33 - Buğra'nın geçmişine Sedef'in ufak müdalesi

2.3K 163 28
                                    

Yatak da yatan beyaz solmuş yüzü izliyordu. Geçirdiği sinir krizinin ardından bedeninden ruhu çekilmiş kadının tekrardan kendisine gelmesini bekliyordu sessizce. Söylediği her cümle zihninde dönüp dururken bunca zaman sonra kim oluduğunu bu şekilde öğrenmek ağır gelmişti. Gözlerini açmaya çalışan kadına bakarken içinde ki suçluluk duygusuna hakim olamadı. Yapmadığı bir suçu üstendiğini söylese de iç sesi diğer ses damarlarında ki kanın kefareti diyordu tükürürcesine.

Kadının bileğine baktı öfkesine engel olamayarak sıktığı bileğin yeşil ve mor renklerin karışım mermer gibi tende belirgin bir şekilde göz önündeydi. Eli istemsizce bileğe gitti. Damarlarında ki kanın kontrolsüzlüğünden tiksindi. Var olmaktan dünyaya getirilişinden iğreniyordu. Henüz hiç bir şey öğrenmediğinin farkında olsa da yatak da kendisine gelmeye çalışan bir zamanlar küçük bir kız çocuğu olan kadını bu hale getiren nedenlerin sorumlusu damarlarında ki kanın sahibi olduğunu bilmek kendini sorgulamasına neden oluyordu. Zamanında öğrenmekten kaçmasa ailesini belki de yardım edebilecekti bu kadına bu düşünce daha bir çıkmaza girmesine neden oldu.

Yataktan doğrulmaya çalışan kadına bakışlarını dikerek " İyi misin biraz daha?" diyebildi. Sesi kendisiyle konuşuyormuş gibi fısıltı şeklinde çıkmıştı.

Sedef'in dudaklarından " İdare edebilirim"

Kulaklarına dolan soğuk ve tiz cümleyi söyleyen kadının gözlerinin derinliklerine bakarak "  Senin için çok zor benimle konuşmak anlayabiliyorum ama bilmem lazım Sedef. Kimsin tüm bu olayların ortasında ne işin var. O kadın nasıl senin hayatının parçası oldu ben nasıl bu olaylardan uzaklaştım. Bilmediğim olayları düşünmek delirme noktasına getiriyor beni"

Sedef bakışlarını Buğra'dan kaçırırken " Tüm bunları bilmen neyi değiştirecek?" sesi yorgun çıkmıştı. Yüzünü incelediğinde yorgunluğun arkasına sakladığı hüznü görebilmişti.

Buğra Sedef'in iz bıraktığı bileğine dokundu. " Beni araştırdığın aşikar" -  boşta kalan diğer eliyle komidinin üzerinde ki tablonun içine hapsedilmiş mektubu gösterdi - " Neler yaşadığımı az çok biliyorsun. Kayıtsız kalamam gerçekliğime sana yapılana. "

Sedef bileğinde ki ele çevirdi bakışlarını " Bana acıyorsun!"

Buğra Sedef'in çenesine dokundu kaçırdığı bakışlarına gözlerini dikerek " Sana acıyacak durumda mıyım her şeyimi kaybettim beni bu halimle seven bir kadına ve onun karnında bana ait bir bebeğe tutunmaya çalışıyorum. Acınacak durumda bir adamken nasıl bir başkasına acıyabilirim"

Sedef yutkundu gözlerini kaçırarak " Sen, hiç bir zaman yanlız kalmadın her zaman seni toparlayan biri vardı ama benim senin gibi sanşlı bir hayatım olmadı"

Buğra hücre de bilinçi kapanmadan önce söylenen bir cümle belirdi zihninde " Reis diye biri var işte hayatında seni toparlamaya çalışan" derken gözleri Sedef'in vereceği tepkiyi bekliyordu.

Sedef gözlerini devirerek  " Beni toparladığını kim söyledi yada benim için önemli olduğunu"

Buğra omuz silkti cevaba " Bilmem belki ben yanlış yorumladım"

Sedef'in dudakları kıvrıldı tebessüm ederken gözlerinde ki iki siyah demirden ışık hüzmesi yayıldı. " Feyza'da seni çeken neydi?"

Buğra soru karşısında afalladı " Bilmiyorum" dedi dürüstçe.

" İlk gördüğün an ne hissettin?" soruyu sorarken ciddileşti. Yüzünde ki gülümseme silinirken gözlerine yapay bir parıltı gelmişti sanki.

Buğra gözlerini kapattığında ilk değil son an canlandı zihninde. Mezarın kazıldığını öğrendiği an hiç düşünmeden atladığı mezardan çıkarıldığı anı, gözlerine geri araladığında buğulandığını fark etti elinin tersi ile gözünü ovuşturarak " Başında ağlayacağım bir mezarı bile yok artık o yüzden kanayan yarama daha fazla tuz basma lütfen"

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin