Hande, Birkan ile buluşacakları için çok gergindi. "Hande" diyerek bir bardak su uzattı Gürkan. Titrediği gözle görülüyordu.
Hande az önce Gürkan'ın evine gelen Bekir denilen adamı görünce "bu senin arkadaşın değil miydi?" Diye atıldı hemen.
"Evet. Buranın sahibi" dedi kimden bahsettiğini anlayıp Gürkan. Bakmamıştı bile gösterdiği yöne.
"Anladım. Siz o yüzden buraya geliyorsunuz demek ki sık sık" diyince "evet. Eşi de alt kattaki gece kulübünün sahibi." Dedi.
"Normalde tam tersi olur ama" dedi Hande gülüp. "İkisi de ayrı yerle mi ilgileniyor? Ortak değil mi sonuçta?" Dedi Hande garipseyip.
"Ayrı yaşadıkları için mekanları da böldüler" dedi.
"Niye ayrılmıyorlar?" Diye sordu Hande.
"Çıkarları için. İkisinin de maddi açıdan çıkarları var" dedi Gürkan.
"Aman ne güzel." Diyip kollarını göğsünde birleştirdi. "Gürcan ile ilgili ne söyledi sana? Neden İzmir'e gitmiş" dedi Hande nabzını yoklamak adına.
"Neden gittiğini kimseye söylememiş" dedi Gürkan.
"Artık orada mı yaşayacakmış?" Dedi Hande.
"Bilmiyorum Hande. Abimin ne yaptığını da nerde olduğunu da bilmiyorum." Dedi Gürkan sinirle.
İçeriye Birkan'ın girmesiyle Hande oturuşunu değiştirince Gürkan bu değişimi anında fark etti. Birkan masaya doğru gelip selam vererek oturdu."Kızım sen nerdesin ya" dedi Birkan elini tutup Hande'nin. Hande ise hızlıca elini çektirdi.
"Ne oluyor?" Dedi Birkan.
"Ne olduğunu sen bize söyleyeceksin" dedi Gürkan.
"Ne demek bu?" Dedi Birkan gözlerini kısıp.
"Babam ile iletişim halinde olduğunu biliyorum" dedi Hande.
"N-nasıl?" Dedi Birkan.
"Nasıl olduğunun bir önemi var mı? Ne zamandır benden babama haber uçuruyorsun Birkan?" dedi Hande sinirle.
"Tabii ki var. Sen bunu nasıl öğrendin?" Dedi Birkan.
"Sakladığın ikinci telefonunu buldum. Tatlı almaya gittiğinde" dedi Hande.
"Sen benim odamı mı karıştırdın?" Diye sordu şaşırmış bir halde Birkan.
"Konuyu değiştirmeyelim istersen" dedi Gürkan öne doğru eğilmiş Birkan'ın kolunu tutup.
"Birkan sen bunu nasıl yapabildin? Ben sana güvendim, her şeyi sana anlattım ben. Sen tüm söylediklerimi gidip babama mı anlattın" dedi Hande.
"Evet Hande ve pişman da değilim" dedi Birkan. "Babanın yanına gelme cesareti yoktu. Sana yaşattıklarından dolayı pişman ve vicdan azabı çekiyor. Senden haber almak için bir yol olarak beni kullandı." Dedi Birkan.
"Deliricem ya. Bunca zamandır nasıl sakladın Birkan benden bunu? Nasıl?" dedi Hande.
"Babanın kendini hazır hissettiğinde karşına çıkacağını biliyorum. Bu yüzden sadece dediklerini yaptım" dedi.
"Nasıl ulaştı sana? Nasıl kabul ettirdi böyle bir şeyi" dedi Gürkan.
"Hande'nin arabası bozulduğunda. Mülakata giderken bozulmuştu ya hani. Sonra bana bırakmıştın. Araba sahibi olarak farklı bir numaraya ulaştıklarında o numarayı arattırdım şüphelenip. Sonra da buluşma ayarladım zorla. Konuştuk uzun uzun." Dedi Birkan.
"Daha çok yeni yani" dedi Gürkan kaşlarını kaldırıp.
"Birkan sana inanamıyorum. Gerçekten sana inanamıyorum." Dedi Hande başını bastırıp iki eliyle.
"Tekrar bir buluşma ayarla ve önemli olduğundan bahset" diyince Gürkan, ikisi ona doğru baktı.
"Bak bu öyle kolay değil. Onu zaten Hande'yi görmesi için zor ikna ettim. Bana karşısına çıkacağını ama bunun zaman alacağını söyledi ben de saygı duydum. Öyle bir şey yapamam yani. Üzgünüm" dedi Birkan. Gürkan elini masaya sertçe vurdurunca "bu senin karar verebileceğin bir durum değil" dedi.
"Tabii ki benim verebileceğim bir karar. Tek düşündüğüm kişi Hande. Onun için her şeyi yaparım. Ve yaptım da. Babasına ulaştım. Ama bu bir süreç. Her hayat bir değil. İnsanların yarası var ve buna saygı duymak zorundayız" dedi Birkan.
"Birkan sen buna tek başına karar veremezsin." Dedi Gürkan kaşlarını çatıp. "Şimdi benim canımı sıkma. Bize bir buluşma ayarla. En kısa zamanda. Yoksa senin canını çok sıkarım haberin olsun" dedi Gürkan.
"Hayır, sen benim canımı sıkabilecek kişi değilsin. Canını sıkarsan kariyerin biter. " diyince Birkan, Hande ona doğru hızlı bir bakış attı.
"Birkan saçmalıyorsun" dedi Hande.
"Benimle uğraşabileceğini mi sanıyorsun sen? Benim canımı yakabileceğini mi sanıyorsun? Bir telefona bakar senin okula girmeni engellemem. Burdan alınır mahkeme salonunda bulursun kendini" dedi Gürkan. Birkan kıp kırmızı kesilmişti.
"Bakın bunlara hiç gerek yok. Babamı görmek istemiyorum. Bu mevzu da burda kapansın. Ona da söyle, benden haber almak istediğinde başkalarından medet ummasın. Kalksın kendisi karşıma çıksın" dedi Hande.
"Hande o seni bırakmış biri olarak bu yükün altında çok ezilmiş. Onu affetmeyeceğini düşünüyor." Dedi Birkan.
"Evet. Beni yalnız bıraktı. Beni aç, evsiz bıraktı" dedi Hande gözleri dolarken. "O yüzden gidip saklandığı yerden karşıma çıkma cesareti yok işte. Baba dediğim adam benim en acı günümde elimi bıraktı. Doğum günümde beni bıraktı. Hem öksüz hem yetim kaldım ben" dedi.
"İletişim kurmayı keseceksin" dedi Gürkan.
"Peki" dedi Birkan. "Hande nasıl istiyorsa öyle yaparım. Benim tek düşündüğüm O" dediğinde Hande gülmeye başladı.
"Benim iyiliğimi düşünen kişi o numarayı bulduğu anda gelir yanıma her şeyi anlatırdı. Gidip de yalnız buluşmazdı" dedi Hande.
"Sen de gelip konuşmaya cesaret edemedim Hande. Tahminim gerçek mi sen buralarda yokken öğrenmek istedin. İzmir'e gittim ve onunla buluştum. Olayları babandan dinleyince ona da hak verdim. Kimsenin acısı bir değil. Herkesin acıya verdiği tepki farklıdır" dedi Birkan.
"Babama nerde yaşadığımı ve ne yaptığımı anlattın mı?" dedi Hande.
"Hayır. Cesareti olduğunda, görmek istediğinde yerini bildireceğimi söyledim" dedi.
"Birkan bunu gerçekten Hande'nin öğrendiğinde vereceği tepkiden korkmadan yapmana inanamıyorum" dedi Gürkan. "Ayrıca şu telefon meselesi pek ikna etmedi beni"
"Evimi karıştıracak birisi değildi çünkü" dedi Birkan.
"Kader diye boşuna demiyoruz. Şeytan boşuna dürtmüyor, mum boşuna yatsıya kadar yanmıyor" dedi Gürkan.
"Ben yalan söylemedim. Hande'nin babasını görmesini istedim. Bunu da anında yapamazdım. İnsanların acılarına saygı duyarak yapmak istedim. Sadece Hande annesini kaybetmedi. O adam da eşini kaybetti." Dedi Birkan.
"Birkan ben onun yaşadığını öğrendiğimde tek düşünebildiğim bir arada olsaydık bir şekilde üstesinden gelebileceğimizdi. Ben bir başıma hayatta kalmaya çalıştım. Bunları hazmedemiyorum. Kim elimi tuttuysa elimden bıraktı benim." Diyip Gürkan'a doğru bakış attı. "O yüzden onu hiç affetmeyeceğim. Benim elimi bırakan kimseyi affetmeyeceğim." Diyip masaya hızlıca bırakıp parayı koşar adımlarla mekandan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasyFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.