Toprak kokusuna karışan erkeğinin kokusunu hissetmek için başını boynuna gömdü. Kucağında olduğu erkeğin kendisine ilgisini kalbinin derinliklerinde hissediyordu.
Ahşap kapıdan içeri girdiğinde evin yalın oluşu evin göşterişini daha da çok sergiliyordu. Salona geçtiklerinde Buğra'nın kendisini L koltuğa bırakmasıyla bakışlarını salonda gezdirdi. Çaprazında hazırlanmış masayı görünce bakışlarını başka yöne çevirmekte zorlandı. Bunda karnından çıkan seslerin etkisi olduğu aşikardı.
Buğra'nın gözden kayboluşuna anlam veremeyecek kadar acıktığını fark etti adımları kendinden bağımsız bir şekilde masaya doğru ilerledi. Masaya göz gezdirdiğinde masada sebze yemekleri haricinde sarma ve avokado salatasını görünce gözlerinde sakladığı inciler birer birer yanaklarından akarak intihar etti. Eli servis tabağında ki sarmaya gitti. Sarmayı dudaklarının arasına götürdü gözlerinden akan yaşlara inat. Sarmanın bıraktığı ekşimsi tat damağında dağılırken bir diğerini götürdü dudaklarına. İçinde yaşadığı karmaşanın acısını sarmadan çıkarıyordu sanki. Acının grif geçişleri dağılan öfkesini harlıyordu. İçinde ki boşluğun yarattığı his tüm hücrelerini ele geçirmişken ayakta durmak her saniye biraz daha zorlaşıyordu. Titreyen dizlerinde gittikçe azalan güç tüm bedenini ele geçirmek istercesine bedenine dağılırken ardı ardına attığı sarmaları yutmak için çene kaslarını çalıştırmak da zorlandı. Boğazına dolanan düğüm yutmak için zorladığı sarmalar ile inatlaşıyordu. İnadın kazananı belli olmuştu öksürükler eşliğinde. Yerin ayaklarının altından kayışını hissediyordu. Bedeni un çuvalı gibi yere düşerken zihninin hala açık oluşu çekeceği acıyı somut olarak hissedeceğini gösteriyordu. Yere düşmek de olan bedeninin kavrandığını hissetti. Gözlerini açmak için amansız savaş veriyordu kendisiyle. Öksürük krizi devam ederken bu durum pek mümkün olmasa da bir elin çenesini kavrayıp parmağını boğazına götürmesiyle boğazında ki düğüm çözülmüştü sanki.Gözlerini araladığında karşısında gördüğü karanlığın içine çekildiğini hissetti. Buğra'nın karanlığın en koyu halini alan irislerinin korkunun yanı sıra çaresizliğini okumuştu. Elini boğazına götürürken yutkundu. Gırtlağına saplanan sızıyla gözleri dolarken az önce yol edinen izlerin üzerine yenileri yuvarlanmıştı.Bedeninin yerden havalanışını dolu gözlerle izleyebilmişti sadece.
Bedeni kuş tüyü hafifliğinde süzülerek kanepenin üzerine sindi. Bir kaç dakika sonra dudaklarının arasında hissettiği sertlikle içinde bulunduğu ana dönmeye çalışırken kulağına fısıltı şeklinde " Geçti" cümlesi yüreğinde ki sızıya dokunurken göz kapaklarının ağırlığı altında aralayabilmişti gözlerini. Dudaklarının arasında ki bardağın içinden bir kaç damla su dudaklarının arasından kaydı. Gırtlağında ki düğümün verdiği acının üzerinde yuvarlanarak geçerken rahatladığını hissetti. Yutkundu arkasından az önce yaşadığı anı hafızasından silmek istercesine.
" Özür dilerim" diyen erkeğin gözlerine baktı. Siyahın en koyu tonuna hakim olan irislerin titrediğine şahit olmuştu.
" Neden?" diyebilmişti sadece. Düşüncelerini bir araya getirip bütünlük oluşturamayacak kadar savruk zihni olan biteni anlamakta güçlük çekiyordu.
Buğra'nın gömleğinin kanadını, şortunun içinden çekişiyle irkildi. " Islak kıyafetlerinden kurtulmalıyız kalbim."
Üzerinde ki kıyafetlerin ıslak olduğunu o an fark etmiş gibiydi. Gözleri üzerinde ki kıyafetlere gitti. Hislerin grif geçişlerini yaşıyordu. Yorgun bedenini kımıldatacak gücü bulabilmek için direnirken iri kemikli güçlü bir elin belini kavramasıyla gözlerini tekradan kapattı. " İçim acıyor" diyebildi sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satır Arası Derin (Kitap Oldu)
RomanceSatır arası Tutku ve Satır arası Aşk adlı hikayenin devamı niteliğindedir. (3) Karşılıksız bir aşkın tutsağında ki bir kadının sevdiği adam tarafından zorunlu da olsa kabullenişini anlatmaktadır. Aşk sadece karşılıklı mı yaşanır yoksa karşılıksız...