Yol üzerinde Hande'ye kıyafet almışlar, kuaförde de güzel bir saç fönü ve makyajı ile de elbiseyi taçlandırmışlardı.Gürkan, Hande kuafördeyken ona ayakkabı da almıştı.
Hande kendini sandığından daha az resmi ortamda bulmuştu. Herkes çok samimiydi ve tek konuştukları iş değildi. Bu pahalı elbise içinde ve güzel bir makyaj ardında Hande'nin kendine olan özgüveni de artmıştı üstelik.
"Kalkalım mı?" Diye sordu Gürkan hafifçe eğilip Hande'ye doğru.
"Tamam" dedi Hande Gürkan ile birlikte ayağa kalkarken.
"Sizinle tanışmak büyük bir onurdu" dedi Hande'ye elini uzatıp genel yayın koordinatörü.
"Benim için de" dedi Hande gülümseyerek. Tek tek herkesle vedalaşıp restorandan ayrıldılar. Gürkan'ın kapıdan çıkar çıkmaz yaptığı ilk şey kravatını gevşetmek oldu.
"Çok nazik insanlardı" dedi Hande.
"Oldukça rahattın. Seni izledim" dedi Gürkan.
"Hım bak sen. Cümlelerimi özenle seçtim. Yanlış bir şey söylemedim değil mi? " Diye sordu Hande arabaya binerken.
"Oldukça başarılıydın" dedi Gürkan gülümseyerek.
"Teşekkür ederim Gürkan bey" dedi Hande.
"Direk geçiyorum kafeye. Yoksa üzerini mi değiştirmek istersin" diye sordu.
"Sadece ayakkabılar yeterli olur" dedi Hande topukluları çıkartırken. Kırmızı dar elbisesini spor ayakkabılarını giyerek gündelikleştirmişti. Düzleştirdiği saçlarını da tepesine topuz yapıp bordo rujunu sildi. Ama dudaklarında kırmızılık kalmıştı.
"Her halinle nefes kesiyorsun" dedi Gürkan ve ardından iç çekti. Hande onun bu cümleyi bu kadar içten söylemesine karşılık gülmüştü. Ama böyle bir cümle ile karşılaşmayı hiç beklemediğinden biraz da afallamıştı.
"Geri dönerken Aydan bizimle gelebilir. Eşyalarının poşetlerini bagaja koyalım" dedi Gürkan arabayı park ederken.
"Tabii" dedi Hande. Poşetleri hemen toparlayıp aşağıya inince bagaja koydu. Adım atmasıyla kapı önünde, bir kaç kişinin yanındaki sarışın kişi ilgisini çekti. Sinem'i gören sadece Hande değil, Gürkan da görmüştü. Üstelik Sinem de onları görmüştü. Hande, Gürkan'a doğru baktı.
Gürkan hareketsiz kalmış, öylece Sinem'e bakıyordu. Hande boğazını temizleyince Gürkan hareketlenip ilerlemeye başladı.
"Merhaba" dedi Sinem ona doğru gelen Hande ve Gürkan'a.
"Merhaba" dedi Gürkan.
"Merhaba Sinem" dedi Hande de.
"Siz de mi buraya geliyordunuz?" Dedi Sinem. Bu sırada Sinem'in yanındaki kızlarla tokalaştı Gürkan. Arkadaş ortamından dolayı her birisiyle az çok muhabbeti vardı.
"Evet. Kutlama için" dedi Hande gülümseyerek.
"Yazınız bu ayın dergisinde basılıyor değil mi?" Dedi Sinem.
"Evet." Dedi Gürkan.
"Dediğim gibi sabırsızlıkla okumayı bekliyorum" dedi Sinem.
"Yorumlarını bekliyorum." Dedi Hande gülümseyerek.
"Neyse, ben içerdeyim hocam" diyip içeri kaçtı ardından Hande. Nasıl da kötü bir denk gelişti bu böyle? Yoksa Gürkan mı çağırmıştı Sinem'i? Üzerine büyük bir alev dalgası gelmişti. Başından ayaklarına kadar da hissetmişti sıcaklığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasyFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.