32. Bölüm

1K 137 169
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım çokça beğeneceğiniz bir bölüm olur. Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar.

Kurumuş dudaklarının çatlakları bir bir acıtırken canını kelimeler dilinde düğüm oldu. İçinden geçenleri diline dökmek o an çok zordu onun için. "Seni istiyorum." demişti.

Karşısındaki acımasız varlıktan her şeyi beklerdi belki de. Dalga geçmesini,onu küçümsemesini, kimsesizliğini suratına vurmasını...

Ama en son bekleyeceği şey bile olmazdı söylediği cümle. Aklından o kadar düşünce geçmesine rağmen esmer çocuğun ağzından sadece bir "Ne ?" dökülüverdi. Bu, ne aslında çok şeydi. Devamını getirmek isterdi lakin  kafasında bulut halinde dolanan sözcükleri bir sıraya sokamıyordu.

Rüzgar kulağından uzaklaşıp tekrar suratına baktığında o an oldukları durumdan mı yoksa soğuktan mı olduğu bilinmeyen bir nedenden kıpkırmızı olan suratını ovalama gereği duydu. Gözlerini maviliklerden çekip yere dikti ilk önce. Çünkü odaklanmaya ihtiyacı vardı hücrelerinin. Nefessiz kalan ciğerlerini havalandırırken sarışının sessiz duruşunun farkında bile değildi. Beyninin içi o kadar gürültülüydü ki başkasını duyacak mecali kalmamıştı.

Olduğu yerde bir süre öylece durduktan sonra gözlerini tekrar Rüzgar'ın gözlerine çevirdi. Kafasını toparlanmış olacak ki sonunda mantıklı bir cümle kurmayı başarabildi ve dudaklarının kilidi çözüldü.

"Ne halttan bahsediyorsun sen?"

Rüzgar Batuhan'a biraz kendine gelebilmesi için tanıdığı zamanın kurduğu cümleyle dolduğunu anlayınca başını ona doğru eğerek "Seni istiyorum dedim. Duymadın mı?" dedi.

"Neyimi istiyorsun?  Doğru dürüst anlat derdini." diyen Batuhan, önünde duran gerçeği görmemezlikten geliyordu. Ne yapsın zavallım. İnanamıyordu  karşısındaki caninin böyle bir şey söyleyeceğine.

Rüzgar deminkine göre biraz daha rahatlamış bir halde "Tamam o zaman. Şöyle söyleyeyim. Senin bedenini istiyorum." derken sıcak nefesini Batuhan'ın suratına üfledi.

Batuhan söylenen sözlerle gelen gülme isteğine engel olamadı. Aniden gelen gülme, mutlu olduğu için değil tam aksine sinirden kavrulduğu içindi.

Gülme duygusuna biraz daha ket vurunca dişlerini sıkarak keskin bakışlarını sarışına fırlattı ve "Nasıl bir şerefsizsin ulan sen? Nasıl varlıksın? Böyle bir gecede düşünebildiğin tek şey bu mu? Azıcık insan ol be. Azıcık." dedi.

Rüzgar istifini hiç bozmadan sinir bozucu gülümsemesini takınarak " Nasıl bir geceymiş bu gece. Alt tarafı babanın ne şerefsiz bir adam olduğunu öğrendin. Ne zannediyordun. Seni görünce boynuna atlayıp oğlum dİyeceğini mi? " dedi.

Batuhan bildiği gerçekler yüzüne vururken yumruklarını iki yanında sıktı.

"Babamın şerefsizliğini yeni öğrendim ama senin bildiğim şerefsizliğinin kat ve kat üstüne koyman da beni fazlasıyla şaşırttı. Bu gece bari o yılan dilini ağzında tutaydın da dalganı sonra geçeydin benimle." diyen Batuhan, hala söylediği şeyi dalga geçmek için yaptığına inandırıyordu kendini.

Rüzgar ciddiye alınmadığını fark edince çocuğu kolundan tutup kendine yaklaştırarak "Ne dalgası lan.  Dosdoğru söylüyorum işte. Bedenini istiyorum."deyince Batuhan sarışının yüzünde tek bir dalga emaresi göremedi.

Kolunu aniden geri çekerek  sinirle "İbne diye dalga geçtiğin çocuğun götünü istiyorsun öyle mi? Sen ne oluyorsun o zaman. İbne sevici mi?" deyince Rüzgar ellerini ceplerine sokarak "Yapıştırdığın etiketlerin hiçbiri umurumda değil. Belki diğer şeylerden sıkıldığım için yeni bir şey denemek istiyorum olamaz mı? " deyince Batuhan iyice çıldırdı.

GECE LAMBASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin