Hande bir hafta boyunca sadece sınavlara girip çıkmış, başka hiçbir işle ilgilenmemişti. Kendini sadece sınavlara odakladığı için de her bir sınavı oldukça iyi geçmişti.
Analiz öğretmeni bu performansına karşılık onu tebrik bile etmişti. Hande okulu bitirdikten sonrası için bir plan yapmamıştı henüz ama O da tıpkı Gürcan gibi gitmek istiyordu buradan.
"Hande" diye seslenince birisi, Hande arkasına dönmek zorunda kaldı. Duyduğu sesin sahibi Ali'ydi.
"Nasılsın?" Diye sordu Ali ona iyice yaklaşıp.
"İyiyim. Eve gidiyordum tam" dedi Hande arabasını işaret edip.
"Haberin var mı? Yine seyahate çıkacağız. Bu sefer daha uzun sürecek bir rota oluşturuyor Gürkan hoca" diyince Ali, Hande bu konuda ne tepki vereceğinin kararsızlığını yaşadı ve hızlıca "benim çok acil bir işim var da. Sonra konuşsak olur mu?" Dedi.
"Tamam. Tabii." Dedi Ali.
"Görüşürüz. Kusura bakma" diyip arabasına atladı. Sert bir şekilde okuldan çıkıp ilerlemeye başladı ama yine okul yoluna dönen kavşakta frene bastığı anda arabada bir sorun oluştuğunu fark etmeye başladı.
"Hayır hayır" diye söylenip arabasını durdurdu. Gelen gaz kokusu canını sıkmıştı. Arabayı bu halde kullanmaktan korkuyordu. Yine büyük bir masraf çıkacak diye düşünürken artık zengin olduğunu hatırladı.
Sadece okulu bitirmeye odaklandığı için para meselesini unutmuştu bile. "Ah anne" diyip sertçe lastiğe vurdurdu ayağını.
Arkaya yanaşan araba Gürkan'ındı. Ve yine yağmur çiselemeye başlamıştı. Tarihin tekerrür etmesinden dolayı canı çok sıkkındı.
"Ne oldu? Kaputu açsana bi bakayım" Diyerek yanına doğru geldi Gürkan.
"Bak ne diyeceğim? Bana sadece bildiğin işinde iyi olan bir tamirci varsa numarasını ver ve git. Ben kalanını hallederim." Dedi Hande ve arabadan birinin daha indiğini fark ettiğinde başını çevirmesiyle Sinem'i gördü.
"Merhaba Hande." Diyince Sinem, Hande merhaba demek için biraz bekledi çünkü öylece kala kalmıştı.
"Merhaba." Dedi Hande ve arkasını döndü kıza.
"Bu arabalarda sorunu bulmak için bütün motorun aşağıya inmesi gerek." Dedi Gürkan. "Uğraştırıcı bir iş. Hemen hallolmaz"
"Biliyorum. Daha önce de aynı şey başıma gelmişti" dedi Hande.
"Yağmur başladı. Hadi gel, biz seni bırakırız. Arabayı birisine aldırtır Gürkan" dedi Sinem.
"Evet ben birini çağırıyorum şimdi. Siz arabaya geçin" dedi Gürkan.
"Siz bana numarayı verin, ben hallederim." Dedi sakinliğini korumaya devam ederek Hande. Gürkan'a doğru sert bir bakış atmıştı Sinem'i arkasına alıp.
Ama Gürkan çoktan kulağına telefonunu dayamıştı bile. Hande'nin elinden arabanın anahtarını alıp şöför koltuğuna geçti. Hande müdahale bile edememişti çünkü ileride durakta bekleyen öğrenci sayısı artmıştı. Gürkan arabayı sokağa alıp park etmekle uğraşırken Sinem "hadi ıslanıyoruz. İçeriye gelsene." Demişti.
"Buranın yağmurlarına alıştım. Sorun yok" dedi.
"Çekinmene gerek yok zaten tanıştık" diyince Sinem, Hande sadece gülümsedi.
"Hüzzam hadi gel" dedi Gürkan da yanlarına geldiğinde. Sinem arabaya çoktan geçmişti.
"Ben otobüsle dönerim" dedi Hande ve anahtara uzanmak istedi ama Gürkan elini geri çekip "içeriye geç, seni eve bırakayım sonra arabanla ilgileneceğim" dedi sessizce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDINDAKİ AŞK
Viễn tưởngFerhat ile Şirin Kerem ile Aslı... Her aşkın kırıntısından bulabileceğiniz bir kitap.