GECE LAMBASI

15.Bölüm

İlk resmimiz Koray'a  son resmimiz ise Akay'a aittir.

Açıkçası bu hikayenin okunmaması kalbimi kırıyor.  Birçok hikayenin değer görmediğini ve yine birçok hikayenin de haddinden fazla değer gördüğünü hissediyorum. Daimi olan ve kendini belli eden iki okuyucuma teşekkür ediyorum. Bu hikayeyi devam ettirme sebeplerimdensiniz açıkçası. Ben çok az okunma sayısı olan hikayelere daima şans veriyorum belki çok iyi bir şeyler vardır diye, umarım ben de hak ettiğim değeri ne bir eksik ne de bir fazlasıyla görürüm.

İyi okumalar......

Okula girdiğinde yüzüne vuran sıcaklık Rüzgar'ı biraz olsa da rahatlattı. Haftanın ilk günü olmasına rağmen yorgundu. Hafta sonu babasının şirketinden çıktıktan sonra üstüne yüklenen angaryaları yapmak zorunda kalmıştı. Ona verilen işleri bitirebilmek için annesinin evine gidememiş babasıyla  şehir dışına çıkmak zorunda oldukları gibi bir bahane uydurmuştu. Aslında babasının verdiği görevleri yapması için bir haftası vardı fakat hafta içinde de başka planları olduğu için angaryaları halletmesi gerekmişti. Tabi bu arada kızın kim olduğunu araştırmış onu da nasıl elde edeceğine dair planlar yapmıştı.

Fizik dersine iki dakika kalmasına rağmen derse geç kalıp hocanın dırdırını çekmeyi göze alarak kantine yöneldi. Bu arada da gruba mesaj atıyordu. Diğerleri  her pazartesi olduğu gibi derse geç kalacaklarını  söylemişlerdi. 

Arkadaşları her ne kadar zengin züppesi gibi görünseler de derslerinde başarılı birer öğrenciydiler. Koray tarihte iyi olmadığı kadar matematikte iyiydi. Giray ise fizik ve kimya profesörüydü adeta. Sunay'ın  mükemmel dediğiniz bir dersi yoktu ama notları seksenden aşağı düşmezdi. Rüzgar ise bu dörtlü arasında her derste iyi iş çıkaran tek kişiydi. Rüzgar grubu seçerken sadece bilek gücüne bakmamıştı. Ona göre zekası yüksek olan birisi her olayın üstesinden gelirdi. Bu yüzden bu çocukların hepsini ayrı zamanlarda, inceleyerek gruba almıştı. Aralarından hiçbirisinin  girişi şans eseri değildi. 

Gruba en son katılan kişi Sunay olmuştu.  Sunay'ın en sevdiği ve aynı zamanda sinir olduğu huyu dalgacı kişiliğiydi.  Doğruyu söylemekten ve işleri dalgaya vurmaktan çekinmeyen bu çocuk yeri geldiğinde ise tam bir poker surat olabiliyordu. 

Giray'ın da önemli durumlarda yüz ifadesinden ne hissettiği anlaşılmazdı fakat Sunay gibi dalgacı değildi ve tepkilerini sert bir şekilde dile getirebilirdi.

Gruba ilk alınan kişi olan Koray ise kendini saklama konusunda içlerinde en zayıf olanıydı ve bu özelliği üzerinde çalışmalarını sürdürüyordu. Bu grupta bileği en kuvvetli olan ikinci kişi Koraydı. Ayrıca belli derecedeki yakışıklılığı da onu öne çıkaran özelliklerden biriydi. Fakat çoğu zaman yaptığı patavatsız hareketler tüm iyi özelliklerini gölgeliyordu.

Bu çocukların aile şirketleri kendi alanlarında bir numaraydı ve babaları da varislerini en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyordu. Sonuç olarak bu dörtlüdeki hiç kimse sınıfını parayla geçen zenginlerden  değildi. Hepsinin çizilmiş yolları ve başarması gereken sınavları vardı. 

Rüzgar'ın geçmesi gereken ve geçtiği yollar yanında diğerlerininki çok hafif kalıyordu. Babası Rüzgar'ı tam bir makine gibi yetiştirmeye çalışıyordu ve bu makineyi hazırlarken üretim hatasının olmaması için elinden geleni yapıyordu.

Koray,Sunay ve Giray'ı Rüzgar seçmişti ama bu çocuklar  gruba kendi iradeleriyle girmişlerdi. Baskı ve zorlama yoktu ama kabul etmeleri gereken şartlar vardı. İlk şart ise ne olursa olsun birbirlerinin arkasını kollamaktı. Her şartta, her zaman ve her yerde.