O

27 6 0
                                    

Gürkan arabayı Hande'ye devretmişti yine sürmesi için. Aslında bunu tam olarak iki kızın üç erkek arasında en rahat edeceği şekilde konumlandırmak için yapmıştı. Hande navigasyonun onu götürdüğü yere gelmişti. Arabayı durdurunca herkes aşağıya inip arabadan malzemeleri çıkarmaya başladılar.

"Hoşgeldiniz hocam" dedi yarı ahşap yarı taş evden çıkan elli yaşlarındaki adam.

"Hoşbulduk Sinan bey" dedi Gürkan elini uzatıp. "Nasılsınız?" Diye sordu.

"Biz iyiyiz. Asıl siz nasılsınız? Kolay bulabildiniz mi yolu?" Diye sordu adam.

"Evet, navigasyon ile kolaylıkla bulduk" dedi Gürkan.

"Hocam şöyle alalım sizi" dedi adam bahçesini işaret edip. Handeler dut ağacının koyu gölgesine geçtiler. Evin girişinde zeminle birleşik balkon vardı. Ve bir kaç sandalye dizilmişti.

Tam bir köy eviydi. Tulumbadan, bahçenin bir ucunda kalan ufak damlara kadar.
Hande tatlı esintiyle sarhoş olurken adım atmak zorunda kaldı.

"Arkadaşlar geçip oturun" derken adam, "hoşgeldiniz kızlar. Hoşgeldiniz siz de" dedi içerden çıkan bir kadın. Bunun üzerine sandalyeye yerleşen beş kişiden toplu bir hoş bulduk sesi yükseldi.

Kızlar ile sarılıp eşinin yanına geçti. Kadın herkese "nasılsın iyi misin? Nerelisin?" Sorusunu soruyordu tek tek. Ve kadın bunu yapmayı bitirdiğinde Gürkan direk araya girdi. "Yavaş yavaş başlayalım mı?" Diye sordu.

"Olur hocam. Ne yapacağız şimdi?" Diye sordu adam.

"Bu sizinle yaptığımız görüşmeyi onayladığınıza dair bir belge. Sesinizi ve görüntünüzü kullanmamız için onay istiyoruz. Formalite icabı. Ama yine de okuyun." Dedi Gürkan kağıdı ve kalemi uzatıp.

"Sizi biliyoruz hocam. Vakit kaybetmeyelim" dedi direk imzalarken kağıda şöyle bir bakıp. Eşi de attıktan sonra imzayı, Gürkan kağıdı geri aldı.

"Siz zaten mevzuyu biliyorsunuz. Bizim size sormamız gereken sorular olduğunda araya girer sorarız." Dedi Gürkan. "Kameraları kurup, başlayalım" dedi ayağa kalkıp. Özkan ve Gürkan kameraları ayarlarlarken, Hande ve Ali de mikrofonları takmıştı. Sena da herkesin elinde bulundurması gereken kağıtları dağıttı. Gürkan hocanın kahvaltıda her şeyi detaylıca anlatmasından sonra oldukça hızlı bir başlangıç olmuştu. Evin önüne kameralar kurulup, ses kaydı başlandığında Sena da konuşmaya başladı.

"Sinan bey, öncelikle bizimle projeyi yapmayı kabul edip bizi evinize davet ettiğiniz için teşekkür ederiz." Dedi.

"Ben teşekkür ederim beni böyle bir projenin içine dahil ettiğiniz için" dedi Sinan bey. Ardından Sena açıklamasını yapmaya başlamıştı ki Hande, Sinan'ın eşi Gülay'ın arkasından ilerledi.
"Su alabilir miyim ben?" Dedi Hande.

"Soğuk mu istersin ablacım, dışardan mı vereyim?" diye sordu kadın. Hande bunun üzerine "aslında soğuk daha iyi olur" dedi.

Kadının arkasından mutfağa geçerken etrafı çaktırmadan izledi Hande. Maddi durumları hakkında bilgi edinmek ve olurda görürse dolap üzerindeki magnetlerden ve fotoğraflardan bir sonuç çıkarmayı planladı.

Kadının dolabı açıp eğilirken sızlandığını fark edince "iyi misiniz?" Diye sordu Hande.

"İyiyim, iyiyim ablacım." Dedi. Hande suyu içerken kadının karnını tuttuğunu fark etti.
"Hamile misiniz?" Diye sordu Hande en kuvvetli hissine dayanarak.

"Evet. Çok fazla mide bulantısı yapmaya başladı dünden beri" dedi kadın.

"Kaç aylık?" Diye sordu Hande.

ARDINDAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin