İnsanlar hep yanlız olmaktan yakınır. Can sıkıntısından,kimsenin onları anlamamasından ve daha bir sürü şey... Ama kimse ben niye yanlız kaldım demez. Çünkü kimse kendine ihanet edemez.
Batuhan bu soruları bırakalı yıllar olmuştu.
Yanlızlılığının kendi seçimi olduğunun farkındaydı çünkü.Ama bu yanlızlığı diğerlerinden farklı kılan tek şey, zorunlu bir seçim olmasıydı.Herkese yalan söyleyip iki yüzlü olmaktansa doğruyu söyleyip tek başına kalmayı tercih etmişti. Ama şimdi annesi onu hiç istemediği bir şeye sürüklüyordu. Tam da o istemediği şeyin ortasında buluyordu kendisini."Hazırsan artık çıkalım oğlum"
Annesinin sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı.Bir hafta ne çabuk geçmişti.Valiz hazırlama,evi toplama derken zamanın nasıl ona ihanet edip böylesine hızlı aktığının farkına varamamıştı. Zaten bu zamanlarda ona ihanet etmeyen bir varlık dahi yoktu. Kendisi de dahil. Annesinin ona tekrar seslenmesiyle "Geliyorum" diye cevap verdikten sonra odasına son defa baktı. Anılarını,gözyaşlarını,nadir de olsa mutlu olduğu anlarını......
Herşeyi bir bakışta tekrar hafızasına kazıyarak merdivenlerden yavaşça indi.
"Nerede kaldın oğlum hadi otobüsü kaçıracağız"
" Odamı bırakmak kolay olmadı"
Annesi ona üzgün bir bakış attı ve onu kendine doğru çekip alnına sevgi dolu bir öpücük bıraktı.
"Hadi."
Batuhan son defa evlerine baktıktan sonra valizini de alıp dışarı çıktı.
❄️Geldikleri semt oturdukları yerden çok farklıydı. Tam bir zengin muhitiydi.
Kapıları bile bir değişikti. Evleri üç katlı ve çok genişti. Evin yan tarafındaki havuz da evin ihtişamına eşlik ediyordu. Batuhan bunları düşünürken annesi zile basmıştı bile.
Kapıyı kırklı yaşlarda mavi gözlü,sarışın,giyimi gayet iyi olan bir kadın açmıştı. Açar açmaz da Sevgi diyerek annesine sarılmıştı. Kadının annesinin arkadaşı olduğunu anlaması uzun sürmedi. Kadın annesinden ayrıldıktan sonra ona döndü."Ne kadar büyümüşsün.Seni en son gördüğümde kısa şortuyla bıcır bıcır gezen bir çocuktun. Şimdi ise çok yakışıklı bir delikanlı olmuşsun."
Batuhan bu sözler karşısında tebessüm ederek kadının elini sıktı.
"Kapıda kaldınız geçsenize içeri"Sevim onları salona geçirip "Biraz dinlenin sonra yemek yeriz" dedi.
Annesi ise kalamayacağını uçağın kalkmasına iki saat kaldığını söyleyerek oğluna kaçamak bir bakış attı."Keşke bir gün önceden gelseydiniz hasret giderirdik"
"Herşey çok ani gelişti.Ev , okul işleri derken zaman kalmadı"
Batuhan kaç saattir tuttuğu çişine içinden iyi niyetlerini sunup, dayanamayarak "Lavabo ne tarafta acaba" diye sordu. Buraya kadar bile kendini tutması mucizeydi. Sevim hanım evin yardımcılarından birini çağırarak Batuhan 'a yolu göstermesini söyledi.Batuhan çıktıktan sonra Sevgi hanım arkadaşına döndü ve tedirgin bir şekilde arkadaşının elini tuttu.
"Sevim bu hayatta güvenebileceğim tek insansın. Batuhan'ı böyle bırakarak sana da yük oluyorum ama biliyorsun ki başka çarem yok"
Sevgi bu arada gözyaşlarını tutamamış yine ağlamaya başlamıştı.
"Sen hiç merak etme o da benim bir oğlum sayılır.Gözün arkada kalmasın" derken elini, elinin üstündeki elde gezdirdi.
Sevgi bu sözler üzerine arkadaşına sımsıkı sarıldı.Batuhan gelene kadar da onun hakkında birkaç şey anlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE LAMBASI
RomanceSırlarla dolu bir geçmiş,hayatın esir aldığı çocuklar. Rüzgar severken karanlığı, Batuhan aşıktı güneşin parlaklığına. İmkansızdılar belki de imkansızlığın imkanına.