Boğaziçi üniversitesi 155 yılını çırağan otel de bu akşam kutlayacaktı. Boğaziçi üniversitesi rektörü profesör doktor Kenan Tuğhan ev sahipliğinde düzenlenecek olması omuzlarına daha fazla yük binmesine sebep oluyordu. Hocasının yanında olmasını istediği bu gece sebepsizce gerilmesine neden oluyordu. Bu gecenin konukları cemiyet iş sanat spor ve siyaset dünyasından her kesime hitap etmesi gecenin geniş kitlelere hitap etmesinden dolayıydı belki de üzerinde ki gerginliğin sebebi. Bu tür kalabalıklar nedensizce anlamsız gelirdi kendisine. Hocasını kıramadığından dolayı katılacağını beyan etmesi ise tam bir ikilemde bırakmıştı ruhunu.
Huzursuzca çıkmıştı evden daha nasıl bir elbise alacağına bile karar verememişti. Son dakika öğrendiği balo için sadece saatlerinin olması ise üzerinde ki baskıyı arttırıyordu. Asansöre doğru ilerlerken içinde ki huzursuzluğa ofladı.
" Bu güzel kızı kim üzmüş" cümlesiyle bakışlarını arkasına çevirmişti. Karşısında tüm muzipliğiyle Enes'i görmeyi beklemiyordu.
" Cidden şuan seninle konuşacak enerjim yok" diyebildi kestirip atar gibi. Zihninde gece için ne yapması gerektiğine dair plan kurması gerektiğinin sinyallerini gönderiyordu iç sesine.
Enes yüzünde ki muzipliği bir kenara bırakarak " Ciddi bir sorun mu var?" diyebildi. Üzerine giymiş olduğu olgunluğa şaşırmıştı Gizem. Beklemiyordu Enes'ten çünkü. Ciddiyetin sırıtacağını düşündüğü bir erkeğin yüzünde ki mimiklerin aksine tam oturması ister istemez açıklama yapmak zorunda bırakıyordu insanı.
" Boğaziçi Üniversitesi 155'inci yılını kutlayacak bu gece Çırağan Otel de."
Enes gülümsedi " Saat 21.00 da davet listesindeyim bende. Sorun ne peki?"
Gizem bakışlarını Enes'in yüzünde gezdirirken " Seni neden davet etmişler ki?" soruyu hayri ihtiari soru vermişti. Ardından tepkisinin aşırı olduğunu düşünerek yüzünü kapattı. Muhakkak lanet olası yüzü kızarmış olmalıydı.
Enes karşısında ki Gizem'i izlerken gülümsemesi yüzünde genişledi. " Beni davet etmeleri normal şaşkın örnek yavrusu hem iş dünyasında hem de spor dünyasında birazcık popülerim artı olarak boğaziçi üniversitesi eski mezunlarındanım da seni neden çağırmışlar onu anlamadım bak ben" dedi. Cümleyi söylerken yüzünde ki alaycı ifade sonlara doğru meraka bırakmıştı.
Gizem yüzünde ki elini çekerek Enes'in yüzüne baktı işaret parmağını uzatarak " Birinci olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışıyorum ikinci olarak bende kendi işimde birazcık popülerim bay ukala"
Enes elini şaçlarının arasına daldırak bir adım geriye doğru adım attı. Ardından Gizem'i süzerek " Hım anladım senin kavalyen yok o yüzden çirkefleşiyorsun." Diyebildi. Az önce Gizem'in oflamasının sebebini bulmuş olmanın zaferi vardı yüz ifadesinde.
Enes'in bir adım gerileyerek kendisini tepeden tırnağa incelemesinden bu da yetmiyormuş gibi fikir sahibi olmasına sinirlenerek " Ne alaka ya. İstesem gece için kavalye bulabilirim" – kısa bir nefes aralığı – " İlk önce ne giyeceğimi bulmam gerek" dedi. Son cümleyi kendisiyle konuşurmuşcasına çıkmıştı.
Enes Gizem'in düşünceli halinden yararlanarak açılan asansörün içine doğru itti. " Şanşlı günündesin şaşkın örnek benimle komşu olmanın nimetlerinden faydalanmak üzeresin şuan"
Gizem yüzünde ki şaşkınlığı gizleyemeyerek " Ne demek şimdi bu. Bay ukala boş boş konuşuyor"
Enes Gizem'in burnunu işaret parmağı ile vurarak yukarı kalkmasını sağladı. " Mira Acar ismi sana tanıdık geliyor mu?" – bir kez daha burnuna vurarak yukarı kalkmasını sağladı –
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satır Arası Derin (Kitap Oldu)
RomanceSatır arası Tutku ve Satır arası Aşk adlı hikayenin devamı niteliğindedir. (3) Karşılıksız bir aşkın tutsağında ki bir kadının sevdiği adam tarafından zorunlu da olsa kabullenişini anlatmaktadır. Aşk sadece karşılıklı mı yaşanır yoksa karşılıksız...
