Gürcan, Hande'yi eve bırakmadan önce bankaya uğramışlar kiraladıkları kasaya da parayı bırakmışlardı.
"Banka kapanmadan bunu halletmemize sevindim" dedi Hande.
"Aklın rahat olur en azından" dedi Gürcan."ne yapmayı planlıyorsun tüm bu parayla?"
"Henüz planlama yapmadım" dedi Hande. Beyni yorgundu ve sakinleşmeye, dinlenmeye ihtiyacı vardı.
"Peki bakalım. Umarım mantıklı kullanırsın" diyince Gürcan, "o yüzden bekletiyorum" dedi Hande. "Beynim kazan gibi. Hiçbir şey düşünemiyorum"
"Bu zamanlar da geçicek" dedi Gürcan.
"Umarım Gürcan" dedi Hande arabaya geri binerken.
Gürcan,Hande'nin evine doğru sürdü arabayı. Valizi yukarıya çıkarmak için arkasından çıktı merdivenleri.
Hande uzun zamandır eve girmediğini kapıyı açarken fark etti.
"Biraz havasız olabilir. Gel" dedi Hande. "Kahve içmelik vaktin var mı?""Olur içerim" dedi Gürcan içeriye girip. Kendi etrafında dönüp gözlerini odanın her bir noktasında gezdirdi.
"Tam sana göre minik bir yermiş" diyince Gürcan, Hande güldü.
"Kardeşinin ilk tepkisi beni steak house a götürmek olmuştu buraya geldiğinde" dedi Hande.
"O anlamaz yalnız ve tek yaşamanın ne kadar zor olduğunu. Senin durumunda olan birisi için ayakta kalma gücün çok etkileyici Hande. Eminim seninle gurur duyarlardı" dedi Gürcan. Hande'nin gülümserken gözü dolmuştu.
"Teşekkür ederim" diye mırıldandı ve mutfak dolabından kahve kutusunu çıkartıp kahve yapmaya başladı. Gürcan da yanına gelip fincanları çıkardı. Tezgah üzerinden fincanları ona doğru sürerken bir yandan da Hande'yi izledi. Hande'nin fincanları doldurmasıyla eline alıp sehpaya koydu.
"Gürkan ile hiç konuştunuz mu? Son durum neymiş?" Diye sordu Hande.
"Merak ediyorsan ona sorabilirsin" dedi Gürcan.
"Bak beni onunla iletişim kurdurmaya zorluyorsun ama benim mesajlarıma dönmedi, aramalarıma dönmedi. " Dedi Hande.
"O arkasını dönünce sen de hemen sırt çevirdin. Uğraş biraz. En azından çabaladım dersin" dedi Gürcan.
"İstenmiyorsam neden kendimi yorayım Gürcan?" dedi Hande.
"Sen de haklısın" dedi kahveye uzanıp.
"Bitti işte. Artık acıtmıyor bir şey hissettirmiyor. Çok garip." Dedi Hande elini kalbinin üzerine koyup. "Sadece geleceğime odaklandım. Üniversiteyi bitirip iş bulmaya. Ben zaten yalnızdım. Terk edilmeye birilerinin beni istememesine ben alışkınmışım Gürcan. " dedi Hande.
"A ama Hande öyle şey olur mu? Ben gördüm senin ne kadar acı çektiğini. Bu hislere alışılır mı?" Dedi Gürcan.
"Ya benim babam terk etmiş gitmiş. Onun yokluğuna alışmışım. Gürkan ne ki? İşte sarsıldım geçti gitti bitti. Proje için devam ediyorum onu görmeye.Proje de bitsin, zaten okulum da bitiyor bir daha nerede görüşeceğiz?" dedi Hande.
"Benimle de mi görüşmeyeceksin?" Diye sordu Gürcan.
"Bizi bir araya getirebilecek bir bağ yok" dedi Hande.
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm" dedi Gürcan yutkunup. Üzülmüştü böyle bir şey duyunca. İçindeki kötü his yoğunlaşmaya başlamıştı.
"Arkadaş mı? Sen benimle arkadaş mı olursun Gürcan? Senin arkadaşlarını gördüm ben. Erdem, Celal, Ayhan, Azra, Bircan..." dedi Hande.
"Arkadaşlarımın hepsinin aynı işte çalışan aynı düşünceye sahip aynı yerde yaşayan insanlar olduğunu düşünmen beni hayal kırıklığına uğrattı" dedi Gürcan ciddi bir tonla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasyFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.