Bol bol yorum bekliyorum. Emoji olur ,kelime olur,cümle olur,karakterlere saydırmak olur hepsi serbest. Ayrıca beni hiç bir bölümde yalnız bırakmayan Arzutxfdhjas'a da teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Teşekkürler sadık okuyucum.
Keyifli okumalar.Rüzgar eve geldiğinde her zamankinden daha sabırsızdı.Bunun için kapı ziline durmadan basıyordu.
Ayşe ablasının söylenen sesini duyduğunda transtan çıkarak elini zilden çekti. Kapı açıldığında Ayşe,Rüzgar'ı görünce söylenmelerinin volümünü arttırarak devam etti.
"Deli oğlan,ne basıp duruyorsun zile.Allaha şükür daha duyma yetimi kaybetmedim ama senin sayende kaybetmem yakındır." dedikten sonra kapının önünden çekildi.Rüzgar söylenmeleri her zaman ki gibi duymazdan gelerek içeri girip montunu ve ayakkabılarını çıkarttı.
"Annem nerede?"
"Salonda ." dedikten sonra Ayşe mutfağa geçti.
Salona geçen Rüzgar,koltukta kitap okuyan annesinin arkasından yaklaşıp annesine sarılırken yanağına öpücük koymayı da ihmal etmedi. Formalite icabı da olsa bugünkü durumları sorduktan sonra odasına geçti.
Gelmeden Teknoyla buluşup bilgisayarını almış ve bilgileri cep telefonuna aktarım işlemini de gerçekleştirmişti. Bir an evvel ne olup bittiğine bakmak istiyordu. Fakat önce , Batuhan'ın yanına uğrayıp kayıtları alması gerekiyordu. Annesi Batuhan'ın ilaçlarını içeli on beş dakika olduğunu söyleyince, bir saatten önce uyanmayacağına kanaat getirip önceliğini duşa verdi.
Yanlış anlamayın; normalde o esmeri tekmeyle de uyandırırdı ama içtiği ilaçlardan dolayı başında davulda çalsa uyanmayacağını biliyordu. Duşa girerken telefonuna bir göz attı ve kimsenin aramadığını görünce telefonu komidinin üzerine bırakarak banyoya yöneldi.
Geçmiş
Batuhan bugün Rüzgarlara geldiği için hiç mutlu değildi. Kreşten eve geldiğinde annesinin ve babasının işi olduğu için, annesi Sevim teyzesini aramış ve akşama kadar ona bakması için ricada bulunmuştu.
Şimdi kapının önünde annesine o çocuğu sevmediğine dair bir sürü laf söyleyip duruyordu. Gece ile iyi anlaşıyordu ama Rüzgar'ın ona hep kötü davranmasını anlayamıyordu. O çocuktu daha be! Nereden bilebilirdi ki böyle karmaşık şeyleri.
Kapı açıldığında Sevim teyzesi onları, oğlunda hiçbir zaman göremeyeceği güler yüzle karşıladı.
"Hoşgeldin canım,hoşgeldin Batuhancım."
"Hoşbulduk Sevimcim" diyerek arkadaşına sarılan annesi ona dönüp ve kaşlarını Sevim teyzesine yöneltip, mimikleriyle selam vermesini söylüyordu.
Batuhan son derece üzgün bir şekilde kelimeleri ağzında geveleyerek cevap verdi.
"Hoşbuydum Seyim teyse"
Sevim teyzesinin gülümsemesi daha da genişledi ve ona "Senin Seyim diyen dilini yerim." diyerek cevap verdi.
Batuhan'ın yüzündeki hüzün birden korku ve şaşkınlık arası bir duyguya dönüştü. Annesine sarılıp "Oyamaz,diyim oymazsa yemek yiyimem, koşunamam ben." deyince Sevim teyzesi ve annesi kahkahalarını tutamadılar.
Annesi "Annecim, Sevim teyzen ne kadar tatlı olduğunu söylemeye çalışıyordu."deyince rahat bir nefes aldı.
"Kusura bakma canım deyimleri daha yeni öğreniyoruz.Bunu ilk defa duyduğundan yadırgadı."
"Ne kusuru canım.Arada bizimki de yapıyor böyle şeyler. Çok güldürüyor bizi. Vaktin varsa gel bir kahve içelim."
"Yok canım. Geç bile kaldım. On gibi alırım ben Batuhan'ı. Tekrar teşekkür ederim." deyip oğluna döndü ve "Sevim teyzeni üzme.Tamam mı oğlum."dedi. Batuhan başını aşağı yukarı salladıktan sonra annesi alnına bir öpücük kondurdu ve Sevim'i de öperek arkasını dönüp aceleyle merdivenlerden indi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE LAMBASI
RomanceSırlarla dolu bir geçmiş,hayatın esir aldığı çocuklar. Rüzgar severken karanlığı, Batuhan aşıktı güneşin parlaklığına. İmkansızdılar belki de imkansızlığın imkanına.