J

20 4 0
                                    

Gürkan, alkollü araç kullanamayacağı için taksiyle dönmüştü eve. Kendini de direk sıcak suya atmıştı. Biraz olsun onlar gelesiye kadar ayılmak istiyordu. Rahat bir şeyler üzerine geçirip aşağıya inip kendine kahve yaptı. Bahçeye çıkıp kafasını dağıtma amaçlı dergi kaptı. Yazılara göz gezdirirken ses duyunca, anladı geldiklerini. Kahvesinden yudumlamaya yazıyı okumaya devam etti.

"Gürkan" dedi Gürcan.

"Hoşgeldiniz" dedi Gürkan ayağa kalkıp. Ama sadece Azra'yı görünce "Hande nerde?" Diye sordu.

"Telefonla konuşuyor, ön tarafta" dedi Gürcan.

"Siz geçin, ben Hande'ye bakayım" dedi Gürkan. İçeriye doğru adım atıp tekrar dış kapıya yöneldi. Çünkü arka bahçeyi ve ön bahçeyi ayıran bir tel örgü vardı köpekler için.

"Hande" dedi onu görünce. "Kimle konuşuyordun?" Dedi Hande ona doğru gelirken.

"Birkan ile" dedi Hande.

"İyi misin?" Diye sordu Gürkan.

"Evet. Go karta gittik" dedi Hande ceketini çıkartırken.

"Abim çok sever öyle şeyleri" dedi Gürkan ona sarılırken.

"Evet bahsetti" dedi Hande.
"Sen içki mi içtin?" Diye sordu sessizce bahçeye çıkarken Hande. Kokusunu sarıldığında almıştı. Gürkan ise sadece evet anlamında başını sallamakla yetindi.

"Film izleriz değil mi?" Diye sordu Gürcan.
"Uykum gelebilir" dedi Gürkan.

"Aslında benim de gelir. Okey varsa okey mi oynasak?" Dedi Azra.
"Olur oynayalım" diyince Gürcan, Gürkan içeriye geçip okey takımlarını aldı.

"Hande'yi taşlamak için tabii ki de soluna oturacağım" dedi Gürcan. Gürkan "ben de seni taşlayım da gör" dedi bunun üzerine.

"Aman hemen de korurmuş" dedi Gürcan.

Hep beraber masanın etrafına geçip taşları dizmeye başladılar. Gürkan tam karşısında oturan Hande'yi süzmeden duramıyordu. Oyun boyunca gülümsemesini, kızmasını izliyordu. Kazananlar ise Gürcan ve Azra olmuştu.

"Of of of nasıl yendik ama Azra" dedi Gürcan gülerek. 

"Bakalım aşkta da kazanacak mısınız?" dedi Hande ani bir cesaret patlamasıyla.Aslında cesaretten çok Gürkan'ın şu anki durumundan söylemişti bunu. Dalgındı, daha az konuşuyor daha sık telefona bakıyordu. Alkol almıştı ve tüm bunlar Hande'ye Sinen ile kavga mı etti acaba kuşkusu uyandırmıştı.

"Onda da kazanırız evelallah" diyince Gürcan, Azra'nın yüzünde geniş bir gülümseme yayıldı. Zaten herkes bu sözden sonra Azra'ya kilitlenmişti.

"Her konuda iyi alacağız diye bir şey yok. Biz başka konularda iyiyiz" dedi Gürkan ayağa kalkıp. Hande'nin yanına gidip arkasından ona sarıldı.

"Aynen öyle takım arkadaşım" dedi Hande. Gürkan'ın kollarını tutup.
"Evet. Gelsene biz biraz onları yalnız bırakalım" diye mırıldandı Gürkan, Hande'nin kulağına.

"Biz bir şeyler hazırlayıp geliyoruz. Siz takılın" dedi Gürkan, Hande ayağa kalkınca. İkisi mutfağa geçip atıştırmalık abur cubur, çerez, cips hazırladılar.

"Sabah yola çıkmam gerek konferansım var" dedi Gürcan onların yanına gelirken.

"Yoksa bunların yanına Şirince şarabı güzel giderdi" dedi Gürcan mutfak tezgahına dayanıp.

"Kaçta gideceksin?" Diye sordu Gürkan, Gürcan'a bakıp.

"Beş gibi serinde çıkarım yola" dedi Gürcan.
"Hadi içeriye geçelim" dedi bu sırada da Hande. Mutfakta işleri bitmişti çünkü.

ARDINDAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin