GECE LAMBASI

6. Bölüm

Eve geldiğinde kendisini direkt odasına  attı. Okuldan Sevim teyzesinin şoförüyle gelmişti. Çünkü Rüzgar akşam gelecekti. Çünkü beyefendinin çok yoğun bir iş hayatı vardı. 

"Kahretsin!"

 "Ne yapacağım ben? Bu belayla nasıl başa çıkacağım?"

 Daha önce böyle birşey deneyimlememişti. Evet ona zarar veren her insana  haddini misliyle bildirmişti. Gerek bilek gücüyle  gerek psikolojik yöntemlerle. Sorun bütün okulun ona karşı olması bile değildi. Sorun adamın burnunun dibinde olmasıydı. Sorun çocuğun bir nefes kadar yakınında olacak olmasıydı.

 "Allah kahretsin!"

Sorun annesinin en yakın arkadaşının,dostunun oğlu olmasıydı. İstese onun hakkında ne varsa öğrenebilirdi.  Düşünmeliydi. Birşeyler bulmalıydı.Şu an kendini kapana kısılmış gibi hissediyordu. Biraz rahatlamak için duş almaya karar verdi.En azından baş belası gelmeden rahat bir şekilde yapacağı son banyosunun keyfini çıkarırdı.

Banyoya girdikten sonra kapıyı kilitledi. Ne olur ne olmaz diye düşündü.Kararını değiştirip erken gelirse bir de onun üzerine banyoya girerse diye tedirginlik yaşamak istemiyordu.Evde olsa banyoyu kilitleme gereği duymamakla birlikte, bazı zamanlarda odasını özel işler için kilitlediğinde  anahtarı her zaman deliğinden çıkarırdı.Ama bu sefer bilerek kapıda bıraktı. Eğer yedek anahtarı alıp kapıyı açma gibi bir girişimde bulunursa buna karşı teyakkuzda olmalıydı.

Elbiselerini yavaş yavaş çıkartmaya başladı. Gömleğini çıkardıktan sonra sıra pantolonuna geldi. Pantolonunu bacaklarından sıyırırken ani bir sızı hissetti. Sahi ya bugün sevgili okul arkadaşlarından birinin çelmesine maruz kalmıştı. Hoşgeldin hediyesi.Ne müthiş!

Pantolonunu da yavaş yavaş çıkardıktan sonra yaralanan yere krem sürmeyi aklının bir köşesine not etti.İç çamaşırlarını da çıkardıktan sonra jakuzinin içine girdi. Evet yanlış anlamadınız. Batuhan'ın hayal bile edemeyeceği büyüklükte bir jakuzi vardı banyoda. Banyo ise onların evlerinin salonlarının büyüklüğündeydi.Ama yine de sıcaktı. Zaten evin her yeri yerden ısıtmalıydı.

Şu an jakuzi keyfi yapmayı pek düşünmüyordu. Belki sarışın piçin  olmadığı başka bir zaman rahat rahat bu bebeğin tadına bakabildi.Suyu açtıktan ve gerekli ayarlamaları yaptıktan sonra altına girdi.

Suyun üstündeki tüm yükleri almasını bekledi dakikalarca.Akıp giderken derdi,gamı,kederi de götürmesini bekledi.Giden suya karışan yaralarını izledi bir süre.İnce ince vücuduna saplanan taneciklerin şifasına bıraktı kendini. 

Yeterince durduğuna kanaat getirdikten sonra duş jelini eline alıp hatırı sayılır miktarda avucuna boşalttı.Banyoda lif vardı ama başkasının lifini kullanmayı sevmezdi. Hele onunkini hiç kullanmazdı.Duş jelini avucuna boşaltmasıyla kokunun etrafa yayılması bir oldu.Şerefsizin iyi zevki vardı yoksa parası mı demeliydi.Böyle bir markayı sittin sene alamazdı alsa bile kullanmaya eli varmazdı.Birden sinirleniverdi ve şişeyi alıp avucuna biraz daha akıttı.Ne de olsa bedavaydı, öyle değil mi? Ettiği eziyeti birazcık bile karşılamazdı ama o özür mahiyetinde bir miktar kullanabilirdi.

Duş jelini vücuduna sürdükten sonra şampuanı  eline aldı. Şampuan da pahalı bir  markaya aitti. Ondan da bir miktar başına döküp,başını yıkadıktan sonra durulanmaya başladı. Tam o sırada kapının kulbunun aşağı doğru indiğini gördü.

Nefesini tuttu. Kapıyı kilitlemiş olmasına rağmen yine de kalp atışları hızlandı.

"Lan bu kapı niye kilitli?"

"Kim var lan içeride?"

"Alo kime diyorum ."

Ne yani aynı katta kaldıklarından haberi bile yok muydu?Hapı yutmuştu. Duş başlığını son kez her yerinde hızlıca gezdirdikten sonra jakuziden çıktı. Kenarda duran temiz havluyu beline sardıktan sonra kapıyı dinledi.