Düşler aleminden duyduğu zil sesiyle gözlerini araladı. Göğsünde olduğu adamın kendisini saran kolları hareket alanını kısıtlıyordu. Bakışlarını derin uykuda olan adama çevirdi. Duymuyor muydu telefonunun sesini?
"Buğra" cümlesiyle göğsüne dokunduğu adamı hafifçe dokundu. Uyku sersemliğini üzerinden atamamanın etkisiyle başı yeniden sevdiği adamın göğsüne düştü.
Susan telefonun sesi yarıda bıraktığı uykusuna yeniden kavuşması için zemin hazırlarken telefonun yeniden duyduğu sesiyle uyuyamayacağını fark ederek göğsünde ki adamın göğsünde bulunan kıllardan çekti. Canı yanarak göz kapaklarını aralayan adamı umursamayarak elinde ki kılları seviyor-sevmiyor diyerek tek tek saymaya kaptırmıştı kendisini.
"Bana sorsaydın güzelim soruyu keşke "diyerek kendisini şaşkınlıkla izleyen adama gülümsedi. " Telefonun rahat bırakmadı ki uyuyayım" ardından elinde bulunan son kılı göstererek "Seviyor çıktı." Yüzünde içten bir gülümseme peydah olmuştu.
"Sevdiğimi söylediğimden eminim" diyerek gülümseyen kadını kolları arasına alarak anlına derin bir öpücük bıraktı.
"Bir daha söylesene" diyerek yüzünü göğsüne gömen kadına kahkaha atarak karşılık verdi.
" Seni seviyorum kadın. Bu utangaç hallerin beni deli ediyor üstelik" diyerek yüzünü avuçlarının arasına alarak gözlerine baktığı kadının duru güzelliğine kayıtsız kalamayarak dudaklarına masum bir öpücük bıraktı. Dün geceden dağılmış saçları ve bedeninde yer yer oluşan morluklar içinde ki arzuyu yeniden ortaya çıkarmıştı. Kolları arasında ki kadını daha fazla izlemeye devam ederse içinde ki tutkuya kayıtsız kalamayacağının farkındaydı.
" Bende seni seviyorum adam" cümlesini doğru duyup duymadığından emin olmak için bakışlarını yeniden kendisini izleyen kadına çevirdi. Fısıltıyla karışık söylediği cümle yanaklarını kızartmış içinde bastıramadığı utangaçlığı ele vermişti.
Çalan telefon ile ikisinin bakışları da konsolun üzerinde ki telefona çevirildi. " Yine aranıyorsun" cümlesini söyleyerek dudaklarını sarkıtmıştı. Şuan göğsünde gözlerinin içine bakan adamın dikkatini dağıtan telefona sinir olmuştu.
"Kim arıyormuş bakalım bakalım" diyerek eli konsolun üzerine gitti. Telefona bakarken gülümsedi. " Bu kıza yeni talimatlar vermeliyim güzelim. Yoksa her sabah bu cadının telefonuyla uyanırız"
Gizem'in dudakları genişlemişti. Müge'nin Buğra'nın hayatını kontrol etmesini önceleri aşırı kıskansa da Müge ile Buğra arasında olan bağın çok derin olduğunu görmüştü. Müge Buğra'yı hayatını kurtaran bir kahraman olarak görürken Buğra ise ailesi olarak görüyordu. Aralarında ki bu sıcacık bağın bir benzerini kendisiyle Müge arasında yakalaması da içinde ki yanlızlığı öldürmüştü. Dost kapılarını sonuna kadar açan Müge'nin kalbinin sıcaklığı kalbinde ki derin yaraları sarmıştı.
Telefonu yanıtlayarak "Efendim çömez sabahın bu saatinde insan aranır mı ya" diyerek sitemde bulunan erkeğe gülümsedi. Karşıdan gelecek cevabı duymak için telefona yaklaşınca Müge'nin " Ne sabahı patron. Millet öğle yemeğini yedi senin de bir ayarın olsun ya hiç uyumuyorsun yada uyuyunca uyanmıyorsun. Çalar saatin miyim ben senin hadi hazırlan öğleden sonra saat 3 de sonuçlar çıkacak biliyorsun."
" Ne o çömez neredeyse dakikaları sayacaksın." Diyerek gülümsedi. Ardından bakışlarını Gizem'e çevirerek göğsüne çekti kadınını.
"O soğuk nevale senin kardeşin mi değil mi sorusu içimi kemiriyor. Dün hiç uyumadım bile. Ne düşüneceğimi bile bilmiyorum. Gizem ne diyor bu duruma o şaşkınlığı atlattı mı?"
Buğra " Bilmem sormadım" diyerek bakışlarını göğsünde ki kadına çevirdi. " Atlattın mı sevgilim şaşkınlığını bak merak eden bir cadı var"
Gizem gülümsemeye çalışarak " O konuda düşünmeye pek fırsatım olmadı biliyorsun ki şey ..." diyerek başını göğsüne gömdü sevdiği adamın. Dün haberi almasının hemen ardından sabaha kadar sevdiği adamla tutkunun en koyu halini yaşamış ve tüm düşüncelerinden feragat etmişti.
Buğra'nın kahkahasıyla içine düştüğü durumdan kurtulmaya çalışarak bakışlarını sevdiği adama bakmaya zorlamıştı.
"Çömez karım diyor ki hiç düşünemedim. Tüm gün ve gece sevdiğim adama olan aşkımı düşünürken Sedef konusuna yer veremedim. Müge kusura bakmasın"
" Ayıp patron ayıp kızı utandırma. Şuan kızardığına eminim. Hadi hazırlanın da gazeteye gelin bugün Gizem'in dersi yoktu."
"Ne o çömez beni bıraktın şimdi de karımın mı asistanı olmaya karar verdin bakayım sen?"
"Alışkanlık patron. Gün içinde vermiş olduğun talimatlar arasında Gizem'in gününü rapor etmem de var biliyorsun. Peşine Gizem'i izlemesi için tuttuğun adamın işine daha dün son verdin"
"Çömez sen bunu nereden biliyorsun. Bunu ben sana söylememiştim ki" derken ses tonu şaşırmış görünüyordu.
"Banka hesap ekstran bana her bir hareketini bildiriyor be patron. Tuttuğun günden beri haberim var da bozuntuya vermedim." Kıkırtısı telefondan net duyuluyordu. " Aşka saygım var patron biliyosun. Hadi hazırlanın. Bende şu soğuk nevaleyi arayayım."
" Alp'i de ara. Hep beraber olalım bugün. Aynı restoranda aynı saatte."
" Mesaj alındı patron yine bana iş çıkardın." Diyerek telefonu kapattı.
Telefon konuşmasını dinlerken bakışlarını üzerinden çekmediği adama dudaklarından " Beni mi izletiyordun" cümlesi çıkmıştı. Buğra'nın kendisinden ayrıldıktan sonra umursamadığını bu ayrılığı onun da istediğini düşünürken az önce öğrendiklerine şaşırmıştı.
" Özür dilerim. Üçüncü sayfa haberlerinde çıkan manyak kocalar gibi davrandığımın farkındayım ama seni merak ediyordum çok neler yaptığını bilmeye ihtiyacım vardı."
Cümleyi söylerken yüzü şekilden şekile girerek açıklama yapmaya çalışan adama sarıldı içten " Sevindim çok. Beni hiç düşünmediğini umursamadığını düşünürken bunu öğrenmek çok ama çok mutlu etti beni" derken içinde taşan mutluluğu anlatmaya çalışıyordu heyecanla.
Buğra sıkıca sarıldığı kadına "Benden gitmeye karar verdiğin gün varya işte ben o gün senin gitmeni izlerken içim parçalandı. Bir daha benden gitme olur mu aşkın en yalın hali. Sakın aşkına ve aşkıma sırtını dönme ikimize de yazık etme olur mu?" ses tonunda her bir duygudan bir tını vardı. Cümleleri söylerken içli ve bir o kadar yalındı.
"Olur sevgilim. Ne sana ne de aşkıma sırtımı dönmeyeceğim. Sende beni sevmekten vazgeçme olur mu?"
Sevdiği kadının elini aldı. Kalbinin üzerine bıraktı. " Bu kalp attığı sürece senden başka hiç kimseyi gözüm görmeyeceğine ve sadece senin için atacağına yemin ederim. Bu sana kalbimin yemini."
" Evlilik yemininden daha anlamlı oldu." Sevdiği adamın elini kalbinin üzerine bırakarak " Kalbim seninle atmaya başladı. İlkim sonum sonsuzluğumsun adam. Bu da benim sana kalbimin yemini olsun."
Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim
Bir de ufacık bir yorum *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satır Arası Derin (Kitap Oldu)
RomanceSatır arası Tutku ve Satır arası Aşk adlı hikayenin devamı niteliğindedir. (3) Karşılıksız bir aşkın tutsağında ki bir kadının sevdiği adam tarafından zorunlu da olsa kabullenişini anlatmaktadır. Aşk sadece karşılıklı mı yaşanır yoksa karşılıksız...