11. Bölüm

1.1K 188 88
                                    

Rüzgar rüyasında en sevdiği kokuyu duyumsamıştı.Cennetin kokusu burnunun tam ucunda gibiydi.Ona huri yollamış olabilirler miydi? Aslında cehennemlik olduğunu biliyordu ama o zaman bu güzel kokulu sıcak şeyin burada ne işi vardı.

Dudaklarını pürüzsüz boyunda sürüklerken ara ara da küçük öpücükler konduruyordu.Bir bacağını kollarındaki varlığın bacaklarının arasına soktu.Bir eli kendi bornozunu ipini sökerken diğeri de yumuşak ve pürüzsüz tende dolaşıyordu.Ama bu beden fazla sıcak gibiydi. Bornozunun ipini çözdüğünde gözleri hala kapalıydı.

Teninde gezdirdiği elini kollarındakinin saçlarına doğru  sürüklerken diğer elini de göğsüne doğru uzattı ama bir yere varamadı.
Yukarı çıkardığı eli de kısacık saçlara denk geldi.Ne olduğuna anlam veremiyordu.Rüya gerçek arası bir yerdeydi sanki.Elini yavaş yavaş aşağıya dokundurduğunda kollarındaki bedenin huri değil de nuri olduğunu anladı.Panikle gözlerini açtığında kollarında tırtılı görünce ani bir refleksle ona  arkasından vurup onu yere yuvarladı.

Çocuk aniden gelen sızı hissiyle neye uğradığını şaşırdı.Zaten başı kütük gibiydi.
Rüzgar ise o sırada ipini çözdüğü bornozunu bağlamakla uğraşıyordu.'Az daha ...' başını iki yana sallayıp aklına gelen görüntüleri silmeye çalıştı.Kendine geldiği gibi de yerdeki çocuğun üstüne çıktı.
"Lan sen benim odamda ne arıyorsun ha."derken annesi içeri girmişti.

"Rüzgar oğlum ne bu gürül-" diyeceği sırada kadın Rüzgar'ı Batuhan'ın üzerinde görünce dut yemiş bülbüle döndü.

"Ne oluyor burada!" kadın o kadar şaşkındı ki bu kadarını söyleyebildiğine bile şükretmek gerekliydi.

"Ben de anlamadım.Uyandığımda yatağımdaydı. Ben de onu karşımda görünce refleksle aşağı ittim."

Batuhan hala olanları kavrayamıyordu.Vücudunun her tarafı kavruluyor gibiydi.Gözlerini açmakta dahi zorlanıyordu.

Sevim hanım Batuhan'a dokununca çocuğun teninin alev alacağını zannetti.

"Rüzgar bu çocuk yanıyor.Çabuk kaldır.Hadi oğlum" 

Rüzgar hala önünde yatan çocuğa mal mal baktığı için annesi onu tekrar uyarma ihtiyacı hissetti.

"Oğlum kime diyorum.Duymuyor musun beni?"

Rüzgar kendine geldiğinde üstündeki ipini bağladığı bornozu tekrar kontrol edip ve ipini sıkılaştırıp, normalde  bu vaziyette yolda görse hiç tereddüt etmeden yanından geçeceği çocuğu çok endişelenmiş gibi kollarından tutup yukarı kaldırdı.Annesi telefonu eline alıp hızlıca tuşları çevirdi ve şoförüne arabayı hazır etmesini söyledi. Rüzgar kollarının arasındaki çocuğun kolunu bir yandan boynundan geçirirken bir yandan da aynı çocuğa hayatında çok özel günler için hazırladığı küfürleri ediyordu.

O sırada Batuhan ise çöle düşse bir yudum su dahi istemeyeceği çocuğun kollarının arasında olduğunun farkında bile değildi.Sadece onu saran sıcaklığa doğru sokulmak ve uyumak istiyordu.

Rüzgar annesinin hadi diye söylenmelerinden usanmış bir şekilde oflaya oflaya çocuğu merdivenlerden indirerek dış kapıya getirdi. Daha sonra Batuhan'ı şoföre devretmeye çalıştı.Evet tam anlamıyla çocuk ona zamk gibi yapışmıştı.Bir türlü kendini geri çekemiyordu.Sonunda kurtulduğunda Batuhan'ın duyduğu memnuniyetsizlik kadar memnun olmuştu.

Annesine onunla gelemeyeceğini ,bugün sınavı olduğunu ve mutlaka son durumdan kendisini haberdar  etmesini söyleyerek eve girdi. Hava çok soğuktu ve bu havada dışarı bornozla çıkmıştı. Allahtan sağlam bünyesi vardı yoksa yarına onun da ateşi çıkabilirdi.

GECE LAMBASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin