Satır Arası Derin (Kitap Oldu)

66- Yemeğe hazırlık

Gün içinde ki yorgunluğunu atmak istercesine bedenini attı kanepeye. Düşünceleri kendinden bağımsız bir şekilde Sedirvan şenliklerine gitti. Rüzgarın bedeninde yayılmasına Buğra'nın elleri eşlik ediyordu. Huzuru iliklerinde hissettiği ender anlardan birisini beyni fotograflamış olmalıydı. Gözlerini araladı eli telefona gitmişti. You tobe açarken duymak istediği şarkı dudaklarından dökülürken diğer yandan parmakları ara tuşunda camel rajaz yazıyordu. Şarkı çalmaya başladığında Buğra'nın eşsiz sesi sanki şarkıya eşlik ediyordu. Parçanın hissettirdiği duygu bedeninde hareketlenme sağlarken telefonun çalması ile gözlerini araladı. 'Buğra' yazısını gördüğü an dudaklarından belli belirsiz bir tebessüm geçti. Düşündüğü erkeğin şuan kendisini araması onun da kendisini düşündüğünü hissettirmişti.

Telefonu araladığında kulaklarına dolan sevdiği erkeğin sesinden ismiydi. İsmini Buğra'nın sesinden duyunca daha fazla sevdiğini fark etmişti.

" Efendim" diyebildi düşüncelerinden sıyrılmaya çalışarak.

" Ne yapıyor şuan özlemini duyduğum kadın" cümlesi dudaklarının genişlemesine sebep oldu. " Eve geldim az önce dersim bitti. Şuan kendimi dinlendiriyorum." Derken seni düşünüyorum demeyi erteledi. Buğra'ya karşı set kurmaya çalışıyordu kalbi hala, mantığı bu çok saçma dese de emin olmadan kalbinde ki buzları çözemeyeceğini fark etti.

Buğra " Güzel. Seni almaya bizim çömez gelecek beraber geçersiniz restorana ben de Alp'i alıp gelirim" – duraksası- " Gizem sana bir şey sorabilir miyim?" yanlış anlamasını istemediği için nasıl sorması gerektiği üzerinde zaman kazanıyordu.

" Bilmem gereken bir şey mi var Buğra" derken sesi seni dinliyorum tınısını eklemişti yumuşak bir ses tonuyla.

" Sedef de gelebilir mi yemeğe? Sana sormadan onu davet etmek istemedim" diye ekledi.

" Sedef senin için önemli mi ki?" derken içinde ki kıskançlık tohumlarını saklamaya çalışıyordu. Sedef'in Buğra'yı kaçıran kişi olmasına rağmen hayatında sevdiklerinin arasında görmeyi istemesini algılayamıyordu.

" Sana nasıl açıklayacağımı bende bilmiyorum üzerinde daha sonra uzun uzun konuşuruz bu durumu ama bilmeni istediğim bir şey var Sedef'i önemsiyorum. Yani bizim cadı gibi onu da" derken yutkundu.

Gizem Buğra'nın ses tonundan zorlandığını fark ettiğinde araya girdi " Tamam benim için sorun teşkil etmiyor. Dediğin gibi üzerinde konuşuruz yüz yüze konuşulması daha doğru olur sanırım Sedef de şuan aynı ortamdasınız yanılıyor muyum?"

Buğra sesli uzun bir nefes vererek " Evet şuan Alp'i çağırmak için onun yanına gitti bende seni aramak istedim fikrini almak için" son cümleyi söylerken ses tonunda ki şaşkınlığa gülümsedi Gizem. Buğra'nın daha önce birinden fikir alması ona bile şaşkınlık yaratırken bir de bunu dile getirmiş olması şaşkınlığı ikiye katlamış gibi görünüyordu. " Fikir alma konusunda acemi olan kişinin şaşkınlığını içinde yaşamaması güzel hadi kapatıyorum ben hazırlanmam gerek Müge'yi bekletmek istemem"

"Gizem" cümlesi ile askıda kalmıştı son cümlesi. " Efendim" diyebildi sadece.

" Seni Seviyorum" cümlesini duyduğunda ise nefesi hızlanmıştı bunu Buğra'nın anlamaması için direk telefonu kapattı.

Telefon adabını bilmediğini düşündüğü erkeğin yaptığını yapmış olsa da içinde ki devinimleri şuan ona hissettirmek istememişti. Telefonu kapattığında soru işaretleri büyüdü zihninde SEDEF ismi büyürken üzerinde düşünmek istemediğini fark etti.

Bu konunun ne zaman nasıl gündeme geleceğini bilmese de geçmişinde iki kadının hayaleti ve şuan gizemli ve çok güzel bir kadının varlığıyla ne yapacağını bilmiyordu içinde ki kıskanç kadın kıskançlık zehrini kalbine boca ederken düşüncelerinde sadece sevdiği erkeğin telefonu kapatırken içli 'seni seviyorum' cümlesini söylerken ne kadar içten olduğunu sorgulamadan edemiyordu.