"Çok sık gelir misin odasına?" Diye sordu Gürcan.
"Hayır ilk defa keyfi geliyorum" dedi Hande bunun üzerine.
"Bu konuya dikkat etmelisin bence" diyince Gürcan,Hande'nin kaşları çatıldı.
"Neyin doğru neyin yanlış olduğunu algılayabilecek yaştayım" dedi Hande. Sıcak basmıştı. Açık pencereden gelen soğuk hava yeterli gelmiyordu.
"Ama her şeyin cazip geldiği ve özgürleşmenin tadına vardığı bir yaştasın da" dedi Gürcan.
"Sen de herkese karışmanı gerektircek bir yaşta değilsin. Yaşlılığa fazla hızlı geçiş yapmışsın. Yoksa bu öğüt vermek de beden dili okuman gibi mesleki deformasyon mu?" Dedi Hande öne doğru eğilip.
"Cık.Vicdan" dedi Gürcan. O da aynı şekilde dizlerinin üzerine dirseğini koyup Hande'ye doğru eğilmişti.
"Vicdan mı?" Dedi Hande bağlantı kuramadığı bu cevabı alınca.
"Sen yanarsın bu hikayede" dedi Gürcan geriye doğru yaslanıp. "Ya fazla yorulacaksın yada Gürkan'a sıkıcı geleceksin. Buraya böyle canına estiği gibi gelmeye başlamışsan Gürkan en kısa zamanda uzaklaşmaya çalışır. Tabii hevesini aldıktan sonra" dedi. Hande'nin yanakları kızarmıştı. Nasıl bu kadar açık sözlü olabiliyor diye düşündü Hande. Doğruluk payı olabilir mi diye düşünürken bir yandan aşağılanmış hissetti.
"Bu seni ilgilendirmez. Bu Gürkan ile benim aramadaki mesele. Ben yılışık birisi değilim buraya her fırsatta gelecek. Bu konuda rahatsız olursa Gürkan bana bildirir zaten" dedi Hande.
"Yok canım Gürkan başta rahatsız olur mu" dedi Gürcan masada gezdirirken gözlerini.
Hande şaşkınlıkla ağzını açtı. "Yok artık. Haddini bil bence" dedi.
"Aklı oralara giden sensin" dedi Gürcan.
"Üstü kapalı bir şekilde imada bulundun" dedi Hande.
"Of sanki Hande hiç mi yapmayacaksınız? İmasında bulunsam ne değişir" Diyince Hande'nin yine ağzı açıldı. "Ayıp oluyor ama. Bu konuyu kapatabilir miyiz artık. O benim sadece arkadaşım" diye çıkıştı.
"Gereksiz çekingensin. Arkadaşlık buna engel mi?" dedi altında kalan ceketinin bir kısmını üzerine çektirirken Gürcan.
"Gereksiz rahatsın" dedi Hande de.
"Herkesin yaptığı bir şey. Ayrıca bunlar gerçekler. Gürkan'ın burda yapmak istediğine eminim. Sen de istersin tabii ama korkun daha baskın gelir" dedi Gürcan. Hande duyduklarına inanamıyordu. Ama sessiz kalıp çekip gitmek de istemiyordu.
"Bunlar senin zihninden geçenler sapkınlıklar. Biraz saygın varsa kardeşinin öğrencisi karşısında bu konuları konuşmazsın." Huzursuzca sandalyede kıpırdandı. "Pardon ahlak anlayışın mı demeliydim" dedi Hande bu sefer daha sessiz ve kısık bir gözle.
"Bana ahlak bekçiliği yapacak son kişi sensin. Madem bu kadar ilişki konusunu açık açık bile konuşamayacak bir zihniyettesin o zaman çok yanlış kişiye aşıksın" dedi Gürcan saçlarının arasına elini daldırıp.
"Öyle mi bay çok bilmiş. Sen dedin diye aşkımı bitireyim" dedi Hande. Gürkan'ın geçmişinin kabarık olduğunu zaten biliyordu Hande. Yatak başlığından...
"Yok sen anca ben böyle konuştum diye benimle konuşmayı bitirirsin" dedi gülerek Gürcan. "Bu pis zihniyetli insandan uzak durmalıyım. Sapık, ahlaksız, terbiyesiz..." dedi Gürcan sesini inceltip. "Aklından bunlar geçiyor değil mi?" Dedi Gürcan ses tonunu geri kalınlaştırıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasiFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.