Arkadaşlar bu bölüm bu zamana kadar yazdığım en uzun bölüm oldu. Sizden tek birşey rica ediyorum. Lütfen,bölümü okuduğunuzda hissettiklerinizi paylaşın.
Kapıya geldiğinde annesinin uyumuş olmasını diledi zira kimseye birşey açıklayacak hali kalmamıştı.
Batuhanla konuştuktan sonra sinirle evden çıkmış,annesinin aramalarını itinayla görmezden gelmişti. Annesiyle konuşurken sesindeki hiddete hakim olacağını zannetmiyordu bir de annesinin sinirli olduğunu laf arasında Batuhan'a söylemesiyle p*ç kurusunun sevinmesini istemiyordu. Bunun için annesine mesaj atmış ve bu mesajda önemli bir işi olduğunu,onu merak etmemesini ve geç saatte geleceği için beklememesini söylemişti.
Şu anda yüzünün durumu çok kötü olduğunu yansıtmamakla birlikte iyi olduğunu da göstermiyordu. Bu akşam spor salonunda dövüşecek adam bulamayınca daha da sinirlenmiş en azından biraz rahatlamak için her zamanki mekana gidip birşeyler içmeyi düşünmüştü. Bu düşüncesini sevgili arkadaşlarıyla da paylaşarak,onları rahat yataklarından kaldırıp tıpış tıpış bulunduğu mekana getirtmişti. Koray bugün o salak kızla buluşacağı için ve Rüzgar bir an önce ondan kurtulmak istediğinden Koray'ı gelmesi konusunda zorlamamıştı.
Çocuklar geldiğinde mekan her zaman ki gibi kalabalıktı ve kızlar da bu kalabalıktan yararlanarak Rüzgar'a daha da yakınlaşmaya çalışıyorlardı. Arkadaşları birer cintonik alarak yanına oturalı on dakika olmamıştı ki yanında erkek arkadaşı olan kız Rüzgar başını o tarafa çevirdiği an Rüzgar'a göz kırpmıştı. Rüzgar her ne kadar çapkın bir adam olsa da yanında sevgilisi olan bir kadına bakmazdı.Bu yüzden kızı görmezden geldi ama görmezden gelinen kız buna sinirlenerek yanındaki sevgilisine çaktırmadan garsona, telefon numarasını verdi ve numarayı karşısındaki çocuğa götürmesini söyledi. Telefon numarasını alan garson bu durumu artık kanıksadığından dolayı kızın ağzından çıkan "karşı" lafıyla numaranın kime gideceğini anlamış ve işi başından aşkın olduğu için de lafın geri kalanını dinlemeyerek Rüzgar'a doğru yönelmişti.
Rüzgar'ın yanına geldiğinde, yine aynı kanıksamış tavırla "Abi karşıdaki kırmızı tshirtlünün yanındaki." diyerek numarayı vermiş ve işine geri dönmüştü.
Yanında içkilerini içen arkadaşları ise durumu sakince izlemiş ve aynı anda göz devirmişlerdi. Rüzgar'ın yüzündeki şeytani sırıtışı gören Giray devreye girerek "Düşündüğümüz şeyi yapmayacaksın değil mi? " diye sormuştu. Rüzgar'ın tam da düşündükleri şeyi yapacağını anlayan ikili aynı anda sıkıntı dolu nefeslerini verdiler. Bu sefer Sunay devreye girerek "Abi bari bu akşam sakin geçse, yarın akşama ertelesek stres atma şeysini." demesiyle ret dolu bir bakış alınca sustu. Garibanlar sadece şanslarını denemişlerdi. Aslında onlar da biliyorlardı ki Rüzgar'ın yanında oldukları sürece' olaysız gün' diye birşey söz konusu değildi. O andan itibaren içkilerini ellerine alıp sıra onlara gelinceye kadar izleyecekleri sinemanın keyfini çıkarmaya baktılar.
Rüzgar bir elinde kağıt diğer elinde içkisiyle yavaşça ayağa kalktı ve kıza doğru yürümeye başladı. Rüzgar'ın geldiğini gören kızın yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi ve müziğe rağmen kahkahaları Rüzgarların olduğu yerden bile duyulan grup da Rüzgar'ın yanlarına gelmesiyle sus pus oldu. Kızın sevgilisi herkes gibi Rüzgar'ın kim olduğunu biliyor ve bunun içinde Rüzgar'dan zerre azetmeyenler kervanına katılıyor ama güçlü bir düşman kazanmamak için de bunu belli etmemeye çalışıyordu.
Rüzgar her ne kadar sevgilisi olan bir kıza bakacak biri olmasa da aynı Rüzgar sevgi dolu bir insan da değildi. Karşısındaki çocuğun kendisinden zerre azetmediğini zaten biliyordu. Bu çocuk arkasından atıp tutan fakat yüzüne birşey diyemeyenlerdendi. En sonunda onu kışkırtacak kozu eline geçirmişti ve bunu sonuna kadar kullanma niyetindeydi. Harika, bu akşam bir taşla iki kuş vuracaktı. Böylece üzerindeki stresi de atmış olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE LAMBASI
RomanceSırlarla dolu bir geçmiş,hayatın esir aldığı çocuklar. Rüzgar severken karanlığı, Batuhan aşıktı güneşin parlaklığına. İmkansızdılar belki de imkansızlığın imkanına.