"Ben Ayhan'ın yanına gidip bir şeyler alacağım bize. Biralar hala gelmedi" diyip yanından kalkan Hande'nin üzerinden ayırmadan gözlerini Ayhan'ın yanına kadar gidişini izledi. Arkadaşının koluna dokunup yanına oturuşunu ve gülüşünü izledi. Kıskanmıştı Hande'yi. Gürcan o an kötü hissetmesinin sebebinin aslında tamamen Hande yüzünden olduğunu anlamıştı.
Bu düşünce aklında belirince dizlerine dirseklerini dayadı. Elini sakalları arasında gezdirip Bircan ile karşılaşmanın sıkıntısını hissettiğini değil, Hande'nin yanında o kız ile bulunmaktan rahatsız olduğunu düşündü. İlk başta aşık olduğunu fark etmek onu heyecanlandırmış, buna fırsat verip içindeki heyecanın dört nala koşturmasına müsaade etmişti ama bu zevk kısa sürdü. Kendini Hande'nin yasak taraf olduğuna ikna etme çabalarını sürdürdü.
Bu çok zor olacağa benziyordu. Ama başarmak zorundaydı çünkü aşkını kendine itiraf ettiği anda onun için çabalamaya başlayacaktı. Zihninde buna izin vermemeliydi başta.
Hande'nin geri geldiğini fark edince düşünceleri sanki açıkça sergileniyormuş gibi utandı. Kardeşinin arkadaşına bu düşüncelerle yaklaşmak doğru değildi ki Gürkan'ın da hoşlandığı hiç konuşulmasa da ortadaydı. Böyle bir ihanette düşünceleriyle bile bulunmak istemezdi. Tekrar..
Hande'nin de kardeşi statüsünde olması gerekiyordu. Yada en fazla arkadaş. Dudaklarını ısırıp aklını başka şeylere yönlendirmeye çalıştı.Hande içki bardağını ona doğru uzatıp kızın olduğu tarafa yani eski yerine değil, Gürcan'ın diğer tarafına geçti. Zaten Bircan şuan diğerlerinden kendini soyutlamış, barda çıkan grubun gitaristiyle muhabbet ediyordu.
"Muhabbet edebildiniz mi bari?" Dedi Hande kızdan tarafa doğru bakıp.
"Muhabbet etmek isteyen kim" dedi Gürcan. Kızardığını hissediyordu. Sıcak basıyordu. Ve bu ruh halini engelleyemiyordu.
"Ay çok pardon ben çok başka anladım o zaman" dedi Hande ağzını kapatıp eliyle.
Gürcan ağzına attığı bademi yavaş yavaş çiğnerken kafasını salladı.
"Bizim ilişkimize burnunu sokacağına kendine baksaymışsın keşke. Güzel kızmış. Kaçırmışsın" dedi. Hande ondan tarafa otururken hafifçe tekrar önüne dönmüştü konuştuktan sonra. Gürcan'ın bunun üzerine tepkisi ters bir bakış atmak oldu."Burnumu soktuğum için pişman değilim." Dedi gülümseyerek Gürcan.
"Neyse artık istesen de uğraşamazsın" dedi Hande Ayhan'ın gidişini izlerken. "Ayhan'ı nerden tanıyorsun bu arada?"
"Ayhan ile çok eski arkadaşız. Lisede sınıf arkadaşıydık. Üniversitede İzmir'i kazandı, hala burlarda." dediğinde Hande gülümsedi.
"Ee İzmir'den vazgeçmek öyle kolay mı? Hangi bölüm?İşletme falan mı okudu?" Dedi Hande işaret parmağıyla mekanı işaret edercesine elini savurup.
"Burası Ayhan'ın abisinin aslında. İkisi beraber işletiyorlar. Ayrıca asıl mesleği avukat" dedi Gürcan ve içkisinden büyük bir yudum aldı. İşte o anda Hande'nin zihninde bir fikir belirdi.
"Şey, affedersin. Ben lavaboya gitsem" dedi Hande bahane üretip. "Yine mi? Tamam " demesiyle Gürcan'ın ayağa kalktı ve merdivenlere yöneldi. Hande, Ayhan ile konuşmak için onu ararken Gürcan ise telefonunu kontrol etmeye başlamıştı.
"Kız arkadaşın çok sevimli birisine benziyor" Bircan'ın konuşmasıyla başını telefondan kaldırdı Gürcan.
"Kız arkadaşım değil" dedi ve tekrar başını telefona gömdü.
"Anladım"diyince Bircan, Gürcan "burda olduğumu duyunca geldin değil mi?" Dedi.
"Evet. Gürcan seni görme fırsatını yakalamışım, kaçırır mıyım?" Dedi Bircan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
FantasyFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.