Akşam yemeğe inmeden Hande saçlarını düzleştirdi. Ardından Sena'dan ve Ela'dan gelen mesajlar üzerine Ela'nın odasına geçti.
"Gel Hande" dedi Ela kapıyı açıp. "Sen de makyaj yapmamışsın. Çok mu abartılı duruyorum?" Dedi Hande'nin önüne geçip gözlerini kapattı Ela.
"Hayır çok hafif yapmışsın." Dedi Hande varla yok arasında bir makyaj olduğunu fark edince.
"Aydan hocayı gördükten sonra kendinden rahatsız olmazsın" dedi Sena.
"Ya bu Aydan hoca, Gürkan hocanın sevgilisi olduğunu bilmiyor mu? Yada duymuyor mu yani kendi hakkında çıkan dedikoduları?" Dedi Hande sinirle.
"Bilmez mi? Takmıyordur bence" dedi Ela.
"Ağzımı bozmak istemiyorum. Kocaman kadın" dedi Sena da.
"Saçların ne güzel Hande. Boya mı?" Diye sordu Sena ellerini daldırıp saçlarının arasına Hande'nin.
"Yok değil. Kendi saç rengim" dedi Hande. Annesinin kadar kop koyu siyahtı saçları. Teni aksine bembeyaz kalıyordu. Bu durum Hande'nin hangi ortama girerse girsin, ilgi çekmesini sağlıyordu. Ama her an mutsuzmuş gibi duruyordu. Kendini salıyor, dalıp gidiyordu. Altı yıldır da böyleydi.
"Annenle babanın fotoğrafı var mı?" Diye sordu Ela. Hande telefonundan fotoğraflarını açtı. Üçünün olduğu.
"Annen çok güzel Hande" dedi Sena. "Model gibi kadın maşallah. Saçların da aynı annen. Gözlerini de annenden alsaymışsın kopyası olacakmışsın" dedi. Annesinin gözleri koyu maviydi. Ama Hande'ninkiler koyu kahveydi. Tıpkı babası gibi.
"Çok gençmiş annen. Kaç yaşında" diye sordu Hande vefat ettiğini söylemek istemiyordu ama böyle bir anda ortaya çıkınca da neden bahsetmedin diye trip yerdi genelde.
"Yaşasaydı kırk yedi yaşında olacaktı ama bu konuyu kapatalım hemen" dedi Hande. Elleriyle ikisini de işaret edip.
"Başın sağolsun tamam şey... Hadi siz de makyaj yapın" dedi Ela.
"Başın sağolsun. Dur hadi ben de malzemelerimi getireyim" dedi Sena.
"Ben yapmayacağım. Yarın yaparım ama" dedi Hande. Sadece bir yemek için süslenmek istemiyordu. Sonrasında çıkarmak işkence gibi geliyordu.
Sena yan odadan malzemelerini alıp geldiğinde "hadi bana da yap Ela da, sonra inelim saat sekiz olmuş" dedi.
Hande telefonuna baktı. Gerçekten sekize geliyordu.
Ela, Sena'ya makyaj yapmaya başladığında Hande de izliyordu.
"Yalnız çok iyi oldu. Senin harbiden yeteneğin var" dedi Sena."Teşekkürler. Sabah o zaman Hande'ye de yapıyorum makyaj" dedi Ela, Hande'yi işaret edip. "Tamam yaparsın" dedi Hande kapıdan çıkarken. Üçü aşağıya indiklerinde bir kaç kişi çoktan birleştirilmiş masaya oturmuştu. Gürkan yoktu ama Aydan hoca vardı.
"Ben ne dedim" dedi Sena. "Yemek için siyah far da ne bileyim." Dedi."Kızlarım gelmiş benim. Gelin bu tarafa geçin siz." Diyince üçü Aydan hocanın tarafına ilerledi. "Oraya Gürkan hoca gelir" dedi Sena'nın oturduğu yeri tuttu. Tam yanındaki koltuğunu.
"Tamam o zaman buraya geçeyim" diyince Sena, Hande "gel Sena sen buraya" dedi ve Ali'nin yanına geçti Hande.
"Oturdum ama sorun olmaz değil mi?" Diye sordu Hande.
"Yok canım. Neden olsun" dedi Ali.
"Dinlendin mi?" Diye sordu sonra."Evet. Nasıl uyumuşum anlatamam. Alarmla uyandım" dedi Hande.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasiFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.