Hande sakinleşmiş neredeyse uyumak üzereydi. Gürcan biten serumu kolundan çıkardı Hande'nin. Daha sonra üzerine battaniye örttü. Hala sebebini bilmiyordu bu halde olmasının. Sadece susuyordu Hande. Öylece bir şey demeden sessizce duruyordu.
Gürcan dayanamayıp saçına götürdü elini. "İyi uykular" diye mırıldandı.
"Teşekkür ederim" dedi Hande elindeki boş seruma bakarken. "Her şey için"
Gözünden bir damla yaş süzüldü Hande'nin. Gürcan o damlayı hızlıca silip "lütfen daha fazla ağlama. " dedi. Saatlerce ağladığına tanık olmuştu çünkü."Dayanamıyorum" dedi Hande burnunu çekip.
"Anlatmak istersen dinlerim küçük hanım" dedi Gürcan tekrar saçlarını okşarken Hande'nin.
"Biliyorum" dedi Hande.
Gürcan gülümseyip yanından ayrıldı ve yukarıya çıktı. O geceyi zar zor sabah etmişti Gürcan. İkide bir uyanmış, aşağıya inip Hande'nin ateşini ve nefes alıp verişini kontrol etmişti.
"Günaydın" dedi Gürcan sabah hazırlanıp aşağıya indiğinde. Hande de uyanmış, battaniyeyi katlıyordu.
"Günaydın"
"Nasıl oldun?" Diye sordu hemen.
"Başım ağrıyor. Gözlerim balon gibi şiş ve okula gitmem gerek. Quiz var" dedi Hande battaniyeyi koltuğa bırakırken.
"Seni bırakırım. Hemen çıkacak mısın?" Diye sordu Gürcan.
"Evet hazırlanıp çıkmam gerek" dedi Hande yukarı çıkarken. Hızlıca üzerini değiştirip elini yüzünü yıkadı. Saçları tülermişti. Bu yüzden hızlıca gelişigüzel bir şekilde topuz yaptı saçlarını. Düşünemiyordu ve düşünmekten de kaçıyordu. Bu yüzden Birkan ile okulda karşılaşma olayını da gelişigüzel davranarak çözüme kavuşturacaktı. Zaten planlar ne zaman işe yaramıştı ki?
Hande güven kelimesinin anlamını düşünerek aşağıya indi. Kravatını takmakla meşgul olan Gürcan'ın yanına gidip düzeltemediği yakasına uzandı Hande. Gürcan bu kadar yakınında olması ve ona dokunmasından anında etkilenmişti.
Ona dokunmamak için kendini çok zorluyordu. Hızlıca geriye çıkıp "hazırsan çıkalım mı?" Dedi kapıyı gösterip.
Hande hemen dışarıya çıkıp arabaya bindi. Birlikte okul bahçesine girene kadar hiç konuşmamışlardı. Gürcan konuşacak konu bulmak için çok çabalamıştı. Fakat Hande bu haldeyken sessiz kalmaya devam etmişti.
"Çok teşekkür ederim." Dedi Hande kemerden kurtulurken.
"Çıkışta ne yapacaksın?" Diye sordu Gürcan.
"Yanına geleceğim müsaitsen"dedi Hande.
"Sana her zaman müsaitim. Araba gönderirim. Biliyorsun zaten hangi araba olduğunu artık." Dedi Gürcan. Hande hafifçe başını sallayıp arabadan indi. Sınıfa girdiğinde Birkan'ın yanının boş olduğunu gördü. Her zaman olduğu gibi gidip yanına oturması gerekiyordu ama konuşmak zorunda kalması Hande'yi geriyordu.
"Günaydın Hande" dedi Birkan. Hande "günaydın"diyerek çantasını Birkan'ın yanına koydu.
"Dün evde seni göremeyince şaşırdım. Önemli bir şey yok değil mi?" Diye sordu Birkan. "Yok" dedi Hande öğretmen sınıfa girerken.
Quiz sorularını yanıtlar yanıtlamaz çantasını alıp sınıftan çıktı Hande. Ayça ile de denk gelmek istemiyordu ve kantin herkesin buluşma noktası olduğu için kendini bahçeye attı. Bahçenin gölge kısmındaki banklardan birisine oturup diğer derse kadar burda beklemeyi planladı. Tabii Ali'nin ve Sena'nın ona doğru geldiğini görene kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
ФэнтезиFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.