52. Bölüm

231 27 5
                                    

Umarım bu bölüm yokluğumu biraz da olsa telafi eder.

Hepinize keyifli okumalar diliyorum


Günler acelesi varmış gibi birbirini kovalarken Rüzgar ruh gibi okula gidip geliyordu. Varlığını sadece aldığı soluklar belli ediyordu. Eski ışıltısı sönmüş yerini bir enkaza bırakmış gibiydi. "Ben ne yaptım." çığlıkları beynini kemirirken gününü geçiriyordu sessizce. Kaçıyordu herşeyden herkesten. En çok da soru işaretleriyle dolu olan kara gözlerden.

Arabadan inip eve girerken arkadan gelen çocuğun geçmesi için kapıyı aralık bıraktı. Aceleyle merdivenlere yöneldiğinde arkasındaki kapının şiddetle çarpılıp "Yeter artık!" diye bağıran çocuğa kulak verdiği an adımlarını aniden durdurdu.

"Dayanamıyorum dur artık." diyen çocuğa doğru döndü. Sonrasında evde kimsenin olup olmadığını kontrol edecekken "Hiç kimse yok evde. Dışarda alışverişteler hepsi." diyen çocukla gözlerini anlık da olsa Batuhan'a çevirdi. Gözlerini geri çektikten sonra "Anladım." der gibi başını sallayıp geri dönecekken Batuhan tarafından tekrar durduruldu.

"Niye kaçıyorsun, neden hiçbir şey söylemiyorsun? Kafamda o kadar soru işareti var ki çıldıracak gibiyim. Kaçma artık." diyen çocuk dizlerini yavaşça zemine değdirdi.

"Kimim,neyim, onu bile bilmiyorum. Kimse bir şey bilmiyor. "

Rüzgar da yavaşça zemine otururken gözlerinden akan yaşı durduramıyordu.

"Utanıyorum,çok utanıyorum. Sana öyle şeyler yaptım ki. Kirpiğine rüzgar deyse dünyayı yakarım, diyen ben sana öyle zararlar verdim ki bir şey diyecek yüzüm yok."

"Hala yapabileceğin bir şey var. Beni anlat bana. Ne olduğumu, nasıl biri olduğumu ve en önemlisi kim olduğumu." diyen çocuk meraklı gözlerini sarışına dikti.

Rüzgar içine  derin bir nefes çekip eskilere daldı.

"Biz senle çok iyiydik. Sen benim bu hayatta en değer verdiğim iki kişiden biriydin. Ben çok yaramazdım. Sen ise bir o kadar uslu ve anlayışlı. Birbirimiz olmadan bir gece geçirmeye bile tahammül edemezdik bazen. Sen benim arkadaşım, sırdaşım,ailemdin.

Sen çok anlayışlıydın o yaşına rağmen. Hep anlamaya çalışırdın beni. Sakinleştirirdin, ehlileştirirdin.
Ben sana ne yaptım.." diyen çocuğun gözünden yaşlar süzülmeye devam ediyordu.

"Her şeyi beraber yapardık senle. O yüzden seni sen olarak anlatamam sana. Bizdik hep. Sen benim değerlimdin.

Ne kadar öfkelensem de senin yanında uysallaşırdım. Uykusuzluğum senin yanında devasını bulurdu.
Sen hep neşe saçardın. Herkesle iyi anlaşırdın. Ama benim yüzümden arkadaşın olmazdı. Beni kimseye değişmezdin." dediğinde yüzünde tatlı bir tebessüm belirdi.

"Annelerimiz bizi yataklarımızda bulamayınca hemen yan eve koşarlardı. O gün hangimiz kaçabilmişsek hemen diğerimize giderdi. Hatta senin annen bir gün.." dediğinde söylediği şey düğüm oldu.

"Annene söyledin mi?" dediğinde Batuhan başını iki yana salladı.

"Ne diyecek ki bana , bunca sene beni nasıl kandırdığını mı? Gerçek annemin nasıl öldüğünü mü yoksa kendi oğlunu bende nasıl yaşattığını mı? Hıı. Bir de babam sandığım adamın kapısına gidişimden de haberi yok. Yıllarca beni oyunlarla avutmuş resmen. Hangi birini sorayım. Söylesene..." diyerek bıkkın bir nefes koyverdi.

Bilmiyordu Rüzgar, hayatında hep hazırcevap olmuştu ama Batuhan'ın karşısında kelimeler çıkmıyordu ağzından, düğüm oluyordu.

"Ben ..."

GECE LAMBASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin