İtalya konsoloğuna gerekli belgeleri elden teslim ederek süreci hızlandırmaya karar verdi. Biran önce nikah işlemlerinin bitmesini istiyordu.
Roma Türk konsolosluğuyla antlaşmalı düğün mekanını ziyaret etti. Sade bir nikah töreni için gerekli tüm işlemler çömez sayesinde gayet kolay olmuştu.
Müge'nin şartı aklına geldiğinde gülümsemeden edemedi. Pontolunundan telefonu çıkararak 'Cadı' yazısının üzerine tıkladı. Telefonu kulağına götürürken neler yaptığını merak ediyordu.
" Dünyanın en yakışıklı patronunun aklına mı düştüm acaba"
Neşeli ses neşesini yerine getirmişti. " Aynen çömez. Aklımdan hiç çıkmıyorsun ki"
"Konsolosla konuştum bende bir saat önce iki gün sonra nikahın var verdiğin sözden dönmediğini düşünüyorum" ses tonu vurgulu çıkmıştı.
" Ne zaman sözümden döndüğümü gördün çömez sen. Bende nikahın iki gün sonra olacağını söylemek için aradım seni."
" Ah şimdi heyecanlandım patron. Şimdi ben senin nikah şahidin mi olacağım. Biletimi 1 hafta önce aldım zaten" sesinde ki heyecanı gizleme gereksinimi duymadan seri bir şekilde cümlelerini sıralıyordu.
" Çömez iyi hoş da bu kızın nikah şahidi kim olacak. Ailesi ile ilgili konuşmaya çalıştım başarılı olamadım. İki nikah şahidi bir memur yeter dedi. Tüm bunları düşünürsek bu nikah işini senin abarttığını düşünüyorum." İçinde oluşan duyguları ailesi olarak gördüğü kıza dökerek çözüm arayışına gitmişti. Tamamen kendisine yabancı olan bu organizasyonu Müge'ye bırakmıştı.
" Ben onu da ayarladım patron sen merak etme. Salih abiyle geliyoruz zaten Gizem'in şahidi olacak"
Bulunan çözüme gülümsemeden edemedi. " Salih abinin nikah şahidi olmaya nasıl ikna ettin. Adam düğün evlilik içeren cümlelerden korktuğu için 55 yaşında hala bekar biliyorsun değil mi?"
Müge'nin kıkırtısı telefondan kulağına dolmuştu. " Patronun emrine karşı mı geliyorsun sen dedim Salih abi için yeterli oldu"
Buğra elini boynuna götürdü " Bak ya beni mi kullandın kızım senden korkulur valla"
Müge ciddileşmeye çalışan sesiyle " Ne yapsaydım patron sende. Sen şimdi Salih abiyi boşver sana attığım gelinliklerden hangisini beğendin?"
Buğra dün gece gelen fotorafları hatırladı. " Beni hiç bulaştırmasan be çömez sen hangisini beğeniyorsan o olsun"
" Ben zaten en beğendiğim 7 gelinlik fotografını attım sana patron içinden birini seçmek zor mu?" diye çemkirince dayanamayarak kahkaha attı.
"Tamam çömez 5 fotograf iyi o olsun"
" Vav patron sende az değilsin ha. En cüretkar gelinliği beğendin demek. Ben karını kıskanırsın sanıyordum."
" Saçmalama çömez. Seç dedin seçtim işte bir de saçma sapan duygular bekleme benden" diye azarladı.
" Patron! O kadını benimsemeye çalışmalısın biliyorsun değil mi?" ses tonu fısıltı halinde çıkmıştı.
" Elimden geleni yapıyorum çömez daha ne yapabilirim bilmiyorum" dedi pes edercesine çıkmıştı cümle dudaklarından.
" Gelinliği bu akşam üzeri Roma'ya uçan ekiple gönderirim zaten 7 gelinliği de Gizem'in ölçülerine göre ayarlatmıştım terziye"
" O neden?" Anlam verememişti Müge'nin yaptığına.
" Ne neden patron sen bir günde gelinlik seçimi yapabileceğini nasıl düşünürsün. Ah patron ah kadın olmak çok zor bir bilsen. Sen İtalya'ya gittiğin gün araştırmaya başlamıştım ben gelinlik modellerini"
" İçimden bir ses 7 tane gelinlik alarak ekonomimde büyük bir delik açtığını söylüyor"
Müge'nin gülümsemesi içtendi. " Vermeyecektin vekalet patron o zaman bana. Harcamalarımı sorgulayacaksan"
" Vay arkadaş bir kadına vekalet verilmemesi gerektiğini unutmuşum" diyerek gülümsedi. " Görüşürüz çömez iki gün sonra"
" Nikahtan bir gün önce geliyoruz patron. Otel de yer ayırttım bile"
"Gelmişken tatil de yaparım diyorsun yani. O da iyimiş. Nikahtan sonra beraber döneriz iznini nikahtan bir gün sonrasına kadar al"
" İşte budur be bende patronumu özlemiştim. Tamam patron."
"Müge" dedi bir şey hatırlamışcasına.
" Efendim patron"
" Tarapya civarında ev alacak dekore edecektin hiç sormadım ben onu sana"
" Patron bu zamana kadar hangi söylediğini atladım ben merak etme mimarın işi yarın bitiyor. Son bir kez gidip kontrol ederim. İstersen evin içini tek tek fotorafını çekip göndereyim yarın akşam"
" Yok çömez senin içine sinmişse benim için sorun yok biliyorsun benim için bir önemi yok" dedi sıkıntılı bir sesle.
" Yatak odanı yine çatı katı olarak dekore ettirdim diğer evin yatak odası formatında"
" Eyvallah çömez sağol. Gizem'in yatak odası dedi aklına gelen bir detayı sormadan edememişti."
" İkinci katta patron senden bağımsız merak etme herşey istediğin gibi"
" Tamam çömez sağol herşey için gelince bol bol konuşuruz"
Telefonu kapatarak cebine atarken yeni bir hayatın temelini atıyor olmasına rağmen içinde ki boşluğa anlam veremiyordu. Yaşanılanlar bir başkasının hayatıymış ve kendisi o hayatı uzaktan izliyormuş hissine sahip olması içindeki boşluk hissinin daha çok büyümesine sebep oluyordu.
Roma'ya uçan ekibin akşam üzeri çıkacağını söylemişti Müge. Roma'ya neden ekip çıkarmıştı ki bu kız. Bunun içinden de çömezin bir oyunu çıkacağını tahmin etmek zor değildi aslında. Kendisinden daha hevesli kızın hevesini kırmak istemese de tüm bu yaşananlar fazla geliyordu.
Bu kadarı fazla değil miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satır Arası Derin (Kitap Oldu)
RomanceSatır arası Tutku ve Satır arası Aşk adlı hikayenin devamı niteliğindedir. (3) Karşılıksız bir aşkın tutsağında ki bir kadının sevdiği adam tarafından zorunlu da olsa kabullenişini anlatmaktadır. Aşk sadece karşılıklı mı yaşanır yoksa karşılıksız...