Rüzgar annesiyle konuştuktan sonra biraz sakinleşebilmek ve rahatlamak amacıyla merdivenlerden direkt banyoya yöneldi.Banyo kapısından içeri girer girmez yer altından bir anda çekildi ve yere düşecekken son anda lavabonun kenarına tutundu.Bunun sonucunda da bacakları hatırı sayılır bir açma girişiminde bulundu. Bu girişiminin sonucu da ona yarın paytak bir yürüyüş kazandıracaktı.Fakat o egosundan ödün vermeyeceği için de normal pozisyonunda yürümeye çalışırken çekeceği acıyı kendine saklayacaktı.Tabi sakladığı hisleri yeri gelince de o çocuktan çıkartacaktı.Tabi bunun öcünü alacak olması da ağzından çıkan küfürlere engel olmuyordu.
Eşyalarını çıkarıp poposunu tutarak jakuziye ilerledi, poposu da bu olaydan bir miktar hasar almıştı.Bu sefer daha dikkatli davranarak jakuzinin içine girdi. Suyu açtıktan ve ayarlamaları yaptıktan sonra bir süre suyun altında bekledi.Bu kadar sinir çok fazlaydı ve bünyesine zarar verirdi.Şerefsiz bütün düzenini alt üst etmekle kalmamış sinirlerini elektrik kablolarındaki gerginliği arattırmayacak düzeye çıkarmıştı.Kendisine gelmesini sağlayacak kadar suyun altında durduktan sonra elini yeni aldığı ve bir türlü kullanamadığı duş jeline attı.Bunu yurt dışından özel olarak getirtmişti.Koku konusunda çok hassastı ve gerek parfümleri gerekse diğer temizlik ürünlerini özenle seçerdi ve paylaşmazdı.Duş jelini eline aldığında hissettiği hafiflikle gözlerini yarım kalmış şişeye dikti. Ne olup bittiğini anlaması uzun sürmedi elbet.
"Lanet koduğumun piçi"ile başlayan ve"götünden kan alıcam bekle."ye kadar bildiği tüm küfürleri sıralayarak kendini biraz olsun sakinleştirmeye çalıştı.Banyonun geri kalanını da hızlı bir şekilde tamamlayarak kendini odasına attı.
O zamandan beri yaptığı planlara biraz daha ayrıntı katıyordu. Ona kim olduğunu gösterecekti. Rüzgar Alaz'ın kim olduğunu kafasına vura vura öğretecekti umursamaz götoşa .
Kafasındakileri bir kenara iteleyip onu mutlu eden nadir şeylerden birini yapmaya karar verdi . Çalışma masasının çekmecesini açtı ve çizim yapmak için kullandığı malzemelerini aldı. Penceresinin önündeki koltuğa geçip o anki psikolojisiyle aklına ne geliyorsa çizdi.Evet çizmek onun vazgeçilmezlerinden biriydi Bir nevi uyuşturucusu.Çizerken ruhu o kadar rahatlardı ki sanki içinde taşıdığı herşey kağıda akardı.
"Rüzgar yemek hazır kalk hadi."
Ayşe ablasının çağırmasıyla çizdiği şeye son kez bakıp çekmeceye geri koyarken cevap vermeyi de ihmal etmedi.
"Tamam abla geliyorum."
Ayşe hanım Rüzgar'ı çağırdıktan sonra Batuhan'ın kapısını da tıklattı.Ama içeriden ses gelmiyordu.
"Batuhan!"
Ses gelmeyince endişelenmeye başlamıştı.
"Batuhan oğlum iyi misin?"
Hala ses gelmeyince tedirginliği iyiden iyiye arttı.Kapı kulbuna uzanarak kulbu aşağı indirmeye çalıştı fakat kapı açılmadı. Bu sefer daha şiddetli vurmaya başladı. Ayşe'nin sesini duyan Rüzgar da dışarı çıktı.
"Abla ne oluyor?"
"Bilmiyorum oğlum. Batuhan'ı da yemeğe çağırayım dedim ama içeriden ses gelmiyor. Kaç defa seslendim. Kapıyı da kilitlemiş açamadım bir türlü."
Rüzgar içindeki gülüşünü dışarı yansıtmamaya çalışıyordu.'Korkak!' dedi kendi kendine. Demek rahatsız edilmesin diye kapıyı kilitlemişti. Bu kapı daha çok kilitlenecekti.Tam abla olmaz birşey diyeceği sırada kapı açıldı ve uyku sersemi olan bir adet Batuhan gözlerinin önünde belirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/187332408-288-k564103.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE LAMBASI
RomanceSırlarla dolu bir geçmiş,hayatın esir aldığı çocuklar. Rüzgar severken karanlığı, Batuhan aşıktı güneşin parlaklığına. İmkansızdılar belki de imkansızlığın imkanına.