Merhaba sevgili okurlarım..
Bir önceki bölümü okumadıysanız aman diyeyim göz yanılması demeyin. Çünkü bu iki günde iki bölüm atmış bulunuyorum.
Bu arada geçen bölümden sonra oy atan yeni simalar( yeni isimler) görüyorum. Onlardan önceki bölümler için de aynı performansı bekliyorum.
Oy ve yorumlarınız için çok teşekkürler.
Bu bölüm için yüksek bir performans bekliyorum. Oylara basabilirsiniz o da yetmez diyorsanız tabiri caizse yorumlara abanabilirsiniz.
Bir yorum yetmedi beş, beş yetmedi on tane atabilirsiniz. Sınır yok.Yukarıdaki şarkıyı 'dans müziği' yazan yerden sonra açıp dinlemenizi tavsiye ederim.
Keyifli okumalar...
"Günaydın millet." diyen kız içine sığmayan neşeyle beraber sandalyeye oturdu.
Halası da yüzünde gülümsemeyle karşılık verirken merdivenlerden gözlerinde uykuyla inen genç adam, uykulu gözlerin nedenini az çok tahmin edebiliyorsunuzdur , "Hayrola sabah sabah karga bo..." diyeceği sırada annesiyle göz göze gelince cümlesine " kahvaltısını etmeden ne bu neşe?" diye devam etti.
Sahip olduğu neşeye göz devirmeli bir ara verdikten sonra "Bugün doğum günüm olduğu için olabilir mi acaba?" diyen kız, halasına dönüp "Akşam babamla konuştum. Bu sabah yola çıkacakmış. " deyince kadın "Haberim var. Biz de akşam için plan yaptık." dedi.
Bunun üzerine Selin heyecanla elindeki çatalını tabağın kenarına bırakıp "Ne konuştunuz hala?" diye sorunca Sevim yeğeninin bu heyecanına gülümseyerek "Biz birkaç arkadaşımızla dışarıda olucaz. Sen de arkadaşlarını çağırırsın. Yüksek müzik sesi, gürültü falan biz kaldıramayız artık. Bir pastayı partide kesersin. Gece de arkadaşların gittikten sonra birlikte bir pasta daha keseriz diye düşündük. Hem de rahat rahat sohbet etmiş oluruz. Malum,babanın işleri olduğu için fazla kalamaz. Zamanı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz." dedikten sonra yeğeninin elini sevgiyle sıktı.
Selin babasının fazla kalmayacağını bildiğinden neşesine burukluk karışsa da şimdilik bunu düşünmemeye karar verip o da halasının elini sıkarak sevgi dolu dokunuşla karşılık verdi.
Bu sırada Batuhan merdivenlerden indiğinde az da olsa kulak misafiri olduğu konunun içeriğini öğrenmek için "Günaydın." dedikten sonra "Hayırdır. Ne planı yapıyorsunuz? " dedi.
"Bugün benim doğum günüm. Onun için ne yapacağımızı konuşuyorduk."
Batuhan yerleştiği sandalyede aldığı cevapla gülümserken " O zaman bugün bayağı işimiz var anlaşılan." diyerek çatalıyla aldığı peyniri tabağına koydu.
"Evet , bugün dolu bir gün olucak." diyen Sevim, Ayşe'nin çalan telefonu getirmesiyle masadakilere "Afiyet olsun." diyerek ayağa kalktı.
Sevim uzaklaştıktan sonra biten bardağını çayla dolduran Rüzgar her zamanki dilini tutamayıp "Sen şimdi balon falan da istersin her yere pembe mavi." deyip dudağını alaycı bir şekilde kıvırdığında Selin "Seni ilgilendirmez ne isteyip ne istemediğim." demekle yetindi. Moralini yüksek tutmak için karşısındaki sarışınla minimum düzeyde konuşmalıydı.
"Çocuk gibisin. Bedenin büyümesine rağmen aklın hala beş, altı yaşındaki halinde." diye zorlayan çocuğun sabah sabah kavga arandığı belliydi.
Zira akşamın sinirini bir şekilde atması gerekiyordu.
Selin sarışına ağzını açacağı sırada yan taraftan gelen sesle memnuniyetle dudaklarını birbiri üzerine örttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE LAMBASI
RomanceSırlarla dolu bir geçmiş,hayatın esir aldığı çocuklar. Rüzgar severken karanlığı, Batuhan aşıktı güneşin parlaklığına. İmkansızdılar belki de imkansızlığın imkanına.