa kabullenişini anlatmaktadır. Aşk sadece karşılıklı mı yaşanır yoksa karşılıksız...