GECE LAMBASI

46.Bölüm

Bolcana oy ve yorum bekliyorum 😉

Yorgun saatlerden sonra çektiği uyku iyi gelmişti. Aslında akşam Rüzgar'a bugün için toplanmayı teklif edeceklerdi. Fakat Rüzgar bir iki gün yalnız kalmak istediğini söylemişti.

Yatağında doğrulduktan sonra kendine gelebilmek için yüzünü sıvazlayan çocuk kapısının açılıp kapanmasının ardından gelen kilit sesiyle beraber griliyi karşısında görünce şaşkınlıktan ağzı aralandı.

"Ne arıyorsun burada?" diyen çocuğa gözleri parlayarak bakan Akay bir elini duvara diğerini beline koyarak kapak modellerine taş cıkartacak pozunu verip "Özlemişsindir diye düşündüm." dedi.

"Ya sorma." diyen Koray ayağa kalkıp Akay'ın önüne gelince "Sabah sabah tekrar basılmak istemiyorum." diyerek lavaboya yöneldi.

Banyonun kapısını kapatacağı sırada Akay elini koyarak"Duş alayım bari." deyip hızlıca içeri sızdı.

Koray ne kadar itiraz etse de hiçbir yararlılığı olmayacağını bildiğinden arkasını dönüp dişlerini fırçalamaya koyuldu.
Arkasındaki beden üzerindeki eşyaları yavaşça çıkarırken gözlerinin oraya takılmaması pek imkan dahilinde değildi.

Akay son olarak altındaki baksırı çıkardığında suyu ayarlamak için eline başlığı aldı ve musluğa doğru eğildi. Fakat arkasındaki manzara dayanılacak gibi değildi bazıları için.

Koray'ın ağzındaki macun kenardan akarken o hipnoz olmuş gibi Akay'ı izliyordu.

Akay suyu ayarladıktan sonra arkasını dönünce gördüğü şey ufak çaplı bir kahkaha krizine neden oldu.

Koray ne yaptığının farkına vardığında ağzına su alıp gargara yaptı ve macundan kurtulduktan sonra gözleri tekrar suyun esir aldığı çocuğa kaydı.

Kendini ne kadar sıksa da aşağı doğru baktığında gördüğü şey lanet okumasına sebep oldu ve yapacak birşeyin olmadığına kanaat getirip üzerindekilerden hızlıca kurtuldu.

Akay'ın arkası dönük olduğu için ne olduğunu görmediğinden beline değen ellerle önce irkilse de sonrasında başını geriye atarak arkasındaki bedenin omzuna yaslandı.

Koray ellerini yavaşça grili bedenin üzerinde gezdirirken öpücüklerini kondurmayı da ihmal etmiyordu.

"Cazibeme dayanamadın yine." diyen çocuğun ağzından çıkan alay dolu cümleye karşılık Koray "Çok yakışıklısın." diye boğuk bir sesle karşılık verince Akay böyle bir itirafı beklemediğinden kaşları çatıldı.

İtirafı sindirdiğinde ise fırsattan istifade ederek  daha fazla bilgi almak için çocuğu zorlamaya karar verdi.

Korayla yerlerini değiştirdikten sonra boynuna dudaklarını dayayıp kavruk teni içine çektikten sonra "Başka ." dedi.

Koray başını geriye atıp adem elmasını tam olarak açığa çıkarırken aklına gelen ilk şeyi fırlatıverdi.

"Özledim seni." dediği an Akay boynundaki işleve kısa bir ara verse de gülümseyip tekrar aynı yere yumuldu.

"Ne kadar ." dedikten sonra elini aşağı doğru yönlendirdi ve eline aldığı uzvu okşamaya başladı.

Koray'ın ağzından çıkan bir "Sikeyim." lafından sonra Akay elini sıkıp sorusunu tekrarlayınca Koray acı bir inleme bırakıp gözlerini açtı ve. "Çok AMK çok." diyerek çocuğu ensesinden tutup dudaklarına yapıştı.

Koray Akay'ın dudaklarını sömürürken bir elini ensesinde bir elini ise kalçasında gezdiriyordu.

Pürüzsüz tende gezen ellerinin verdiği hisse nazaran "İpek gibisin lan." deyince Akay utangaçça gülümsedi.