49 - Tango

2K 158 62
                                    

Son dersinin son demlerinde telefonuna gelen mesaj dikkatini çekti. Sorduğu mantık sorusunun cevabı için öğrencilere vermiş olduğu 5 dakikayı kendine ayırmaya karar vererek gelen mesajı araladı.

" Bugün müsait olur musun bir yarım saatini rica edebilir miyim?" mesajını bir kaç kez okudu. Mesajı yazanın Kıvanç olması içinde ki vicdanın sızlamasına neden oluyordu.

Mesajı yanıtlamaya karar vererek parmakları sanal klavyenin üzerinde gezindi.

" 15 dakika sonra dersim bitiyor konum atarsan istediğin yere gelirim" yazıp gönderdi.

Kıvanç'ın neden kendisiyle yarım saat görüşme istediğini az çok tahmin ediyordu. Geçen gidişinde edemediği vedayı şuan edeceğini düşündü.

Bir kaç dakika sonra mesaj geldi " Üniversitenin kampüsündeyim senin dersten çıkmanı bekliyorum"

Kıvanç'ın mesajını okuduğunda kırık bir gülümseme peydah oldu dudaklarında. Eğer mesajına cevap vermeseydi uzaktan bir kaç dakika izleyecek olmalıydı suretini. Neden aşk illetine düşeceğin kişileri seçemiyoruz diye düşündü. Kıvanç'a aşık olsaydı şuan dünyanın en mutlu kadını olacağına emindi. Mutlu etmek için elinden gelen her şeyi sunacağına da.

" Ders bitmek üzere bir beş dakika sonra görüşmek üzere o zaman" yazıp gönderdiği mesajın ekranına bakıyordu boş gözlerle. Hakkı olmayan büyük aşk ile sevilmenin ezikliğini yaşarken diğer yandan aşkın büyüklüğüne hayran oluyordu. Tezat düşünceler eşliğinde bitirdi dersi.

Üniversitenin kampüsüne geldiğinde Kıvanç'ı, Bogaziçi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler dekanı Murat Saruhan ile gördüğünde şaşırdı. Masaya doğru yaklaştığında Kıvanç ayağa kalktı " Daha sonra görüşürüz"

Murat gülümseyerek " Direk satış alacağın olsun ara beni gitmeden görüşelim"

Kıvanç başını olumlu anlamda sallayarak Gizem'e doğru adım attı. " Çıkalım mı?"

" Soyadı bezerliği olarak düşünmüştüm" Saruhan soyadının yaygın olduğunu düşünmüştü ilk fark ettiğinde oysa ki Kıvanç ve Murat birbirlerini tanıyor görünüyordu.

Kıvanç masada gözleri kendi üzerinde olan Murat'a göz kırparken dudaklarından "Kuzenim, o olmasa şuan burada çalıştığını bilmeyecektim."

Gizem " Anlıyorum" diyebildi sadece.

Otoparka doğru sessizlik içerinde yürüdüler. Otoparka adım attıklarında Kıvanç'ın " Ne yapmak istersin?" sorusu ile bocaladı.

Gizem işaret parmağını dudağının yanına götürerek sesli düşünmeye başladı. " Eve gitmem lazım hazırlanmam lazım sonra dans kursum var arada 45 dakika var. " Bakışlarını sabit bir noktaya diktiği için Kıvanç'ın yüz çehresine dikkat edememişti. " Buradan ayrı arabalar ile gidersek zaman kaybederiz beni eve bırakırsan bende sana evde bir kahve yapabilirim sonra da beni dans kursuna bırakırsan hem programımdan şaşmam hemde senle görüşmüş oluruz sana uyar mı?"

Kıvanç gülümsedi " Bana uyar yoğun kadın" – arabanın kapısını araladı Gizem'in geçmesi için eliyle selam verdi – " Demek dans kursu vals mi tango mu?"

Gizem arabaya adım atarken " Her ikisi de"

Kıvanç arabanın etrafında gezinerek ön koltuğa geçti. " Şimdi konum alayım" diyerek bakışlarını Gizem'e çevirdi.

" Taşındığımı bildiğine göre eski eve de uğramışsın?"

Kontağı çalıştırarak debriyaja bastı arabayı hakaret ettirirken bakışlarını Gizem'in üzerinde gezdirdi. " Evi satışa çıkardığını keşfedecek kadar hemde"

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin