ARDINDAKİ AŞK

G

Hande kütüphanede çalışırken bir yandan da Gürkan hocanın yanına gidip gitmemeyi düşünüyordu. Bugün son günüydü. Yarın bu iş için şansı olmayacaktı. Telefonuna gelen maili okumak için eline aldı. Gürkan Arslanoğlu yazdığını görünce heyecanlanmıştı. Bugün proje başvurularının son gün olduğunu ve katılmak isteyenlerin öğle yemeği saatinde edebiyat fakültesindeki üç nolu sunum sınıfına gelmelerini istiyordu.
Hande'ye de mail atması hala onunla çalışmak istiyor anlamına geliyordu. Ama Hande, Gürkan hocanın onu bu projeye almasını daha çok para kazanmasını istediği için yaptığını düşünüyordu.

Ve şuan sadece yarım saat varken bu masajı atması sürenin ucuna kadar hala beklediğinin göstergesiydi. Hande uzak durmaya çalışsa da bu projenin içinde olmak istiyordu. Ve gerçekten ilgisi olduğu bu konudan daha fazla uzak kalamayacağını fark etti. Bu yüzden hızlıca toparladı önündeki defterleri çantasına.

Yine bilgisayar başına geçip az önce gönderilen maili açtı. Mailin altındaki pdf dosyasına tıkladı.Başvuru belgesini çıkarttıktan sonra bilgisayar başından kalktı. Başvuru belgesi o kadar uzundu ki bunu okuyup doldurmak bile on dakikasını alırdı. Beş sayfayı da masaya vurdurtup aynı hizaya getirmeye çalıştı. Çantasından çıkardığı kalem ile boş bulduğu masaya geçip doldurmaya başladı. Kimlik bilgilerini okul bilgilerini yazdı tek tek. Bir haftalık araştırma gezisine gideceklerdi. Orda yaşanılan her türlü durum için baştan imza istiyordu Gürkan. Böylece sorumluluk almayacak, herkes kendinden mesul olacaktı.

"Okudum, anladım ve onaylıyorum" yazdıktan sonra üçüncü sayfayı açtı. Burda da verilecek burs ile ilgili bilgiler vardı. Hande burs parasını gördüğü an yanlış yazılıp yazılmadığı konusunda düşündü. Sadece araştırma gezisi boyunca toplam yirmi bin alacak olması imkansızdı. Günlük yaklaşık yedi bin lira kazanacak kadar ne yapacaktı ki? Sayfayı çevirdiğinde sağlık ile ilgili soruları yanıtladı. Tansiyonunu, şekerini, ameliyat olup olmadığı, uzun yolculuğa çıkmasında sakınca oluşturan sağlık sorunu olup olmadığını soruyordu. Hande bu sayfanın tamamına yok ve hayır kelimelerini yazarak doldurdu.

En son sayfada ise araştırma gezisinden sonra haftalık çalışma saatlerinin olduğu bir program vardı. Planı olduğu saatlerin işaretlenmesini istiyordu. Böylece herkesin işaretlemediği ortak bir saat belirlenebilecekti. Hande derslerinin olduğu saatleri işaretledi programına bakarak. Geçen yıl üstten ders aldığı için bu dönem sadece üç gün okula gidiyordu. Tabloya bakıldığında çok boş birisi olarak gözüktü. Bu yüzden pazar gününün bir ve üç arasını da işaretledi. Aynı şeyi cumartesi gününe de yaptı. Hafta sonunu böylece kendine ayırmış olurdu. Olur da Gürkan'ın sorcağı tutarsa diye tablonun fotoğrafını çekti.
Yanlışlıkla bir işim yok demek doğru olmazdı.

Tam da tahmin ettiği gibi bu beş kağıdı doldurmak on dakikasını almıştı. Beş dakikasını da sınıfa gitmek için harcasa geriye beş dakikası kalıyordu. Bu yüzden kütüphaneden çıkıp, edebiyat fakültesine geçiş yaptı. Güvenliğin yanından kat planına bakıp üç numaralı sunum odasını buldu. Üçüncü katta, merdivenin karşısındaydı. Asansörü beklemek yerine merdivenlerden çıktı ve bir kaç kişinin olduğu sınıfa "merhaba" diyerek girdi.
Hande'ye bir kaç kişi karşılık olarak merhaba derken, O boş bir yere oturmakla meşguldü.
"Sen de yenisin. Üç kişi mi dahil oldu şimdi? Biliyor musunuz sayıyı? " Diye sordu erkeklerden birisi Hande'ye ve yanındaki kıza bakıp.

Hande bilmiyorum anlamında kafasını sallayıp yüzünde gerekli mimiği oluştururken içeriye bir kız daha girdi. Gürkan'ın sadece beş kişi olduğunu söylediği grup bir anda on kişi olmuştu. Hande bir an kendine özel olarak mail geldiğini düşünmüştü. Ama görünüşe göre Gürkan son anda bir kaç kişi daha eklemişti gruba.Ve Hande bu duruma içten içe bozulmuştu.
İşe yaramamaktan çok korkuyordu. Ve para için kabul etmek istemiyordu. Herkesin yirmi bin aldığından emin olmak için "affedersin, başvuru belgen yanında mı?" Diye sordu yanındaki kıza.