1 - İtalya'da bir otel odası

8.9K 296 42
                                    



İtalya'nın başkenti Roma'nın en iyi otellerinden Gran Melia Rome'ye griş yapmışlardı. Yabancı bir ülke de kendisine yabancı bir erkekle griş yaptığı oteli incelerken ne işi olduğunu düşünüyordu.

Aşıklar şehri olan Roma'da Buğra ile başbaşa olacağını düşündükçe kalbi ağzında atıyordu. Heyecandan titreyen vücudunu engellemek istercesine farklı düşüncelere sevk etmeye çalışıyordu.

" Gizem" cümlesi ile gözlerini tarih kokan duvarlardan çekerek üzerinde ki gözlere çevirdi. Siyahın en koyu hali şuan mavilerle buluşmuştu.

"Efendim"diyebildi titrek sesiyle.

Yanına doğru adım atan erkeği süzdü ister istemez. Dağınık saçları hüzünle bakan gözleri ve uykusuzluğun etkisi ile belirginleşen göz altı morluklarına rağmen mavi kotu ve üzerine geçirdiği beyaz gömleği ile her zamanki gibi yakışıklıydı.

"Odalarımıza çıkalım istersen." Diyen erkeğe baktı boş gözlerle. Beraber kalacaklarını düşünecek kadar aptal olmalıydı. " Peki" cümlesi çıktı dudaklarından. Yeni bir başlangıç yapmaya karar vermiş olmalarına karşılık hala birbirlerine yabancı olacaklarını dikte etti kalbine.

Asansöre doğru ilerlerken " Yorgun musun?" diye soran erkeğe çevirdi bakışlarını. Gözlerinde gördüğü ilgiye şaşırarak " Biraz" diyebildi.

Buğra ilerde valizlerini  taşıyan otel görevlisini  işaret ederken " Odalara çekilmeden önce bir şeyler yemek ister misin kahvaltıda da pek bir şey yemedin" cümlesine gülümsedi. İçten bir gülümseme yüzünde genişlerken " Şuan aç değilim. Bir kaç saat dinlendikten sonra olsa senin için fark eder mi?" Sevdiği adamın ilgisi içinde kurumuş filizleri yeşertiyordu.

" Benim için fark etmez sen nasıl istersen öyle olsun"

Otel görevlisinin gösterdiği odalara baktı. Yan yana kiralamıştı sevdiği adam. Otel görevlisinin"la vostra camera, la signora" cümlesi ile bakışlarını otel görevlisine  çevirirken yarım yamalak italyancası ile teşekkür ederek odasına doğru ilerledi.

Otel görevlisinin Buğra ile konuştuklarına kulak misafiri olurken sevdiği adamın akıcı italyancasını hayran hayran dinliyordu. Konuştuklarından hiç bir şey anlamasa da sevdiği adamı bir ömür dinleyebilirdi.

Bakışları sevdiği adamla karşılaştığında " İki saat sonra kapında olurum yakınlarda güzel bir restoran varmış" diyerek göz kırptı.

Gizem istemsizce gülümserken " Olur" diyerek odasına girdi.

Saman sarısı parkenin üzerinde çift kişilik yatağa baktı. Beyaz yatağa gri yastıklarla şekil verilmişti. Yatağın başını boydan boya kaplayan tabloya gözü kaydı. Dizleri üzerine çökmüş kanatları ile başını gökyüzüne kaldırmış meleği izlerken içi huzurla doldu. Yatağın hemen yanın da füme camla kaplı banyo da ki oval küvet gözüne çarpmıştı. Ayakları banyoya doğru gitti istemsizce. Uçak yolculuğu bünyesini sarsmış sersemletmişti. Alışkın değildi yolculuklara o yüzden küvetti doldurarak bedenini rahatlatmak istiyordu biran önce. Küveti dolmaya başlarken elleri üzerine gitti. Üzerinde ki yüklerden kurtulmak istiyordu. Teninde gezdirdiği parmaklar karnının üzerinde olduğundan daha fazla durduğunda dudağının kenarı kıvrılmıştı. Hala inanamıyordu bir bebeği olacağına. Bir masalın içinde gibiydi şuan. Hayatına sevdiği erkekle ilerliyordu ve karnında ona ait izler taşıyordu. Bu düşünce gülümsemesini yüzünde genişlemesine sebep olmuşken aklına gelen gri puslu gözlerle gülümsemesi dudağında soldu. Kendinin bile duymakta zorlandığı fısıltı ile "Feyza" diyebilmişti. Hayatında ki en önemli kişi listesinden ailesinden daha önce gelen kadının fedakarlığını düşündükçe yaşadığı mutluluktan suçluluk duydu. Hakkı olmayan bir mutluluğu yaşamak kalbin de derin yaralar açıyordu. Yine yapmıştı dostu yapacağını giderken bile mutlu olmasını dilemişti. Eski günler canlanırken gözlerinin önüne ayağını küvete daldırdı. Bedeni sıcak suyla buluştuğunda dostunun sıcak gülümsemesi doldu zihnine. Macera dolu ruhu ile sıradan hayatını renklendiren kadının soğuk oda ki vedası hüzün bulutları, üzerine çökmüştü.

Satır Arası Derin (Kitap Oldu) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin