18- Şaşırtan Teklif

3.4K 204 50
                                    



Gözlerini kapattığında yaşadığı sahneler tekrar belirdi gözlerinin önüne. Mert'in yanına oturuşu gözlerine tiksinti ile bakan bakışları, dudaklarının arasından çıkan o sözler...

Her bir cümlede içinden eksilen duygular. Haklı olmasının verdiği eziklikle susarak kaderine razı olması, tüm bunlar aşırı fazla geliyordu artık bünyesine. Ne zaman mutlu bir güne başlasa bu mutluluk en güzel yerde kesilerek içine bir çok acı ekleniyordu.

'Buğra' diye fısıldadı. Verdiği tepki karşısında korksa da Mert'İn karşısında savunmuştu. Karım ve bebeğim diyerek benimsemişti. O kargaşanın içinde bile o cümleleri söylerken takındığı benimseme tonu içinde ki korku ve acıları bastırmaya yetmişti.

Göğsüne çekerken kulağına fısıldadığı cümle gelmişti zihnine. ' Meleğim' demişti. Masum olduğunu söylemişti. Yaşadığı o korkunç sahne göğsünde ki adamın kalp atışı ve söylediği bir cümle ile silinmişti.

Yüzünde gezen parmakları hissetti. Gözlerini açmak istese de Buğra'nın yüzünde gezen tüy hafifliğinde ki dokunuşları en derinlerinde hissetmek istedi. Parmakların yol edindiği çizgi içini gıdıklıyordu. Saçlarının uçlarına dokunması ile içinde yanan ateş korlanmıştı. Gözlerini araladığında Buğra'nın ilgi ve şefkatle kendisine bakıyor oluşu yanan koru daha da harekete geçirmişti.

Yatağın içine doğru ilerleyerek Buğra'ya yer açmıştı. Sevdiği adamın açtığı yere oturuşunu izledi. Dudaklarından " Biraz daha iyi misin?" cümlesini duyduğunda başını sallamakla yetindi.

Bakışlarını Buğra'ya çevirdiğinde yüzünde oluşan yarayı gördüğünde paniklemişti. " Sen?" diyebildi sadece.

Buğra'nın dudaklarında ki kıvrımı gördüğünde verdiği tepkinin aşırı olduğunu fark etti.

" Ben oldukça iyiyim gördüğün gibi endişelenmene gerek yok yani"

Gizem doğrularak Buğra'nın yüzünde oluşan kesik şeklinde ki yaranın üzerinde parmaklarını gezdirdi. " Benim yüzümden"

Yüzüne dokunan parmaklara uzandı " Senin yüzünden değil canım. İnan ki bu yaşanılanların hiç biri senin yüzünden değil."

Yutkunarak " Bir zamanlar sende Mert gibi düşünüyordun Buğra. Emin ol o zamandan bu zamana hiç bir şey değişmedi."

Başını avuçların içine alan adamın gözlerinin içine baktığında gözlerinde ki karanlığın içinde kaybolacağını sandı.  Bu kadar yakın olmak kalp atışlarının hızlanmasına sebep oluyordu. Düzensizleşen nefesi gögüs kafeslerinde sıkışıp kalmasına neden olurken dudaklarının üzerine dudaklarının kapanmasıyla donakalmıştı.

Erkeğinin avuçlarının içindeki başını boyun girintisine doğru  çekerek öpücüğü içselleştirmesiyle karşılık vermişti erkeğinin öpücüğüne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Erkeğinin avuçlarının içindeki başını boyun girintisine doğru  çekerek öpücüğü içselleştirmesiyle karşılık vermişti erkeğinin öpücüğüne. Sahibi olduğu dudaklardan içeriye girerek keşfetmeye başlayan erkeğe yuvası olduğunu anlatmak istercesine tutkuluydu. Gözlerini kapatarak Buğra'nın ruhuna dokunmasına izin verdi. Bu zamana kadar açılmış tüm yaralarını bir bir sarıyordu.

Dudakların kendisinden uzaklaşmasıyla tuttuğu nefesini bıraktı. Düzensizleşen nefesini kontrol altına almak istercesine eli gögüs kafesinin üzerine gitti. Hızlı atan kalbi kulaklarını sağır ediyordu.

Karşısında ki erkeğin gözlerine baktı. Aynı ilgi ve şefkatle bakıyordu kendisine.Buğra'nın baş parmağı dudaklarına gitti. Dudaklarına bastırılan parmak, küçük bir iniltinin kaçmasını engelleyememişti dudaklarının arasından.

" Sen belki farkında değilsin ama o zamandan bu zamana çok şey değişti Gizem." - Parmağını dudakların üzerinde gezdirirken - "  Biliyorum cümlelerimle seni çok kırdım. Üzdüm çoğu zaman seni. Hatta hiç bir karşılık beklemeden verdiğin kalbini paramparça ettim birçok kez. Ama inan bundan sonra ne ben ne de bir başkasının seni incitmesine izin vermeyeceğim."

Gizem bakışlarını kaçırarak " Bunların hepsinin sebebi formaliteden de olsam karın olduğum için mi?" bu soruyu sorarken içinde bir yerlerde birşeyler kırılarak tuzla buz oluyordu. Bunun aksine sesi ise hiç bir duygu aktarılmadan kısık bir fısıltı şeklinde çıkmıştı.

Göğüs kafeslerinin üzerine gittiği elinin üzerine bırakılan ele kaydı bakışları.

" Formaliteden şuan yanında olduğumu mu düşünüyorsun. Sana dokunuşum da mı sence formaliteden. "

Bakışlarını sevdiği erkeğin gözlerine dikti. Ne anlaması gerekiyordu  bu konuşmadan. Sevebilirim demişti ve deniyordu işte.Daha fazla beklentiye girmemesini söylüyordu mantığı kalbine. Lakin kalbine çoktan bahar gelmişti.

" Bizim ilişkimiz çok farklı gelişti biliyorsun. Yaşanması gereken hiçbir şeyi yaşamadık biz; mesela sevgili bile olmadık" - Dudaklarının kenarında oluşan kıvrım gamzesini ortaya çıkarmıştı - " Yaşanması gerekenleri yaşamaya başlamaya ne dersin?"

Gizem yutkunarak " Rüya değil mi şuan yaşadıklarım. Gözlerimi açtığımda keşke uyanmasaydım diyeceğim değil mi?"  diyerek şuanın gerçekliğini sorguluyordu.  Çünkü yaşanılanlar gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Göğüs kafesinin üzerinde ki eli kavrayarak kendi kalbinin üzerine götürdü. "  Sabit rüyalar vardır ya her seferinde tam olacağı zaman uyandığın o rüyalarını düşün ve tam olacağı zaman uyandığın kare neyse onu yap hadi."

Gizem gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.  Rüyalarında Buğra'ya dokunabiliyordu lakin tam öpeceği sırada Buğra'nın kömür karası gözlerinde bir öfke ortaya çıkıyor. Yıkıp geçiyordu yüreğini enkaza çevirirken hıçkırarak uyanıyordu her seferinde.

" Gözlerini kapatır mısın?" dedi fısıltıyla. Aynı korkuyu yaşamak istemiyordu. Sevdiği adam gözlerini kapatırken eli sevdiği adamın boynuna gitti. Kalbi heyecanla atarken nefesi dudaklarını yalamıştı erkeğinin. Dudakları dudakların üzerine giderken ürkekti. Erkeğinin altdudağını kavrayarak gözlerini kapattı. Bir kaç saniye sonra gözlerini açtığında Buğra'nın hala gözlerinin kapalı bir şekilde karşısında durmasıyla eli erkeğinin yüzünde ki yaranın üzerine gitti.

 Bir kaç saniye sonra gözlerini açtığında Buğra'nın hala gözlerinin kapalı bir şekilde karşısında durmasıyla eli erkeğinin yüzünde ki yaranın üzerine gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 " Gerçeksin. Tek gerçeğimsin" diye fısıldadı. Hayatında olmasını istediği tek erkek karşısındaydı işte. Bu zamana kadar kurduğu tüm hayallerini gerçekleştirmeyi vaat ediyordu üstelik.

Sadece sevmek yetmişti erkeğinin kalbinde ki yaraların  sarılmasına. Biliyordu daha bir çok hengamenin içinde yok olacağını fakat yine de Buğra'nın kendisine umut aşılaması kalbi için tüm engellerin aşılması demekti.

" Seni seviyorum" dedi gözleri kapalı erkeğin kalbinin üzerinde ki eline bakarak.

Bazen sadece sevmektir tüm mühürleri kırmanın yolu....

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin