ARDINDAKİ AŞK

Y

Hande kendini süreki Gürkan'ı izlemekten alıkoyamıyordu. Ve Gürkan, Hande'nin bakışlarını yakalayınca ona göz kırpıyordu.

Geri dönüş yolunda herkes yorgunluktan sessizleşmişti. Tek gürültü radyodan çıkan müzik sesiydi. Artık valizler toplanacak, sabahına yola çıkılacaktı. Herkes Dante'nin hikayesinin bittiğine çok şaşırmış, oldukça da sevmişlerdi.

Otele gelir gelmez herkes odalarına dağılıp yemek saatinde tekrar aşağıda buluştular. Aydan hoca ve Gürkan ayrı masaya geçmişlerdi. Öğrenciler ise son gecenin tadını çıkartıyorlardı.

"Hadi hadi. Toparlanın. Bir an önce çalışalım da sabah yola çıkmadan uykumuzu alalım" dedi Ali. Bunun üzerine herkes ayaklandı ve çalışacakları ortamı hızlıca yarattılar. Hande, Ali'nin yanına geçip onunla formu doldurmaya yardımcı oldu. Diğerleri ise Ali'lerin doldurduğu formlardan benzerlik analizi yapıyorlardı. Bir sonraki aşama ise hikayeyi oluşturmaktı.

"Güzel yorulduk" diyince Ali, Hande gülümsedi.

"Sen dua et sadece formları doldurdun. Onlar ne yapsın?" Diye sordu Hande.

"İşin en zor kısmı bize paslancak birazdan, dur sen" dedi.

"İşin en zevkli kısmı bence" dedi Hande. "Hatta başlamadan ben kahve getireyim" diyip ayaklandı.

"Sade olsun" diyince Ali kafa salladı Hande. Kahveleri hızlıca ayarlayıp masaya geri döndü. Herkes ayrı masalara dağılmış, harıl harıl çalışıyorlardı. Gürkan ve Aydan hoca ise hiçbir işe karışmamışlardı. Onlar gündelik bir konuya takılmışlar, çay içiyorlardı.

"Teşekkür ederim" dedi Ali kahveye uzanıp.

"Rica ederim. Hadi başlayalım. Ben aslında çok iyi bilmiyorum bu aşkı. Sadece Gürkan hocanın verdiği notları okudum" dedi Hande dosyasındaki notları gösterip.

"Bu notlar baya ayrıntılı biz ilk yıl incelemiştik. Hemen hemen her şeyi okumuşsun zaten" dedi Ali.

"Tamam harika o zaman. Dünkü ailenin analizleri burda." Dedi Hande dünkü analiz kağıtlarını eline alıp.

"Hey, Sena. Raporlar bitti mi?" Diye seslenince Ali, Seda raporu uzattı Ali'ye.

"Başlangıcı en çok uyuşan rapor bu." Dedi elindeki kağıtları sallayıp Ali.

"Ondan başlayalım o zaman" diyince Hande, ikisi birlikte giriş cümlesi kurmaya çalıştılar. Sadece edebiyat öğrencileri ve Hande kalmıştı masada ilerleyen saatlerde.

"Ne yaptınız gençler?" Diye sordu Gürkan sonunda Aydan'ın yanından kalkıp. Hande ikisinin saatlerce sohbet edecek konu bulmasına çok şaşırmıştı.

"Başladık hocam." Dedi Ela. "Ama okumayın. Çok güzel ilerliyor." Diye heyecanla bilgisayar ekranını yarım bir şekilde indirdi.

"Tamam öyle olsun bakalım. Kendinizi çok yormayın. Sabah beşte görüşürüz" dedi Gürkan ve yanlarından ayrıldı. Dört kişi saat dört buçuğa kadar hikayeyi tamamlayıp, gerekli kontrollerini yapmışlardı.

"Hadi gençler, artık hazırlanalım." Dedi Ali esnerken.

"Ya siz nasıl araba kullancaksınız" dedi Ela.

"Artık bakacağız çaresine. Aydan hoca kullanır gerekirse benim yerime" dedi Ali.

"Dönüşümlü kullanılabilir." dedi Hande de.

"Aynen" sesi yükselirken diğer üçünden, otelin tüm sessizliği karanlıkta belirgin bir halde bekliyordu.

Odalarından valizleri alıp lobiye indiler. Uyuyanlar da uyanmış, yavaş yavaş iniyorlardı.
Ali, Hande'nin yanına geçip omzuna yaslanıp uyku moduna bürününce Hande kaskatı kesildi. Hareket edip uyandırmak istese, çok ciddi biri olarak gözükecekti. Bu yüzden hiçbir şey yapmadan telefonda oyalanmaya devam etti.