48 - Kremalı tavuk bonfile

1.9K 162 60
                                    



İlk iş gününün verdiği heyecanın yanında birbirinden tatlı yüzlerce öğrencisiyle tanışmak bugünü anlamlı kılmaya yetmişti. Günün tatlı yorgunluğuyla ayrılıyordu üniversiteden.

Küçük el ajandasını çıkardı bugün hangi kursu olduğuna bakmak için. Şeflerin eşliğinde kremalı tavuk bonfile yapacaklardı. Arabasını çalıştırdı. Gaza yüklenmeden önce gözleri etrafı taradı yakınlarda bir market bulma umuduyla. Mazemelerin alımını biran önce halletmese derse geç kalacaktı.

Gözüne ilişen marketi fark ettiğinde gülümsedi. Bugün sanşlı günündeydi. Arabasını park ederek markete girdi. Mazemeleri hızlı bir şekilde alarak marketten ayrıldı. Kursun yolunu tuttuğunda üzerinde ki yorgunluğu atmak istercesine radyonun kulağını çevirdi. Hareketli parçaya eşlik ederek yolu tamamladığında kursun tabelasını görünce gülümsedi. " Tam zamanında" diyerek kendini tebrik etti.

Kursa adım attığında bugün çalışacağı şefe elini uzattı " Merhabalar Gizem Sezgin"

Şef gülümseyerek karşılık verdi " Tunç Saral"

Gizem " Memnun oldum şefim" diyerek mazemeleri tezgahın üzerine bıraktı.

Tunç mazemeleri incelerken gözleri bir yandan da Gizem'in üzerinde gezindi. " İş çıkışı direk markete gidip buraya mı geldin sen bakalım" dedi. Gözlemlerinin doğruluğunu tartmak istercesine.

Gizem gülümseyerek " Ona rağmen tam zamanında geldim"

Tunç tezgahın üzerinde ki mazemeleri incelerken " Alış veriş yapmak bir sanattır Gizem. Mazemeleri rast gele almamalısın. Markette ki rafları incelemeli içeriklerini okumalısın. Kremalı tavuk da glutensiz gıdalar kullanmalısın ki damağında ki tat leziz olsun"

" Peki şefim bir daha ki yemek de dediklerinizi yapmayı kulağıma küpe edineceğim."

Tunç ile uyumlu bir takım oldular. Tunç'un her söylediği cümleyi yerine getirirken ortaya çıkan leziz yemeğin kokusu doldurdu içini.

Tunç " Elimizde ki verimsiz ürünlere rağmen kokusu iyi. Yemek yemek değil yapmak sanattır. Kokusu ile doyduğunu anlarsın" - derken tavuğun kokusunu hissetmek için elini burnuna doğru bir kaç kez hava da salladı. – " Başemel sosunu yaparken acele etmişssin Gizem'cim. Onun haricinde her şey olası gerektiği gibi" diyerek göz kırptı.

Gizem gülümseyerek " Başemel sosunu yaparken acele ettiğimi nasıl anladınız?" dedi hayretle.

Tunç bu soruya gülümsedi. " Birincisi başemel sosunda kullanılan bir kaşık unu eritecek zamanı bulamayarak topak topak kalmasını sağlamış  görsel görüntüyü kirletmişssin diğeri ise koku unun kavrulmuş kokusunu alamadım istediğim kıvamda kavurmamışsın"

Gizem elini pes dercesine kaldırarak " Profesyonel bir şef ile çalışmanın dezvantajları bu olsa gerek" gülümsedi " Normal de yemek yapan her kişiye yaklaşımınız bu tarz oluyor değil mi sizi memnun edemiyor kimse"

Tunç bir kahkaha attı " Malesef o yüzden her zaman beni mutfağa atıyorlar.

Gizem aldığı cevapla gülümsedi. " Bay memnuniyetsizi cazalandırmanın en etkili yolu."

Tunç " Haksızlık etmeyin bana bu kadar ama" – gülümsedi – " Tezgahın altında saklama kabı var yemeği saklama kabına koyup evine götürmelisin bence henüz yemek yeme fırsatı bulamadığına eminim."

Gizem " Harika fikir. Bu dersin bittiğini gösteriyor sanırım. Tanıştığıma tekrardan memnun oldum."

Tunç " Bende memnun oldum polyana gelecek hafta ne yapacağımıza karar verdiğimde sana mail atarım"

Gizem " Peki şefim iyi günler"

Arabanın içinde ki saklama kabını alarak arabanın kapısını kapattığı sırada otoparkın içinde jet hızıyla yanından geçen motorsiklete " Yuh öküz! Kapalı alanda kullanıyorsun dikkat etsene" diye azarlamaya devam ederken motorsikletin aniden durmasıyla bocaladı.

Kaskını çıkararak kendine bakan kişi taşındığında market poşetlerine yardım eden adamdan başkası değildi.

" Çok ayıp genç bir kadının ağzına küfür hiç yakışmıyor"

Gizem elinde ki saklama kapını kaldırarak " Panik yaparak elimde ki saklama kabını düşürebilirdim"

Enes Gizem'in elinde ki saklama kabına uzandı. " Çok teşekkür ederim bana teşekkür etmek için bu kadar zahmete girmene hiç gerek yoktu"

Gizem afallayarak " Anlamadım" diyebildi.

Enes " Benim için değil mi bu yemek kesin market poşetlerini taşıdığım için teşekkür niteliğinde" diyerek göz kırptı.

Gizem Enes'in elinden saklama kabını hızlıca çekerek aldı " Ne münasebet. Kursta bin bir tedirginlikle yaptığım ilk yemeğimi size vereceğim düşüncesine nasıl kapıldığınızı anlamak için yoramayacağım şuan zihnimi." – Yanından ayrılmak için bir kaç adım atmıştı ki vazgeçerek aniden döndü. – " Bu arada az önce kapalı alanda hızlıca önümden geçtiniz kabalığınızı, daha önce bana market poşetlerini taşıma inceliği gösterdiğiniz için affediyorum. Şuan kabalığınızı ve inceliğinizi eşitlemiş bulunmaktasınız. Umarım bir sonra ki karşılaşmamız da içiniz de ki ince taraf baskın olur öküzü eğitmek zor oluyor da" diyerek yanından ayrıldı.

Yemeğini yemek için sabırsızlanıyordu. Açlıktan mı yoksa ilk kez profesyonel yemek yaptığından mı bilemedi bu yemeği biran önce midesine göndermek için gösterdiği sabırsızlığı....

Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim

Bir de ufacık bir yorum *-*

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin