"Efendim canım" diyerek Gürkan'ın açtığı telefonu karşıdan sinirli ve gergin bir ses tonu karşıladı.
"Gürkan arkadan gelen ses ne?" Diye sordu Sinem."Festivaldeyim" dedi Gürkan. Hande, Gürkan'a doğru kısa bir bakış atıp konseri izlemeye devam etmişti.
"Uyucam diyip festivale mi gittin Gürkan?Sen orda proje için bulunuyorsun. Festival nerden çıktı?" Diye sordu.
"Bugün bir programımız yok. Afişi görünce denk geldi sadece. Değerlendirmek istedim" dedi Gürkan. Gerçekten de öyle olmuştu. Hande'nin hediyesini almaya indiğinde otelin camındaki afişi görmüş ve Hande ile gitmek istemişti.
"Aydan'la mı?" Diye sorunca Sinem, Gürkan sinirlendi ama sinirini tutmaya çalıştı.
"Hayır.Bu konuda üzerime fazla geliyorsun." Dedi Gürkan. Bunun üzerine Hande ona doğru bakmıştı. Ama yine çok kısa sürmüştü bakışı. Bir kulağının Gürkan'da olduğunu belli ediyordu.
"Benim burda neler hissettiğimi biliyor musun? Ne kadar zor olduğunun farkında mısın? Aynı durumun benim başıma geldiğini düşün" Dedi Sinem. Gürkan bu konuşmayı defalarca yapmaktan çok sıkılmıştı.
"Sana zor da bana kolay mı? Ben sanki memnunum" dedi Gürkan. "Bak zaten seni zor duyuyorum. Yeterince de uykusuzum ve yorgunum. Bunu geldiğimde yüz yüze konuşalım" dedi Gürkan.
"Uykusuz ve yorgunsan festivalde ne işin var Gürkan önce bunu açıkla" dedi Sinem.
"Söyledim ya Sinem" dedi anında Gürkan.
"Festivale gidecek halin var da benimle tartışmak için yok mu?" Diye sordu Sinem ve telefonu yüzüne kapattı.
"Hocam gidelim isterseniz" dedi Hande. Yanında konuştuğu için her şey duyması normaldi.
"Yeni geldik" dedi Gürkan. Ama sinirlendiği için modu düşmüştü. Bunu Hande'nin fark etmemesi imkansızdı.
"Sevgiliniz miydi?" Diye sordu Hande.
Gürkan sadece kafasını salladı. Bitmek üzere olduğunu çok iyi biliyordu ve üzülmediği için garip hissediyordu. Hayatında biri varken başkasına karşı böyle şehvetli duygular besleyebilmesi Gürkan'ı sarsmıştı. Ve bu durum onun ilk defa başına geliyordu.
Fotoğraf makinesini alıp Hande'nin fotoğrafını çekti. Hande bunu fark edince hemen poz verdi gülümseyerek.
"Bir saniye" diyerek olduğu yeri değiştirerek çekti fotoğraf Gürkan."Ben de sizi çekebilirim isterseniz" dedi Hande elini uzatıp.
Gürkan makineyi Hande'nin eline bıraktı.
Hande bunun üzerine çekmeye başladı fotoğraf. Gürkan'ın bembeyaz dişleri vardı. Hande bunu daha önce fark etmemişti. Yeşil gözleriyle ve şekilli burnuyla Hande, Gürkan'ın yakışıklı sınıfında yer aldığını düşündü."Bakalım beğencek misiniz? Misin?" Dedi Hande gülüp. Ağız alışkanlığı onu zorlayacaktı.
"Beğenirim" diyip aldı makineyi eline Gürkan. Fotoğraflara bakarlarken beraber Gürkan'ın yine telefonu çalmaya başladığı için cebine elini atarken Hande'ye makineyi uzattı.
Hande kendi fotoğraflarına baktıktan sonra makineyi gelen çağrıyı reddeden Gürkan'a uzattı kapatıp.
"Beğenmediysen çekebilirim" dedi Gürkan.
"Yok gayet güzeller" dedi Hande. "Bir sorun yok değil mi?" Diye sordu. Onu zor durumda bıraktığını düşünüyordu Hande.
"Yok" dedi Gürkan, Hande'den gözlerini kaçırıp. Hande bunun üzerine etrafına bakınırken "Ağaç dipleri de hep dolu. Sırtımızı yaslardık" dedi.
"Gel bana yaslan" dedi Gürkan. "Sorun olmaz. Gel" dedi yan dönüp. Hande "böyle konuşuyoruz. Bu sefer yüz yüze bakamayacağız" diyince Gürkan arkasından yaklaşıp dayandı Hande'ye. Böylece Hande ve Gürkan yan yana oldular ama birbirine dayandılar. Hande solundan yaslanan Gürkan'ın sağ tarafına attığı eline bakarken kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Bu işin yanlış yerlere gitmesinden korkuyordu.
"Şimdi oldu sanırım" dedi Gürkan. Hande'nin kokusunu duyduğu an yine kendini kaybedecek gibi olunca nefesini tuttu.
"Telefonunuzdan yine instagrama video atabilir miyim?" Diye sordu Hande.
"Sende gruptan birileri ekli değildir umarım" dedi.
"Hayır hocam." Dedi Hande sonra da "ekli değil Gürkan" dedi Hande.
"Ha gayret olacak" dedi Gürkan telefonunu uzatıp. Hande kilidini açıp hala açık olan instagramına girdi. Etrafı çekip attığı gibi dolmasını beklemeden geri verdi telefonu.
"Beraber çekilelim mi?" Diye sordu Gürkan.
"Olur" dedi Hande, Gürkan'ın instagram kamerasını açmasını beklerken.
Gürkan ve Hande hala birbirlerine yaslanıyorlardı. Bu yüzden neredeyse yanak yanağa bir poz olmuştu.
"Güzel çıktık arkadaşım" dedi Hande gülümseyip."Evet arkadaşım" dedi fotoğrafı kaydedip Gürkan. "Senin videoyu daha paylaşmamış, çıkamadım" dedi Gürkan.
"Sorun değil. Bir ara çıkarsın" dedi Hande. Nasıl olsa hiçbir özeli yoktu instagramda.
"Hadi kalkalım. Bana uyku çökmeye başladı" dedi Gürkan. Beraber kalkıp konser alanından çıktılar.
"Senin araba sürüşüne güvensem" dedi Hande'ye araba anahtarını uzatıp.
"Ama yollara çok dikkat etmedim. Sen tarif edersen yada navigasyonu açarsan sürerim ben"dedi Hande.
"Tamam yardım ederim" dedi Gürkan ile arabaya binip. "Kendime göre ayarlıyorum" dedi Hande koltuğu tutup.
"Tabii ki. Sorma bile" dedi Gürkan kemeri takarken.
"Tamamdır" dedi Hande aynaları da ayarladıktan sonra. Arabayı park edilen yerden çıkartıp sürmeye başladı.
"Acıktım da ya." Dedi Gürkan koltuğa iyice yerleşirken. Uyudu uyuyacaktı.
"Otelin akşam yemeği kaçta?" Diye sordu Hande. Gürkan'a göre daha hızlı kullanıyordu Hande arabayı. Gürkan'ın uyuyakalmasını istemiyordu.
"Sekizde" dedi Gürkan.
"Yol üzerinden bir şeyler alalım istersen."dedi Hande.
"Yemekte yiyemem bir şey" dedi Gürkan ve telefonunu çıkardı.
Hande otele kadar Gürkan'ın tarifiyle sürdü arabayı. Park ettikten sonra ikisi de aşağıya inip arka kapıyı açtılar. Gürkan poşeti, Hande de kutuyu almıştı.
"Yemekte görüşürüz o zaman" dedi Hande anahtarı arabayı kilitledikten sonra uzatırken oda anahtarıyla birlikte. "Görüşürüz" dedi Gürkan göz kırpıp. Hande hızlı hızlı içeriye geçip odasına çıktı. Quiz olmak için çıkıp, arkadaş edinerek dönmüştü. Ve şimdi tek istediği bunu uyuyarak sindirmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasyFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.