Satır Arası Derin (Kitap Oldu)

68 - Gizem- Buğra

Ağırlaşan gözlerini kapattırken tatlı atışmalar eşliğinde geçen yemeği düşünmeden edememişti. Yanında şuan arabayı kullanan erkeğin varlığının kendisine müjde niteliği taşırken kalabalıklaştığını fark etti.

Buğra'nın çevresi tarafından kabul görmüşlüğü içinde bir yerlerde kanayan yanlızlığına iyi gelmişti. Karanlığın kendisini içine çekmesine izin verirken huzurlu bir iç geçirdi.

Hayal meyal belinin kavrandığını hissetti gözlerini açmak için zorlarken kulağına ninni gibi gelen " Direnme sevgilim" cümlesi ile gözlerini açmak için savaşmaktan vazgeçti.

Hantaşlaşmış vücudunu esnetmek istedi uykusunun grif geçişinde. Üzerinde ki ağırlığın ne olduğunu anlamaya çalışırak ağırlaşan göz kapaklarını açmaya zorladı. Kulağına dolan klasik müziğin yanı sıra nefes alış verişleriyle kısa bir şaşkınlık yaşasa da gözlerini araladığında Buğra'nın güvenli kolları arasında huşu içinde yattığını fark edince gevşedi. Dün gece evine gideceğini düşünürken Buğra'nın ikisi için hazırlatmış olduğu ev de Buğra'nın kendi odasında olması kısa bir an evlendikleri dönem de yaşadıklarını düşündürtse de o günleri unutmak için zihnini ne kadar hırpaladığını düşündü.

Buğra'nın, bedenini içine sokarcasına sımsıkı sarmalamış olması hareket alanını daraltmıştı. Kolları arasında olduğu erkeğin uyku problemi yaşadığını bildiği için yavaşca sıyrılmaya çalıştığı kollardan dikkatini üzerinde ki tşört çekti. Siyah bir tşörtün içinde olması dün geceyi düşünmeye zorladı. Hatırladığı tek şey belini kavrayan erkeğin 'direnme sevgilim' cümlesiydi. Sonrası karanlık...

" Günaydın meleğim" cümlesiyle bakışlarını sıyrılmaya çalıştığı kolların sahibine çevirdi. "Özür dilerim seni de uyandırdım" derken ses tonuna ne kadar katmamaya çalışsa da hüzünlü bir tını çıkıvermişti.

"Gayet güzel başladığımız bu güzel günde gözlerinde hüzün olması bize haksızlık" Gizem'i kendisine çekerek başını göğsüne bıraktı gözlerini tekrardan kapatarak " Hadi yeniden başlayalım güne" dedi mırıltılar eşliğinde.

Gizem'in eli Buğra'nın saçlarına gitti. Mırıltılar eşliğinde uyku sersemi erkeğin yüz çizgilerini izlerken " Uyku problemin ne düzeyde?" diyebildi.

Göğsünde yattığı kadının kokusunu içine çekti derin derin " Uzun zamandır hiç olmadığı kadar deliksiz ve bir o kadar huzurlu. Karahindiba tarlasında frezya çiçeği açmıştı rüyamda sen frezya çiçeğini kokluyordun" – burnunu göğsünün üzerinde kımıldattı. İçli bir nefes çekti. – " Buna benzer bir rüyayı senin odanda sana sarılarak uyuduğum gece de görmüştüm."

Saçlarını okşadığı erkeğin uyku mahmurluğunda ki saf ve bir o kadar çoçuksu mimiklerini izlerken " Hala aynı rüyayı görüyor gibisin" derken gözleri kapalı kısa kısa nefes alan erkeğin rüyasını hayal etmeye başladı.

"Gözlerimi açmaya korkuyorum Gizem. Gözlerimi açtığımda senin hüzünlü bakışlarını görmek seni kazanamayacağımı düşündürüyor. Bu düşünceyle baş etmek için az önce gördüğüm rüyaya sığınmaktan başka çarem yok" derken kollarının arasında ki bedene daha sıkı sarıldı.

Dudağını kendisine sıkıca sarılmış gözleri kapalı erkeğin yanağına uzattı. Küçük masum bir öpücük bırakırken yanağına dudaklarının arasından " Klasik müziğin açık olması dün gece hiç uyumadığını düşündürtmüştü bana. Yataktan kalkmak isterken seni uyandırmış olmak ister istemez canımı yaktı. Ne zorluklarla bir kaç saat uyuduğunu bildiğim için kıyamadım sana" derken az önce ki hüznün nedenini açıklamaya çalışmıştı.